Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Yunus Emre Yüksel, kanunlaşan “İklim Yasası” hakkında açıklamalarda bulundu. “Adı İklim, İçeriği Ticaret”

Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Yunus Emre Yüksel, kanunlaşan “İklim Yasası” hakkında açıklamalarda bulundu. “Adı İklim, İçeriği Ticaret” Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Yüksel, açıklamasında:  Adı “iklim”, içeriği “ticaret” olan; orman yangınlarına, zirai dona, kuraklık sorununa hiçbir çözüm sunmayan; doğanın ve Milletimizin çıkarına değil, sermayenin menfaatine hizmet edecek bu düzenlemeye Saadet Partisi olarak ”RED” oyu verdiklerini halkımızın bilmesini istiyorum. Kendi yandaşlarının bile karşı çıkmasına rağmen bu kanunun yasalaşması için “EVET” oyu kullanan AKP ve ortağına da bu Milletin seçimlerde gerekli cevabı vereceklerini umuyorum dedi. Açıklamalarında Yüksel; Yasalaşan kanunun görünürde iyi niyetli olduğunu ancak arka planda çok büyük felaketler barındıran bir kanun olduğunu; bu kanunun iklimle, doğayla, çevreyle uzaktan, yakından alakasının olmadığını, Küresel elitlerin, ekonomik kaynakları ve gücü elinde tutmak için bir asır önce ortaya attığı “dünyadaki kaynaklar sınırlıdır ama talep ve istekler sınırsızdır” iddiasının bugünkü kapitalist sömürü düzenine en büyük dayanak olduğunu söyleyebiliriz. Bir asırdır, dünyayı bu söylemle sömüren küresel elitler; son çeyrek asırda ömrünü tüketmekte olan kapitalizmin yerini almak üzere yeni projelerini gerçekleştirmek için çalışmalarını hızlandırmışlardır. Bu kanun iklim düzenlenmesi için değil “piyasa düzenlenmesi” için çıkarıldığını, çıkarılan bu kanunun çevre kaygısıyla değil, ticaret kaygısıyla kanunlaştırıldığını, asıl amacın çevreyi, doğayı değil, küresel şirketlerin ve sanayileşmiş devletlerin menfaatini korumak olduğunu dile getirdi. Küresel güçler bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da kendilerinden başka hiç kimsenin üretim yapmasını istemediğini, gelişmekte olan ülkeler diye uyduruk bir ad verdikleri ülkelerin gelişmesini engellemek, bu ülkeleri fakirleştirmek, köleleştirmek istediklerini dile getirdi Bu ifsat ve sömürü projelerini gerçekleştirmek için; uluslar üstü birçok kuruluşu (BM, DSÖ, IMF, Dünya Bankası, Dünya Ekonomik Forumu) kullanma ve bu kurumlardan aldırdıkları kararları dünya ülkelerine dayatma politikasını günümüzde en temel strateji olarak benimsemişlerdir. Dünya nüfusunu azaltmak, ekini ve nesli (aileyi) yok etmek, milletleri her türlü aidiyetlerinden kopararak tek tip bireyler haline getirmek, bu bireyleri kolayca yönetebilmek ve kendilerine daha rahat hizmet ettirebilmek için son yıllarda Dünya Ekonomik Forumu’nu en temel araçlarından biri olarak kullanmaktadırlar. Bireysel özgürlükleri kısıtlamak ve totaliter bir “Yeni Dünya Düzeni” ve “Tek Dünya Devleti” kurmak için bahane olarak kullanılmaktadır. “Getirilen İklim Kanunu’nun iklimle, doğayla, çevreyle hiçbir ilgisi yok. Bu yasa, iklimi değil piyasayı düzenlemek için getiriliyor.” Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Yunus Emre Yüksel yasalaştırılan bu iklim kanunun maddelerindeki sıkıntıları da şu şekilde açıkladı. ''Sivil Toplum Yok Denetim Yok! İklim Kanunu sadece çevreyle ilgili bir düzenleme değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik ve sosyal geleceğini de belirleyecek kritik bir adım. Ancak, kanun teklifi hazırlanırken bilim insanlarının ve iklim alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarının (STK) görüşlerine başvurulmadı. Ayrıca STK’lara, teklif edilen kurul ve mekanizmalarda da yer verilmedi. Bu haliyle teklif, iklim politikasında denetim ve şeffaflık sağlamaktan uzak kalıyor. İklimi Bozan Seragazlarını Azaltmıyor Bilim insanları, küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlamak için emisyonların bugünden itibaren hızla azaltılması gerektiğini söylüyor. Ancak kanun teklifinde, seragazı emisyonlarını bugünden itibaren azaltmayı taahhüt eden mutlak bir azaltım hedefi bulunmuyor. Türkiye’nin seragazı emisyonlarını hangi seviyeye kadar ve hangi hızla azaltacağı net bir şekilde ortaya konmuyor. Kömür, Petrol ve Gaz Tüketimini Bitirme Hedefi Yok İklim değişikliğiyle mücadelede en önemli adım fosil yakıtların terk edilmesi. Ancak, kanun teklifi kömür, petrol ve gaz kullanımının sonlandırılmasına dair bir hedef içermiyor. Emisyon Ticaret Sistemini (ETS) Emisyon Azaltımına Hizmet Etmeyecek Teklif, esasen Emisyon Ticaret Sistemini (ETS) düzenlemeye odaklanıyor. Ancak, seragazı emisyonlarının azaltımını hedeflemeden devreye alınacak bir ETS, düşük karbon fiyatlarının oluştuğu, sığ bir emisyon piyasasına dönüşme riski taşıyor. Adil Geçişin Adı Var Mekanizması Yok Kömürlü termik santrallar gibi fosil yakıta dayalı sektörlerin kademeli olarak ortadan kalkmasıyla etkilenecek çalışanların ve geçim kaynakları bu sektörlere dayalı olan hane halklarının mağdur olmaması için adil bir geçiş mekanizması kurulması gerekiyor. Ancak, kanun teklifinde adil geçiş kavramı yer alsa da buna yönelik somut bir mekanizma sunulmuyor''
Benzer Videolar