Cezmi Orkun Yazdı…Sözde Kabadayı…
SÖZDE KABADAYI !
Değerli vatandaşlar, bu yazımda gerçek kabadayı ve kaş yapayım derken göz çıkaran sahte kabadayının özelliklerini özetle ele alacağım. Gerçek Kabadayı, söylediği sözün arkasında duran, islediği suçu başkasının üzerine yıkmayan, adamlarına değil kendi yüreğine ve bileğine güvenen, haksızlık yapan babası dahi olsa taraf tutmayan, zayıf ve dürüst insanların yanında durup onlara sahip çıkandır. Sahte kabadayı ise bu özelliklere sahip olmayandır. Bu nedenle günümüz insanları kabadayı geçinenleri adam yerine dahi koymuyorlar.
Çünkü; 1950 sonrası kabadayılık yerini mafya düzenine terk ederek rüşvetin, uyuşturucunun, kaçakçılığın, hayalicinin kol saldığı, cinayetlerin ve devlet görevlilerinin satın alındığı, sayılmamış para tomarlarının havada uçuştuğu, mahkemesiz, temyizsiz infazların yapıldığı bir döneme geçmiştir. Ne acıdır ki ülkemizi 22 yıldır yöneten! Erdoğan, sahte kabadayılıkla kendi seçmenini konsolide etmeye çalışırken, ülkemizin itibarını yerle yeksan etmiştir. Bunlardan birkaçını hatırlayalım. Erdoğan;
- “One minute” diyerek İsrail’e kabadayılık yaptı, ancak kendisine verilen Yahudi cesaret madalyası geri istenmesine rağmen iade etmedi,
- 'Terör örgütleri adına suç işlediği ve casusluk yaptığı' iddiasıyla hakkında 35 yıl hapis cezası istenen ve ev hapsinde tutulan ABD'li din adamı Andrew Craig Brunson için "Bu can bu bedende, bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi (Rahip Brunson) alamazsınız." dedi, özel uçakla yargılama dahi yapılmadan bu terörist özel uçakla ABD’ye gönderildi,
- ‘Örgüt propagandası yapmak’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamalarıyla tutuklu olan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel’in Almanya’ya iade edilmesinin söz konusu olmayacağını söyledi, sonra özel uçakla Almanya’ya teslim edildi,
- Rus uçağının düşürülmesi emrini ben verdim diye kabadayılık yaptı, S-400 savunma sistemi bize kakalandı depolarda çürümeye terk edildi. Akabinde ABD ortağı olduğumuz F-35 projesinden ülkemizi attı ödenen para dahi geri alınamadı.