TUED Şube Başkanı Gür:”Emeklinin refahı için İntibak Yasası bir an önce devreye girmelidir”
SERRA TAYLAN
Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür emeklinin kaderine terkedildiğini ve temmuz zamlarının kök maaşlara yapıldığını söyleyerek hükümete maaşlarda iyileştirme yapılması çağrısında bulundu. % 24,73 lük maaşı1n 10 bin liranın altındaki kök maaşlara yansıtılarak en düşük emekli maaşının hala 10 bin seviyelerinde olduğunu hatırlatan Gür, intibak yasasının uygulanması talebini de dile getirerek:'' Emeklinin alım gücü kalmadı. Marketlere giremez oldu. Tenceresi kaynamaz oldu. Bakın kış kapıya dayandı. Artık bu saatten sonra vatandaşın ve her kesimdeki insanların kış hazırlıkları başlayacak. Ama bu insanlar ney yapacak? Bu konunun ivedilikle düzeltilmesi istiyoruz.'' dedi.
''Emeklinin maaşı sadece kiraya gidiyor'' Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür emeklilerin alt taban maaşlarındaki refah seviyelerinin yükseltilmesi gerektiğini söyledi. 10 bin lira civarında maaş alan insanların bütün kazançlarının kirayı bile karşılamadığını ifade eden Gür, emeklinin büyük bir kısmının 15 bin liranın altındaki maaşlarla yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. ''Öncelikle 1 Temmuz'da yapılan yüzde 24.73'lük zam alt taban maaşlara kesinlikle yansıtılmadı. Bu insanları mağdur eden bir sistem oluştu. Önce 1 Ocak'tan sonra 7 bin-8 bin lira maaş alan insanların maaşlarını cumhurbaşkanımız 10 bin liraya tamamladı. Bu insanlarımız bu güne kadar 10 bin lira maaşla yaşadılar. Ama 1 Temmuz'daki yüzde 24.73'lük zam, 1 Ocak'tan sonra gerçek kök maaşı 7 bin-8 bin liraysa, bu %24'lük zam onun üzerinden yapılarak 10 bin 10 bin 250'liraya yükseltildi. Ama bu insanların beklentisi o değildi. En azından kök maaş 10 bin lira olarak hesaplansaydı, bu gün 10 bin lira maaş alan vatandaşlarımızdan, dar gelirlimiz, Bağ-Kur lumuz, düşük maaş alan emeklimiz en azından 12 bin 500-13 bin lira maaş alırlardı. Ama devletimiz nedense bu insanları tamamen bırakın yoksulluğu, açlıkla baş başa bırakmıştır. ''Alt taban maaşı düşük olan insanların refah seviyelerinin yükseltilmesini istiyoruz'' '' Devlet her zaman babadır. Devlet milletsiz, millet devletsiz olamaz. Ama bir baba da evlatlar arasında ayrım yapmaz. Çünkü devlet babadır. Biz bu konunun ivedilikle düzeltilmesini istiyoruz. Bu alt taban maaşı düşük olan insanların refah seviyelerinin yükseltilmesini, yaşam şartlarının yükseltilmesini istiyoruz. Bu insanlar artık kira ödeyemiyor. Elazığ'daki en kötü ev kiraları bile 10-15 bin lira arası. Oysa emekli 10 ile 15 bin lira arasında maaş alıyor. Bu insanların maaşının tamamı kiraya gidiyor. Elektriğe %38, doğalgaza %38 zam geliyor. Zamlar peş peşe yağmur gibi gelmeye başladı. Emeklinin, dar gelirlinin, Bağ-Kur'lunun alım gücü hiçe sayıldı. Emeklinin alım gücü kalmadı. Marketlere giremez oldu. Tenceresi kaynamaz oldu. Bakın kış kapıya dayandı. Artık bu saatten sonra vatandaşın ve her kesimdeki insanların kış hazırlıkları başlayacak. Ama bu insanlar ney yapacak? Bu konunun ivedilikle düzeltilmesi istiyoruz.'' ''Emeklinin refahı için İntibak Yasası bir an önce devreye girmelidir'' İntibak yasasının bir an önce uygulanması talebini dile getiren Vedat Gür, Türkiye'deki açlık sınırının 19 bin lira olduğunu hatırlatarak, intibak yasasının 2000 yılı sorası emeklilere de uygulanması gerektiğini belirtti. Gür konuya dair şunları söyledi: ''Neden bizim intibak hala verilmedi? İntibak verilseydi bu insanların gelir seviyelerinin bu günkü şartlardan biraz daha iyi olacağını düşünüyoruz. Biz her koşulda söylüyoruz. Şu intibakın, devlet babamızın vermiş olduğu intibak yasasının bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. 2000 öncesi emeklilerimiz intibaktan faydalandı. Ama 2000 sonrası emeklilerimiz intibaktan faydalanamadı. Tabii ki 30-40 bin lira alan emeklerimiz var. Onlar hiç değilse açlık sınırının üzerindeler. Bu gün Türkiye'de açlık sınırı 19 binlerde seyrediyor. Emeklinin %60'ı 19 bin lira değil, 15 bin liranın altında maaş alıyor. Bu demek ki devletimiz emeklileri artık görmezlikten geliyor. Ya da imkanları doğusunda mı hareket ediyor, her ne ise bu insanların refah seviyesini düzeltmiyorlar.'' ''Hükümet eski oy potansiyelini yakalamak istiyorsa, emeklinin refah seviyesini yükseltmeli'' Emeklilerin yapılan son seçimlerde AK Parti'ye büyük oranda oy vermediğini de söyleyen TUED Elazığ Şube Başkanı Gür, hükümetin eski oy potansiyelini yakalamak için emeklinin durumunu iyileştirmesi gerektiğini vurguladı. Gür: ''Emekliyi hiç bir zaman unutmasınlar. Emekliye göz kapatmasınlar, emekliyi arka çerçevede bırakmasınlar. Çünkü emekli arkasını bir döndü mü pir döner. Nitekim belediye seçimlerinde gördük. Türkiye Cumhuriyeti'nde 22 yıllık dönemde AK Parti'ye en büyük darbeyi emekliler vurmuştur. Bugünkü mevcut hükümetimiz, eğer eski oy potansiyellerine ulaşmak istiyorsa; bunu samimiyetimle söylüyorum bugünkü koşullarda bu 15 bin liranın altında maaş alan insanların refah seviyelerini yükseltmeleri lazım. Aksi takdirde hem mevcut hükümetin oy potansiyeli gittikçe düşecek, hem de bu insanlar gün geçtikçe daha da açlık ve sefalete sürüklenmiş olacaktır.'' ''Emekli kira bile ödeyemiyor, krediyi nasıl ödeyecek?'' Geçtiğimiz günlerde Sosyal Güvenlik Kurumu'nun bazı bankalarla emekliler için düşük oranlı ya da faizsiz kredi anlaşması yapması üzerine de açıklamada bulunan Vedat Gür, emeklinin kredi alsa bile geri ödeyecek durumda olmadığını söyledi. Gür konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Kaldı ki; Sosyal Güvenlik Kurumu, 13 bankayla bir kredi anlaşması yapmış. Allah aşkına emeklinin kira verecek gücü yok, Emekliye bu krediyi bedava mı vereceksiniz? Faizsiz kredi diyorsunuz. 3 ay 5 ay sonra bunun geri ödemesi başlayacak. 10 bin- 12 bin lira maaş alan bir insan 100 bin lira kredinin geri ödemesini nasıl yapacak? Zaten 10 bin lira maaş alana hiçbir banka banka kredi verme imkanına sahip değil. Çünkü yaş olarak da, ondan sigorta kesecek, dosya masrafı kesecek, 6-7 bin lirası masraflara gidecek. Bence bu durumu orta halli olan insanlara yarayacaktır. Bu krediler Dar gelirli 10 bin- 12 bin lira alan emeklinin hiçbir zaman bu kredinin yanına bile yaklaşacağını düşünmüyorum. Ama nasıl olur? Adam mecbur kalmıştır. Ben alacağım bu 100 bin lirayı, borçlarımı ödeyeceğim demiştir. Ama ondan sonra ne yapacak? Kira mı verecek, bu parayı mı ödeyecek? Ondan sonraki felaket de onun kapısına mürekkepli mühür gibi geri dönecektir. Bunun da bilinmesini isterim...''