BAŞKAN AKIN’DAN EKONOMİ GÜNDEMİNE DAİR ÇARPICI AÇIKLAMALAR
Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın yaşanan ekonomik krizle emekliden çiftçiye, çalışandan esnafa kadar birçok vatandaşın büyük bir ekonomik zorluk altında yaşamaya çalıştığını söyledi.
Emekliler ile bir araya geldiği bir programda konuşan İl Başkanı Akın, memleketin büyük bir ekonomik buhranın penesinde olduğunu kaydetti.Krizin etkilerinin hemen tüm sektörlerde çokciddi bir şekilde hissedildiğini de dile getiren Akın, Türkiye'de yaşayan 15 milyon emeklinin 9 milyonunun 7 bin 500 lira maaş ile geçinmeye çalıştığını söyleyerek: ‘’ Emekli aldığı maaşla nasıl geçinsin? Ev sahibi değilse bu maaşla yaşaması mümkün değil. En alt düzeydeki bir evin kirası bile 5 binli iken, emekli maaşıyla elektrik, su doğalgaz gibi giderlerini mi karşılasın? Yoksa gıda ihtiyacını mı? Yıllarca çalışıp, hizmetini yapmış, primini ödemiş ve emekli olmuş vatandaşlarımız, en rahat etmeleri gereken gönemde geçim derdiyle mücadele ediyor’’ dedi.
EMEKLİ MAAŞI BU GÜNKÜ ŞARTLARDA EN AZ 22 BİN TL OLMALIYDI
Emekli maaşlarının gün geçtikçe daha da geriye gittiğini ifade eden Başkan Akın, 2003 yılındaki rakamlarla bu günkü maaş rakamlarını mukayesse ederek şunları söyledi: ‘’ 2003 yılında en düşük emekli maaşı asgari ücretten yaklaşık %50 daha fazla idi. Ama şu andaki tabloya baktığımız zaman en düşük emekli maaşı asgari ücretin %35 daha altındadır. Yani şu anda asgari emek en düşük emekli maaşının 16 bin lira olması gerekiyor. Ama şu an en düşük emekli maaşı 7 bin 500 lira.
MAAŞLARA ZAM YAPAMIYORLAR, ÇÜNKÜ ÜLKEDE TARIM, HAYVANCILIK BİTİRİLDİ
Hemen her ürüne gün be gün zam geldiğini, vergilerdeki artışın inanılmaz boyuta geldiğini de ifade eden Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Akın, yapılan zamların en büyük nedeninin ülkedeki tarım, hayvancılık ve sanayi sektöründeki çöküş olduğunu söyledi. Akın, Türkiye’nin 70’li yıllarda yurt dışına et ihraç eden bir ülke iken, günümüzde uygulanan yanlış politikalar nedeni ile yurt dışından et ithal eder duruma geldiğini de belirterek sözlerine şöyle devam etti:
Bugün maaşlara yapılması gereken zamların verilmeme sebebi şu; Ülkemizde tarım, hayvancılık, sanayi çökmüş durumda. Paramız sürekli değer kaybediyor. 2002 yılında dolar bir buçuk lira iken, şu an 30 lira. Eskiden Elazığ'da ahırlardaki hayvan sayısı şu anda onda birine düşmüş durumda. Eti ithal ediyoruz yurt dışından. 1970'lerde biz Rusya'da Rusya'ya eti ihraç ederken, şimdi yabancı ülkelerden et ithal ediyoruz.
İNSANLAR GİDERLERİNİ KARŞILAYAMADIKLARI İÇİN TARIM YAPMAYI BIRAKIYOR
Memleketimiz cennet. Her yer bayır ova. Karakoçan'ın hayvancılıkla meşhur bir köyümüz var. Bulgurcuk köyü. 2002 yılında ahırlardaki hayvan sayısı 5 bin iken, şimdi gidin 500 tane hayvan bulamazsınız. Karakoçan'ın toplamda 9 bin hayvan varken, şimdi bin tane hayvan göremezsiniz. Hayvancılık maliyeti çok olduğu için insanlar hayvancılığı bırakıyor, siz ilçelerde tarım ve hayvancılığı bitirirseniz; ilçelerde nüfus kalmaz. Alacakaya ilçemiz 3 tane köyü bağlı olmasa ilçelikten düşecek. Neden? Çünkü iş yok. İnsanlar kendi köyünde ağ gibi paşa gibi yaşayacağına gidiyor şehirlerde çalışarak hayatını geçindirmeye çalışıyor.
FAİZİ DÜŞÜRECEĞİZ, NAS VAR DEDİLER..ŞİMDİ FAİZİ % 40’LARA ÇIKARDILAR
Hükümetin ekonomi politikasını da eleştiren Başkan Akın, nas diyerek faizlerin düşürüldüğünü, ancak seçimlerden sonra da faizlerin % 40 a çıkarıldığını hatırlatarak şunları söyledi: Şu an faizler banka faizleri %40. Bir milyon TL'si olan bir kişi bankaya parasını yatırsın ayda ne kadar veriyor biliyor musunuz 50 bin liranın üzerinde para veriyor. Bir çiftçi traktörünü satsa 2 milyon TL'ye götürüp faize koysa ayda 100 milyon faiz eder. Bu hayvancılıkla uğraşan ne için hayvancılıkla uğraşsın? Faiz bizim ne inancımıza ne töremize ne ahlakımıza uyar. Biz bunu kabul edemeyiz. Önce nas dediler, biz faizi düşüreceğiz dediler. Ondan sonra seçimden sonra 8'den %40'a çıkarıldı faiz. Bunu da görmek lazım. Ülkemizin ekonomik durumu çok kötü.
ELAZIĞ’IN 35 MİLYARLIK MADEN REZERVİNİ CENGİZ HOLDİNG’İN CEBİNE KOYDULAR
Elazığ'ın 35 milyonluk bakır rezervi var, götürdüler Cengiz Holding'in cebine koydular. Ferrokromu götürdüler Yıldırım holding cebine koydular. Biz alamıyor muyuz?Biz satamıyor muyuz? Bu memleketin zenginliklerini bu insanların cebine koyamıyor muyuz? Şimdi Cengiz holding milyoner olmuş, aynı ilçede yaşayan kardeşlerimiz işsizlikle, açlıkla boğuşuyor. Bunu görüp ifade etmemiz lazım. Memleketimiz bu yüzden bu duruma geliyor, o yüzden emekliye para veremiyor.
YURTDIŞINDAN BORÇ PARA ALIYORSUN, BU PARAYI İŞÇİDEN, EMEKLİDEN, ESNAFTAN KESİYORSUN
Ülkenin borçlanarak derin bir ekonomik krizin pençesine getirildiğini de söyleyen Başkan Akın alınan borçların faturasının vatandaşa kesildiğini söyledi. Akın iyi yönetilmenin önemine de değinerek yerelden merkeze, her aşamada liyakatin esas alınmasının gerekliliğine vurgu yaptı:
‘’Kalkınma adı altında yol yapıldı, köprü yapıldı deniyor. Kimin parasıyla yol köprü yapıyorsun? Madenlerini holdinglerin cebine koymuşsun. Yurt dışından borç para alıyorsun, bu borç parayı kimden kesiyorsun? Emekliden, işçiden, esnaftan kesiyorsun. Biz şu anda yurt dışına dış borç ödemek için inim inim iniyoruz. Milletimizi inletiyorlar. KDV % 18'den 20'ye çıktı. MTV 2 kez alınmak suretiyle uygulanmaya koyuldu. harçlar 2-3 katına çıktı. En basit bir ehliyeti almak bile bu vatandaşa bir lüks oldu. Bunları ifade etmemiz lazım. Daha da kötüye gidecek bu durum. Bu gidişata dur denilmezse her şey daha kötüye gidecek.
ÜLKEYİ SİYASİLER YÖNETİR, AMA GÜÇ VATANDAŞIN ELİNDEDİR
Ülkeleri siyasetçiler yönetiyor, ama siyasetçilerin elinde hiçbir güç yoktur. Bu güç kim vatandaşın elindedir. Çünkü iktidara getirmek sizin elinizdedir .Siz eğer partizanca ne zaman ki partizanca düşünmeden, ‘’Abdullah Akın örnek veriyorum, bu işi iyi yapıyor, geldiğinde mutlaka bize en güzel hizmetleri yapar’’ dediğiniz zaman; sırf şu partiden diye oy vermemezlik yaparsanız; o zaman sonucuna da razı olduğunuz manasına gelir.işi ehline vermek zorundayız. Kim dürüstse, kim bu işi yapabilecekse, ona o işi vermeliyiz. Bugün Türkiye'deki belediyecilik anlayışlarına baktığınız zaman gri pasaportlarla yurt dışına adam kaçırma mı dersin; ihaleye fesat karıştırma mı dersiniz; ne derseniz var. Bu paralar kolay mı toplanıyor? Bu memleketin insanının cebinden alınıyor. Bunlar KDV ile, vergi ile alınıyor. Ben vergi vermiyorum, ben esnaf değilim diyemezsin. Sen aldığın her şey için vergi veriyorsun. KDV olarak veriyorsun. Devlet senden vergi olarak alıyor, başkalarının cebine koyuyor. Sorunun temeli ekonomik politikalardaki çirkin manada yapılan yanlışlıklardır. Bizim buna dur dememiz lazım. Biz yanıltılıyoruz maalesef, çok dikkatli bir şekilde bu vatandaşlık vazifemizi yapmamız gerektiğini düşünüyorum.’’