CAMİYE HASAR TESPİTİNE BAŞVURDU, CAMİ ONUN ADINA KAYITLI ÇIKTI 

Elazığ’ın Baskil İlçesi Sarıtaş Fodul Mezrası’nda yaşayan Mehmet Yurul Adlı vatandaş köyün Sekman Mezrasında bulunan ve muhtar ve köylüler tarafından ambar olarak kullanılan caminin haberi olmadan kendi adına kaydedildiğini söyledi. Konuyu adli mercilere taşıyan Yurul köy muhtarının kendisi adına haber vermeden resmi işlemler yaptığını ve bu durumun düzeltilmesini istediğini söyledi. CAMİYE HASAR TESPİTİNE BAŞVURDU, CAMİ ONUN ADINA KAYITLI ÇIKTI  Elazığ’ın Baskil İlçesi Sarıtaş Fodul Mezrası’nda yaşayan Mehmet Yurul Adlı vatandaş Mehmet Yurul, kardeşi ve köy muhtarı olan şahsın, Sekmen mezrasındaki camiyi kendisini ‘mal sahibi’ olarak göstererek resmi işlemler yaptığını öne sürdü. Fodul Mezrasında bulunan cami ve lojmanın ambar olarak kullanıldığını ifade eden Yurul bu yapıların ağır hasarlı olmasına rağmen yıktırılmadığını söyledi Konuyu hukuki mercilere taşıdığını ama bir çözüme ulaşamadığını belirterek şunları söyledi: ‘’Zamanında köyde bir cami varken Sekman mezrasında insanlar arasındaki bir tartışma neticesinde yeni bir camiler yapıldı. Sarıtaş Köyü Fodul, Ballıca ve Sekman’da ayrı camiler yapıldı. 2020 depreminde bu camiler ve Fodula köyündeki, lojman muhtar tarafından ambar olarak kullanıldığı için bu camilerin hasar tespitine izin verilmemiş. Etrafındaki tüm evler ağır hasarlı olmasına rağmen. Yani baktırmamışlar. 2023 depreminde ben burada da görüldüğü gibi cami direklerle korunuyor cami ve lojman. Fotoğrafta görüldüğü gibi hasar var. Duvarlar baştan sona yarılmış. Ben mantıken baktığım zaman, etrafındaki tüm evler ağır hasarlı olduğu için ben caminin ve lojmanın da hasarlı olduğunu düşünerek bir talepte bulundum Çevre Şehircilik’e. Fodul Mezrası ile ilgili bir talepte bulundum. Bana bir mesaj geldi. Tespite gelinecek diye. Ben arayarak bu yapıların benimle ilgili olmadığını, anahtarın camide olduğunu söyledim. ‘Lojmanı da muhtar kullanıyor, muhtar köyde değil. Ona ulaşıp öyle hasar tespitine gelin’ dedim. Çevre Şehircilik Elemanları hasar tespitine gelirken, yine 2020 yılında Sekman ve Bağlıca Mezralarında iki camiye de hasar tespiti yapıyorlar. Sekman Mezrasındakinin Çevre ve Şehircilik tarafından düzenlenmiş belgeye göre ki mühendis tarafından imzalanarak muhtara gönderilmiş. Muhtar tarafından bana gönderiliyor. O caminin sahibi ben görünüyorum. ‘’ KÖY MUHTARININ GÖREVİ CAMİYİ BENİM ADIMA YAPMAK MI? Kendi adına Sekman Mezrasında olan camide de hasar olmamasına rağmen ağır hasarlı göründüğünü ifade eden Yurul,köy muhtarının ambar olarak kullandığı Fodul köyündeki cami ve lojmanların ise ağır hasarlı olmasına rağmen hasarsız gösterildiğini iddia etti. Yurul şunları söyledi: ‘’Muhtar gidip o halka diyor ki ‘Mehmet Yurul sizi şikayet etmiş. Boşaltın camiyi.’ Ve cami ambar olarak kullanılıyor. Köylünün eşyası var. Köylü beni arayınca fark ettim. Daha sonra gelen evrakı imzalamadım. Savcılığa suç duyurusunda bulunmama rağmen zamanın kaymakamı ‘herhangi bir suç işlenmemiştir, görevi yapmıştır’ dedi. Eğer muhtarın görevi köy camisini benim üstüme yazdırarak işlem yapmaksa sözün bittiği yerdeyiz. Bunun sebebi benim kendisinin oturduğu lojman ile camide 2020’de hasar tespiti yaptırmadığı için hasar tespit talebinde bulunmam. Bu talepte bulunduğum için camiyi o şekilde benim adıma göstermiş. Beni köylüye karşı küçük düşürmek. Ve arkamdan da hakaretler yağdırmış. Köylü beni aratınca ben kendilerine ifade ettim. ‘’ CAMİYE HASARLI DEDİLER,AMA 2 YILDIR YIKMADILAR Adına düzenlenen caminin ağır hasarlı göründüğünü ama buna rağmen 2 yıldır da yıkılmadığını ifade eden Yurul yetkililere seslenerek’ bu cami hasarlıysa niye yıkılmıyor?’ dedi. Muhtarın köydeki bir çok usulsüz işleme göz yumduğunu da ifade eden Yurul sözlerine şöyle devam etti: ‘’Ola ki bu cami hasarlıysa ben devlet yetkililerine sesleniyorum. Bu cami neden yıkılmıyor? Belge gelmiş, 10 gün içinde boşaltın, 1 ay içinde boşaltılacak diye. O zaman neden bu cami yıktırılmıyor? Bu caminin hasar tespiti 2023 te yapılmış. Bu cami hasar almamış. Bitişiğindeki iki ev ağır hasarlı değil. Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundum Zamanın savcısı ‘ne mutlu sana, sen diyanet misin? Müftü müsün? Sana bir cami tapu etmişler. Daha sen niye şikayet ediyorsun? Demişti. Benim de söyleyecek bir şeyim yok dedim. Savcı ben gereğini yaparım demişti. Ama kaymakam izin vermiyor. Bir nevi sahte evrak düzenleniyor bunu görev kabul ediyorlar. Yıkılması gereken, tehlike saçan binalar yıktırılmıyor, insanlar arasında ayrım yapılıyor bunu da görev sayıyorlar. Hak sahipliği olmayanlara ev veriliyor. Orada askı kodları ilan edilirken ilk muhtara gider. Burada itiraz etmiyor bildiği halde. Ve tutuyor bir aileden özürlü dilekçesi alıyor diyor ki:’ sizin çocuğunuz özürlü. Eviniz hafif hasarlı ama ben size bu şekilde ev çıkarttırırım.’’