YASALARDAKİ AÇIKLIK VATANDAŞLARI MAĞDUR EDİYOR

HABER/FUNDA CANPOLAT Türkiye’de üzerinden yıllar geçmesine rağmen halen daha 1982 anayasası geçerli olmaya devam ediyor. Ancak değişen ve gelişen dünya düzenine ayak uyduramayan eski yasadaki açıklıklar vatandaşın mağdur olmasına neden oluyor. Özellikle kiracı ve ev sahipleri arasındaki anlaşmazlıklardan doğan açıklıklar kiracının ya da ev sahibinin mağdur olmasına sebep oluyor. Türkiye’de 1982’den bugüne yürürlükte olan anayasa ile günümüzdeki şartların uyuşmamasından kaynaklanan boşluktan vatandaşlar olumsuz etkileniyor. Özellikle deprem bölgelerinde fahiş kira artışları ile birlikte ev sahibi ve kiracı arasındaki anlaşmazlıklar her geçen gün artarken yasada ki açıklık nedeniyle ya kiracı ya da ev sahibi mağdur oluyor. Dekont sistemi üzerinden yapılan ödemeler geçerli sayılırken elden yapılan ödemeler geçersiz kabul ediliyor. Konuyla ilgili Harputtimes habere konuşan Elazığ Barosu Avukatlarından Sadin Koç önemli değerlendirmelerde bulundu. Av. Koç,  1982 anayasasının günün koşullarına cevap verme konusunda yetersiz olduğunu dile getirdi. MEVCUT YASALARIMIZIN YETERLİ OLMADIĞI KANAATİNDEYİM “Yasa bir canlı organizma gibidir sürekli kendini yeniler ve yenilemesi gerekir.” diye konuşan Av. Sadin Koç,  yasalardaki açıklığın yanı sıra vatandaşlarında günün koşullarına ayak uydurması gerektiğini vurguladı. Koç açıklamalarının devamında; “Kanunlardaki boşluklarımız yasalardaki açıklıklarımız ve vatandaşlarımızın yaşadıkları sıkıntılarla ilgili kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. Öncelikli olarak halihazırda 1982 anayasası ile yönetilmekteyiz ve 1982 anayasasının kanunları çerçevesinde yaşam standartlarımızı belirleyip özgürlük alanlarımızı belirliyoruz. Üniversitedeki hocalarımız bize şöyle derdi; “ yasa bir canlı organizma gibidir sürekli kendini yeniler ve yenilemesi gerekir.” derlerdi sağ olsunlar. Bundan mütevellit yasalarımızın değişen hayata uyum sağlaması ve sürekli yenilenmesi gerekmektedir ama dediğim gibi hala 82 anayasasıyla sınırlarımız belirlenmiş durumda. 82 yılındaki şartlarla günümüz şartları birbirine uymuyor. Sürekli değişen şartlar yaşam koşulları ele alındığında mevcut yasalarımızın yeterli olmadığı kanaatindeyim. Yasalardaki boşluklarımız bir kısım yasalar ilk yayınlandığı tarihte eksikliklerle çıkmaktadır. Bir de zaman içerisinde yasanın değişen zamana ayak uydurmasından kaynaklı bazı eksiklikler görülmektedir. Bu yüzden gerek biz insanlar olarak gerek yargı camiası olarak ve gerek yürütme makamı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekli düzenlemeleri yapıp yasaları günümüz şartlarına uygun hale getirmesi gerekmektedir.” dedi. KİRA BEDELİNİN ELDEN ÖDENMESİ ÇOK BÜYÜK BİR YANLIŞ Tabi biz vatandaşlar olarak da bize çok ciddi sorumluluklar yükleniyor. Yasalarımızı bilip, takip edip ona göre adımlarımızı atmamız gerekiyor. Bugün örnek vermek gerekirse sürekli yaşadığımız bir sıkıntı ve sürekli müvekkillerimizden bu yönde talep ve şikayetler geliyor. “Kira bedelinin elden ödenmesi.” Çok büyük bir yanlış, çok büyük bir sıkıntı. Yasalarımıza göre iddia sahibi iddiasını ispatla yükümlüdür. Yani kiracı; “Ocak ayı kiramı ev sahibine elden verdim.” diyorsa bunu ispatlamak zorundadır. Bu ispatın da belli şartları, belli koşulları vardır. Banka yoluyla ödeme ya da yazılı belge karşılığında ödeme, kırtasiyeden aldığımız kira sözleşmelerin arkasında ödeme tarihleri diye bir bölüm vardır oraya imza atmak veya bunların hiçbiri yapılmamışsa ve ev sahibi ve iş yeri sahibi kiranın ödenmediğini iddia ediyorsa kiracı çok ciddi sıkıntılarla karşılaşabiliyor. Ve yeniden kırayı ödemeye varıncaya kadar sıkıntılarla görebilir. Bazen miktardan mütevellit tanıklığı ispata da elverişli olabiliyor tek çözüm kalıyor yemin yoluna başvurmak. Yeminde de karşı taraf kötü niyetli olarak yemini eda ederse kiracı yine ödediği kira bedelini masraflarla birlikte mahkeme masrafları ile birlikte tekrar ödemek zorunda kalıyor. Yani biz insanlar olarak da vatandaşlar olarak da yasalarımızı bilmeli ve değişen koşullara en azından yasalar çerçevesinde uygun hareket etmemizde fayda var. Evet eskiden büyüklerimiz zamanında söz tek başına yeterliydi insanlar dürüsttü ve kolay kolay böyle sıkıntılar mahkemelere kadar gelmezdi. Ama tabi şu anda değişen koşullarla birlikte kötü niyetli insanların çoğalması, insanların unutkan olması, yoğun hayat temposuna ayak uyduramaması, ev sahibi veya iş yeri sahibi unutmuş da olabilir kirayı alıp almadığı konusunda bu tarz şeylere maruz kalmamak adına yasalar çerçevesinde ispatı kolaylaştıracak şekilde adım atmalarında fayda var diye düşünüyorum. BİZİM ARTIK VATANDAŞLAR OLARAK KENDİMİZİ KOŞULLARA UYDURMAMIZ GEREKİYOR Yasalarda açıklık konusunda açıklık yok. Vatandaş olarak bizlerin rahatlığı var, biraz tembelliği var. Yani kesinlikle ya banka yoluyla ödenmeli ya da elden bir yazı alınmalı. “Şu ayki kira bedelini şu kadar olarak teslim aldım “ diye. Kira sözleşmelerinin arkasına tarih ve imza atılabilir. Şimdi bu genel bir hukuk kuralıdır iddia sahibi iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Aksi yolda bir kabul yoluna gidersek o zaman kötü niyetli insanların da kirasını ödemediği halde ödedim gibi bir yola girmesine sebebiyet verecektir. O yüzden bence orada yasadaki açıklıktan ziyade bizim artık kendimizi vatandaşlar olarak koşullara uydurmamız gerekiyor. Artık bankacılık sistemi gelişti herkesin birden fazla bankada hesabı var. En güzeli banka yoluyla ödemek diye düşünüyorum.
Benzer Videolar