Elazığ Barosu’nun 2024-2025 adli yılı açılış töreni, Akgün Otel’de düzenlendi. Düzenlenen etkinliğe Törene Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Aşkın Yeğin, Türkiye Barolar Birliği Üst Delegesi Av.Hüseyin Karaboğa, Türkiye Barolar Birliği Üst Üyesi Av. Rüstem Septioğlu, yargı mensupları, Elazığ Barosu avukatları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, basın mensupları ve birçok davetli katıldı.
Elazığ Baro Başkanı Avukat Melih Efe’nin önderliğinde düzenlenen organizasyon ile tüm adalet çalışanları bir araya geldi. Adli yılın açılışına özel düzenlenen etkenlikte açıklamalarda bulunan Baro Başkanı Av. Melih Efe şu açıklamalarda bulundu;
“Bildiğiniz üzere bu yıl ikincisini düzenlediğimiz ve geleneksel hale getirmeyi planladığımız, bu özel günde, hepinizi saygıyla selamlıyor, başarılarla dolu bir adli yıl geçirmenizi diliyorum. Toplumun huzur ve güven içinde yaşaması şüphesiz Hukukun üstünlüğünü tesis etme ve adaletin sağlanması ile mümkündür. Adaletin tesisi; hukukçuların, yargı mensuplarının ve tüm adalet çalışanlarının mesleki etik ve sorumluluk bilinciyle birlikte hareket etmesiyle sağlanır. Bu bilinçle, adil yargılamanın sağlanması, insan haklarına saygı ve savunma hakkının korunması noktasında azami gayretin gösterilmesi gerekmektedir.
Bizler, Elazığ Barosu olarak, her zaman olduğu gibi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve yargı bağımsızlığı ilkelerine olan bağlılığımızı güçlü bir şekilde sürdürüyoruz. Mesleğimizin onurunu koruyarak, her bir vatandaşımızın adalete erişimini sağlama görevimizi de yılmadan yerine getirmeye devam edeceğiz.”
“Yüksek vergi ve harç masrafları vatandaşın adalete ulaşımını olumsuz etkilemektedir…”
2024 – 2025 adli yılı açılış etkinliğinde konuşan Başkan Efe, uzun yargılama sürelerinin ve yüksek vergi harçlarının adalete erişimi olumusz etkilediğini vurguladı. Başkan Efe açıklamalarının devamında şöyle konuştu;
“Bu adli yıl, yargı mensuplarımızın daha fazla sorumluluk alması gerektiği bir dönemin başlangıcıdır. Özellikle uzun yargılama süreleri, yüksek yargı harç ve masrafları vatandaşın adalete erişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu bakımdan yargılamanın hızlı ve mümkün olduğunca az maliyetle gerçekleşmesini sağlamak için usul ekonomisi ilkesine gereken önem verildiği takdirde;
- Adalete erişimin kolaylaşması,
- Yargı sisteminin verimliliğinin artması,
- Zaman ve kaynak tasarrufunun sağlanması gibi birçok yargısal sorunun çözüleceği kanaatindeyiz.
Barolar, sadece meslek örgütleri değil, aynı zamanda toplum vicdanını temsil eden, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının korunması adına mücadele eden kuruluşlardır. Bu anlamda, meslektaşlarımın büyük bir fedakarlık ve özveriyle çalıştığını biliyor, her birine ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum.
Ancak önemle ve altını çizerek ifade etmek isteriz ki,
- her yıl sayısı hızla artan ve mesleki anlamda yeterli eğitmen olmadığı için nitelikli eğitim veremeyen hukuk fakültelerine önlem alınmadan,
- Stajyer Avukatların Hakim Savcı Yardımcıları gibi devletten ücret alarak staj süreçlerini verimli geçirmeleri sağlanmadan,
- Önleyici avukatlık modeli geliştirilmeden ve meslek alanlarını genişletecek yasal düzenleme yapılmadan,
- Kamu avukatlarının özlük hakları mesleğin onuruna uygun olacak şekilde düzenlenmeden,
- Bağlı çalışan avukatların hakları bakımından düzenleme yapılmadan,
- CMK Ücret Tarifesi mesleğin onuruna uygun olacak şekilde belirlenmeden,
- Yargı faaliyetlerinde KDV oranı düşürülmeden, CMK ve Adli Yardım sisteminde ise tamamen kaldırılmadan,
- Avukatların diğer yargı görevlileri ile emeklilikte yaşadığı ağır eşitsizlik ortadan kaldırılmadan,
- Dosyaları ve müvekkilleri ile özdeşleştirildiği için, saldırıya uğrayan, tehdit edilen ve hatta öldürülen, bu acı gerçekle karşı karşıya kalan, savunma hakkının temsilcisi olan avukatların ve avukatlık mesleğinin sorunları çözülmeden, Avukata dönük şiddet vakalarının önlenebilmesi ve caydırıcılık bakımından yasal düzenlemeler yapılmadan,
Vatandaşın adalete erişim, adaletin hızlı ve doğru bir şekilde tecelli etmesi taleplerine tam olarak karşılık verebilmesi mümkün olmadığı gibi, savunma hakkının etkin kullanımından ve haliyle adil yargılamadan bahsedilemez.
Ancak bizler hukukçuyuz, hukuk devleti ve mesleğimiz uğruna mücadele umudumuzu kaybettiğimizi tarih yazmamıştır.
Yeni adli yılın, biraz önce bahsettiğim ve burda dile getiremediğim bir çok problemin giderilmesine, hukukun üstünlüğünün tesis edilmesine, insan haklarına saygının artmasına ve vatandaşlarımızın adalete olan güveninin pekişmesine vesile olmasını temenni ediyorum. Bu bağlamda, avukatlar olarak üzerimize düşen sorumlulukları eksiksiz yerine getireceğimizden şüphem yoktur.
Bu vesileyle, meslek hayatını kaybetmiş olan tüm değerli yargı çalışanlarını saygı ve rahmetle anıyor, onların hukukun üstünlüğü adına verdikleri mücadeleyi saygıyla yad ediyorum.
Adli yılın tüm yargı mensupları için verimli, adaletin tecelli ettiği ve hukukun üstünlüğünün sağlandığı bir yıl olmasını diliyor, hepinize saygılarımı sunuyorum.”