İŞ İNSANI NUSRET ÇOBAN: ÜRETTİĞİMİZ MERMERİ İSTEDİĞİMİZ FİYATA SATAMIYORUZ

Elazığ'ın üretim alanındaki en büyük paya sahip olan ürünlerinden biri olan mermer yaşanan ekonomik krizden nasibini aldı. Mermer üreticileri girdi maliyetlerinden dolayı büyük zorluklar yaşadıklarını ve iş kapasitelerinin düştüğünü belirtiyorlar. Mermer firmaları zor günlerden geçiyor. Ekonomik krizden dolayı üretim maliyetlerinin artması ile  sektördeki daralmanın ciddi sıkıntılara yol açtığını belirten mermer üreticileri,  hem Dünyada hem Türkiye'de inşaat sektöründe yaşanan durgunluğun sektörü olumsuz yönde etkilediklerini belirtiyorlar. İŞ İNSANI NUSRET ÇOBAN: ÜRETTİĞİMİZ MERMERİ İSTEDİĞİMİZ FİYATA SATAMIYORUZ ANCUZ Mermer Yönetim Kurulu Başkanı  ve Maden Mühendisi  Nusret Çoban sektörün ekonomik koşullardan dolayı büyük sıkıntılar yaşadığını belirtti. Elazığ'ın mermer üretiminde öncü illerden biri olduğunu ifade eden Çoban, Elazığ'a has bir üretimi olan Vişne Mermeri'nin değerinin hak ettiği yerde olmadığını söyledi. Çoban: '' Madencilik ve Mermercilik sektöründe ciddi sıkıntılar baş göstermeye başladı. Özellikle mermercilik alanında inşaat sektörünün durgunlaşması ile birlikte fiyatların düştüğünü görüyoruz. Mermer zor bir ürün. Elazığ'da çıkan vişne mermerinin ünü dünyaca biliniyor. Ancak geçtiğimiz yıllarla kıyaslarsak fiyatında düşüklük görülüyor. Ürettiğimiz mermeri istediğimiz fiyata satamıyoruz.''   İnşaat seköründe en fazla kullanılan ürünlerin başında granit geldiğini söyleyen Çoban, ülkemizde enerji ve nakliye maliyetlerinden dolayı var olan granitin işlenemediğini belirtti. Çoban şunları söyledi: ''Mermer inşaat sektörü ile oldukça yakın alakası olan bir ürün. İnşaat sektöründe mermercilikte istediğimiz noktada değiliz. Kaliteli mermer rezervlerimiz var. Ama bu mermeri Avrupa ülkelerindeki gibi kaliteli şekilde kullanamıyoruz. Sektörde granite talep artışı var. Ancak ülkemize granit yurt dışından geriliyor. Çünkü ülkemizde girdi maliyetleri oldukça fazla olduğu için granit üretmek de oldukça zor. Enerji gideri, nakliye gideri oldukça yüksek. Kaliteli personel bulmak bir sorun haline gelmiş durumda. Dolayısı ile tüm bu sorunlar birleştiğinde ülkemizde de var olan graniti çıkarmak yerine yurt dışından getirmek zorunda kalıyoruz. Mermer de aynı durumda. İşlenmesi oldukça meşakkatli bir yer altı zenginliğimiz. Bu anlamda yetkililerin sektöre iş yapanlara destekler vermesi gerekmektedir. Mermercilerin bir birliği yok. Birliğimiz oluşmadığından dolayı kaliteli mermerlerimizi istediğimiz fiyata satamıyoruz. Satamayınca da bu bizi ekonomik olarak geriletiyor. Yeni ocaklar açılamıyor.'' Madencilik sektöründe çalışan firmaların ruhsat sorunlarının olduğunu da ifade eden Çoban, bu alanda girişimcilerin önünün açılması gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: ''Sektördeki önemli sorunlardan biri de ruhsat garantisinin olmaması. Mermercilerin aldığı ruhsatın tehlikeye girmemesi lazım. Şu anda Türkiye'de bir ruhsat garantisi yok. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın da vasıtası ilen sağlarsak yurtdışındaki firmalar da gelip burada çalışabilecek. Bunun içinde Enerji bakanlığı ve maden işletmeleri genel müdürlüğünün de sürekli denetlemeler yapması lazım. Bu denetimleri yaparken de madenciye daha fazla nasıl destek oluruz, sektörü kalkındırabiliriz yönünde çalışmalar yapılması lazım. Sadece ceza keserek denetleme olmaz. Madencinin diğer ülkelerdeki seviyeye getirebilecek yol ve yöntem sunmaları gerekiyor. Bunu sunarlarsa biz gerçekten ülke olarak madencilikte çok iyi yerlere gelebiliriz. Çünkü  biz rezerv açısından çok zengin bir ülkeyiz. Hem madencilik, hem de mermer anlamında. Çeşitlilik olarak da çok iyi bir yerdeyiz. Ama birliği oluşturamadığımız sürece ilerlemeyi istediğimiz düzeyde sağlayamayız. Bazı zamanlar olur. Madenleri , mermeri satamazsınız. Şimdi hem üretim yapıyorsunuz, üretim yaparken de satış olmadığı zaman devletin destek sağlaması gerektiğini düşünüyoruz. Madencilik ve mermercilik sektörünün ayakta kalabilmesi için. Ama şu anda bir destek yok. Bu konuda güzel çalışmalar yapılmasını istiyoruz.'' NAKLİYE FİYATLARI GÖNDERDİĞİMİZ ÜRÜNDEN DAHA PAHALI Hemen her sektörde yaşanan ekonomik krizin madencilik ve mermercilik sektörünü de vurduğunu kaydeden İş İnsanı Nusret Çoban, nakliye giderlerinin artmasından dolayı pazar alanlarının daraldığını söyledi. Devleti bu konuda destekler vermesi gerektiğini belirten Çoban: '''Yaşanan ekonomik krizin etkilerini sektörde çok derin bir şekilde hissediyoruz. Akaryakıt fiyatları her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de büyük sıkıntılara yol açtı. Söz gelimi Elazığlı olarak hiç bir mermerimizi blok olarak İzmir'e, İstanbul'a gönderemeyiz. Çünkü bazan nakliye  fiyatları gönderdiğimiz ürünün fiyatlarını aşıyor. Devletin de bu üretim ve hizmetin durmaması için nakliye, sigorta, vergi gibi konularda madenci ve mermercilere destekler vermesi lazım.'' diye konuştu. MADENCİLİK BAKANLIĞI KURULMALI Türkiye'de madencilik ile ilgili olarak yürütülen programın ihtiyaca cevap vermediğini belirten Çoban, denetleme mekanizmasının ceza vermenin ötesinde yaptırım ve yol gösterici bir misyonunun olması gerektiğini ve Madencilik sektörünün sorunlarının çözümü, verimliliğin artması gibi konuların ivedilikle işlenmesi için Madencilik Bakanlığı'nın kurulması gerektiğini  söyledi. Çoban, konuya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: Bizler Maden Mühendisleri ve Madencilik sektöründe çalışan insanlar olarak bir Madencilik Bakanlığı'nın kurulması gerektiğini söylüyoruz. Çünkü ülkemizin maden politikası ihtiyaca cevap veremiyor. Yurtdışı ya da yerli firmalar ki özellikle yurtdışı firmalara maden arama ve çıkarma ruhsatı verildiğinde uygulanan beyan üzeri üretim konusu önemli bir konudur. Evet denetlemeler yapılıyor, cezai yaptırımı da uygulanıyor. Ama istediğimiz düzeyde değil. Özellikle yabancılarla alakalı. Yabancılar burada çalışma yaptıkları zaman bir Türk Firması ile ortak çalışmak zorundalar. Aslında madencilikle ilgili çıkarılan yasalar ve alınan kararların hepsi iyi niyetli. Ama bu yasaların uygulanmasında ve denetlenmesinde büyük eksiklikler var. Mesela İliç2te meydana gelen o elim olay daha neticelenmedi. Sebebi neydi? Neden böyle oldu. Bu konular doğru bir şekilde değerlendirilip ona göre halka sunulması lazım ki, bundan sonra gelen madenciler de ona göre çalışmalar yapabilsin. Bununla ilgili olarak bizim İliç'e gitmek istedik. Ama gidemedik. Görmemiz, incelememiz  lazımdı. Ona göre konuşma yapabilmemiz lazım. Ama madencilikte denetleme yapılıyor demek tek başına kafi değildir. Denetleme yapılırken çok dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle güvenlik açısından. İliç'te 250 metre yüksekliğinde bir set oluşturuyorsanız yağmur yağdığında ya da orası deprem bölgesi olduğunu düşünürsek tektonik hareketlerden dolayı olacak bir sarsıntıda kayma yapar. Yani 350 metre yüksekliğindeki bir yığının  kayma esnasında nasıl bir tehlike oluşturduğunu gördük. Bunun zamana bırakmadan teknik konularda incelenmesi ver bundan sonraki çalışmalarda teknik anlamda kim bilgi sunuyorsa o bilgiler ışığında çalışmalar yapmak lazım. Her ocakta teknik anlamda daimi nezaretçiler dediğimiz kişiler vardır. Bunların ücretini ruhsat sahipleri öder. Evet bir bilgi verir, şöyle yapın, böyle olsun der. Ama o uygulamalar tam manası ile yapılamıyor. DENETLEYİCİLER İŞLERİNİ TAVİZSİZ YAPMALIDIR Maden üreticilerinin de kar odaklı çalıştıklarını ifade eden Çoban, bu anlamda denetleyicilerin işlerini tavizsiz yapmalarının önemine vurgu yaparak: ''Bir de doyumsuzluk var.Kısa zamanda büyük kazanç elde edeyim.İliç'teki firmanın bir açıklaması var. 80 milyon para yatırdık, 3 milyar para kazandık. Bu korkunç bir şey. Bu kadar para kazanan firmanın bunları yapmaması lazım.Denetmenlerin işlerini çok sıkı ve tavizsiz olarak yapması gerekiyor.Denetleme yaparken ceza kesmek var. Ama bir de işin teknik kısmını anlatmak, bilgi sunmak lazım. Denetleyiciler işlerini tam manası ile yaptığı zaman ülkemizde madencilik iyi yerlere gelecektir.'' dedi.          
Benzer Videolar