Elazığ’da suça sürüklenen çocuk sayısının artışı yeni bir “Çocuk cezaevi” yapımına neden oldu!

HABER / FUNDA CANPOLAT Elazığ'da 2012 yılında kapatılan çocuk cezaevi, üzerinden uzun yıllar geçtikten sonra tekrar inşa ediliyor. Geçtiğimiz aylarda yeni yapılacak çocuk cezaevinin yeri tartışmalara yol açmıştı ancak gözden kaçan bir durum söz konusuydu "Çocuklardaki  suç oranındaki artış" Yıllar sonra Elazığ'a yeniden inşa edilecek "çocuk cezaevi" suç oranlarındaki artışı bir kez daha gözler önüne seriyor.  Nüfus oranı olarak birçok şehirden daha az nüfusa sahip olan Elazığ'da ekonomik şartların kötüye gitmesi ve eğitim oranındaki düşüş suça sürüklenen çocuk sayılarında  artışa neden oluyor. Konuyla ilgili Gazeteci Funda Canpolat'a açıklamalarda bulunan AV. Seniha Özer, "Çocuk suçlarında ciddi oranda artış var. Bunların en başında da hırsızlık ve yaralama geliyor." diye konuştu. Cezaevlerinden ziyade maalesef ki ceza kurumları da artıyor ceza kurumlarında ki doluluk oranları da artıyor Son yıllarda Türkiye genelinde ve özellikle Elazığ'da çocuk suçlarında gözlemlenen artış, cezaevlerinin yanı sıra ceza kurumlarının da sayısının artmasına yol açtı. Av. Seniha Özer, bu durumun temel sebeplerinin eğitim eksikliği ve kötüleşen ekonomik şartlar olduğunu ifade etti. Özer konuşmasına  şöyle devam etti: Hem ülkemizde hem şehrimizde çocuk suçlulardaki belirli bir artış mevcut. Bunun temel sebebi ise eğitim eksikliği ve ülkenin ekonomik olarak kötüye gitmesi. Bu saydığım durumlar temel faktörler olarak değerlendirilebilir. Maalesef dediğim gibi çocuk suç oranlarında ciddi bir artış söz konusu. Hem şehrimizde hem de ülkemizde bunun için devletin sorumlulukları mevcut. Yapması gereken görevler söz konusu. Cezaevlerinden ziyade maalesef ki ceza kurumları bu şekilde artıyor ve doluluk oranları da artıyor. Eğitim eksikliği ya da ekonomik anlamda refah seviyesinin arttırılması çocuklarda ki bu şekildeki suç oranlarının azalmasında etkili olacaktır.  Aslında olması gereken ve devletin üstüne düşen, yapması gereken sorumluluk çerçevesinde göz önünde bulundurulması gereken budur. En çok işlenen üç suç : Hırsızlık, yaralama , uyuşturucu Ülke genelinde 300 binden fazla çocuklar için açılmış suç dosyası bulunduğuna dikkat çeken Özer, çocukların suça sürüklenmelerinin altında yatan temel sorunlardan birinin ekonomik olumsuzluklar olduğunu belirtti. Kayıt altına alınan suçların çoğunluğunun En çok suç teşkil eden dosyaların hırsızlık, yaralama ve uyuşturucudan açıldığını belirten Özer; Çocuk suçlarında ciddi oranda artış var. Bunların en başında da yapılan araştırmalar göz önünde bulundurularak ve suç dosyaları göz önünde bulundurularak yaralama ve hırsızlık suçlarında çocuk suçların ciddi bir artış gösterdiğini görebiliyoruz. Üçüncü sırada da uyuşturucuyu dile getirebiliriz. Çocukların eğitim oranlarının azalması, git gide okullardaki çocuk sayısının azalması ve açık öğretime ciddi bir kayış söz konusu çocuklarda. Şöyle bir baskı olmuş oluyor "Okuyup da ne yapacağım? Ya da belirli bir iş alanım yok. Eğitimi tamamlasam da ne olacak?" diye. Çocuklar eğitimden, çalışma hayatından belirli bir seviye kopukluk yaşıyorlar ve bunun sonucu olarak da hem ekonomik anlamda ailelerin yetememesi söz konusu hem de ailelerin çocukların  ihtiyaçlarını karşılayamaması söz konusu. İhtiyaçların karşılanamaması dolayısıyla en temel ihtiyaç olarak yeme,  içme , kıyafet bile olmuş olsa çocukların para kazanma çerçevesinde de düşünülebilir. Belirli bir suçlara itilmesi, suça sürüklenmesi söz konusu oluyor çocuklarda. Bunların hepsi de maalesef ki cezaevlerinin açılması, cezaevlerinde ki doluluk oranlarının artmasına neden oluyor. Onun için ciddi bir artış söz konusu. Normalde artış oranlarına baktığımız zaman 300 binden fazla açık olan suça sürüklenen çocuk dosyası bulunuyor ülke genelinde. Elazığ'da da maalesef bu şekilde. Yıllara oranla belirli bir artış her yıl oluyor aslında bakarsanız. Tüm yıllar içerisinde var. Yalnızca pandemi döneminde belirli bir azalış söz konusu oldu salgın hastalıklardan dolayı. Sonrasında tekrar artış oranları yükseldi.Buna sebep olan dediğim gibi ülkenin ekonomik şartları, çocukları ve aileleri belirli bir ekonomik nedenler dolayısıyla suça sürüklenmesi.