‘’Yukarıda oturanlar hep şükredin, sabredin diyorlar. Hep şükredeni sabreden biziz’’

  HABER-SERRA TAYLAN Tüm Emekliler Derneği Elazığ Şube başkanı Mehmet Kayabaş, kurban bayramı öncesi emeklilerin değil kurban hindi bile alamayacak durumda olduklarını söyledi. Emeklilerin büyük bir barınma sorunu olduğunu ifade eden Kayabaş kiracı emeklilerin % 70’inin kiralarını ödeyemediğini belirterek:’’ . Bir emeklinin öğrencisi varsa, bakmakla yükümlü olduğu bir hastası, anne babası varsa bu emekli nasıl kurban kessin? Öğrencisini okutamayacak, kirasını ödeyemeyecek durumda. Emeklilerden kiracı olanların % 70’i kirasını ödeyemiyor. Çok büyük sıkıntı içinde.’’ Dedi. ''Emeklilerden kiracı olanların % 70’i kirasını ödeyemiyor.'' Tüm Emek-Der Elazığ İl Başkanı Mehmet Kayabaş, emeklilerin içinde bulunduğu koşulların zorluğuna dikkat çekerek kurban bayramı öncesi emeklilerin kurban yerine hindi bile kesemeyecek hale geldiklerini söyledi. Kurban Bayramı yaklaşıyor. Hükümetimiz son 4 yıldır emeklileri gerçekten sıkıntıya soktu. İlk ikramiye emekliye bin TL verdi. Bu, maaşlarının % 63’ü idi. Bu günün maaşının ‘ 20 sini bile bulmuyor. Bu gün bir ev kirası 14-15 bin lira olmuş. Bir emeklinin öğrencisi varsa, bakmakla yükümlü olduğu bir hastası, anne babası varsa bu emekli nasıl kurban kessin? Öğrencisini okutamayacak, kirasını ödeyemeyecek durumda. Emeklilerden kiracı olanların % 70’i kirasını ödeyemiyor. Çok büyük sıkıntı içinde. Ev sahiplerinin ukala konuşmalarına maruz kalıyorlar. Bunları duyuyoruz, görüyoruz. ‘’Enflasyon emekliler yüzünden mi çıktı? O zaman EYT’yi niçin çıkardınız? ‘’ Piyasadaki ekonomik koşulların emekliler yüzünden olmadığını ifade eden Kayabaş,’’Emekli nasıl kurban kesecek. Bir hindi alamıyor. Gerçekten hindi aldığım zaman ben evin kirasını nasıl karşılayacağım, çocuğun okul masrafını nasıl karşılayacağım, doğalgazı elektriği nasıl karşılayacağım? Hükümetimize soruyorum. Bu piyasa zamlarını ortaya enflasyonu emekli mi çıkardı? Emeklinin sayesinde mi? O zaman EYT’lileri neden ortaya çıkardınız? EYT lileri emekli yapmasaydınız emekli çoğalmasaydı. Eğer çoksa emekliler, emekliyi imha etsinler, ben de dahil. Bu kadar basit.’’ Dedi. ‘’Devlet, hükümet ,siyasiler… Bir akşam evlerine gitsinler. Emekliler bugün bir çorap bile alamıyorlar.’’ Emeklilerin mevcut maaşları ile kendilerine bir çift çorap alamayacak hale geldiklerini ifade eden Kayabaş: ‘’Bilhassa deprem bölgesinde devlet ev yaptı. 2020’de depremden dolayı ev verdi. Aylık taksisi 800-900 lira. Ama vatandaş evinde oturmuyor, kiraya vermiş 10-15 bin liraya. Hani sosyal konutlar kiraya verilemezdi, devredilemezdi. Devlet nerede? Yönetim nerede? Denetim yok. Denetimciler nerede? Devlet, hükümet, siyasiler.. Arada bir emeklilerin kapısını çalsınlar. Ne yiyorsunuz? Ne içiyorsunuz diye. Bir gün, bir sabah emeklinin kahvaltısına sürpriz yaparak evlerine gitsinler. Bir akşam evlerine gitsinler. Emekliler bugün bir çorap bile alamıyorlar. Bir çift  çorap dediğiniz 50 lira. Bir ayakkabı  500-2000 TL. Bir takım elbise en uygun alacağı takım elbise 6-7 bin lira. Yılda bir sefer, iki yılda, üç yılda bir emekli bir takım elbise aldığı zaman evine ekmek bile götüremeyecek. Ekonomik krizin sebebi, neticesi emekli mi de,  emeklilerin üzerine bu kadar gidiliyor ve emekliler mağdur ediliyor. ‘’ dedi. ‘’Mehmet Şimşek Bey’e bunu söylüyorum; Buyursun iki tane adamıyla takip etsin. 14-15 bin lira maaş alan bir emekli nasıl geçiniyor?’’ Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e bir çağrıda bulunan Kayabaş, 14-15 bin lira maaş alan emeklilerin nasıl yaşadığını görmelerini istedi. Emeklinin çocuklara, torunlarına harçlık veremeyecek hale geldiğini de belirten Kayabaş şunları söyledi: ‘’Bugün 14 bin lira 15 bin lira ile nasıl geçinebiliyorlarsa, ben yetkililere, siyasilere, bakanlara bizzat maliyeden sorumlu, ekonomiden sorumlu Mehmet Şimşek Bey’e bunu söylüyorum; Buyursun iki tane adamıyla takip etsin. 14-15 bin lira maaş alan bir emekli nasıl geçiniyor? Bunu özellikle rica ediyorum. Ekonomik krizin sebebi emekli ise, emeklileri imha edin, ben varım. Beni de katın, ben razıyım bunlara. Gerçekten çocuklarımızın, öğrenci durumu varsa, bunlara yardımcı olamadığımız gibi eskiden kapı komşularımızın sofralarını kontrol ederdik. Şimdi kendi sofralarımızı kontrol edebilecek bir yetkili arıyoruz. Bakardık komşumuzun bacası tutuyor mu, tutmuyor mu diye. Komşumuzun bacası tütüyorsa, ‘bu evin tenceresi kaynıyor’ deyip rahatlardık. Ama şimdi onu takip edemiyoruz. Sormaya gitmeye yüzümüz yok. Bir çocuğa harçlık verme, torunlara, çocuklara harçlık veremeyecek sıkıntılardayız. Ben özellikle hükümetimizden emeklilerin durumlarını düzeltmelerini istiyorum.’’ ‘’Yukarıda oturanlar hep şükredin, sabredin diyorlar. Hep şükredeni sabreden biziz’’ Emekliler için seyyanen zam talebini de yineleyen Mehmet Kayabaş, emekli olduğu yıl maaşıyla 2 altın alabilirken, şimdi bir yarım altın bile alamaz hale geldiklerini söyledi. Kayabaş en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinde olmasını istediklerini belirterek şunları söyledi: ‘’ Bundan 2 yıl önce iki buçuk yıl önce çalışana seyyanen 8 bin lira fark verdi. O 8 bin lira şu anda 20 bin lira oldu artık. Emekliye de 5 bin lira verilmiş olsaydı 10 bin lira olurdu, buna da şükür ederdik. Yukarıda duranlar şükredin sabredin, şükredin sabredin diyorlar. Hep şükreden, sabreden biziz. Bu bir sefer olur, iki sefer olur. İki bayram olur, üç bayram olur. 6 yıl oldu, 7 yıla yakın oldu. Emeklileri mağdur ediyorsunuz. Hükümetimizin bu tutumundan geri adım atmasını istiyorum. Emeklilere bir an önce seyyanen zam verilmesini istiyorum. Emeklilerin bu gün maaşları  % 100 eksildi. Ben şahsım olarak 2000 yılında emekli oldum.25 yıl önce emekli olduğumda 2 tane Cumhuriyet altını alıyordum. Ve orada da az da olsa o günün parası 5 bini 6 bin, 10 bin lira para kalıyordu. 2 tane Cumhuriyet altını alabildiğim bir maaşım varken bu gün yarım altın alamıyorum. Evime bakamıyorum. Mağdurum. Eşimle, çocuklarımla güzel bir muhabbet edemiyorum. Genel merkezimizle devamlı irtibat halinde olduğumuz bir konu var. Genel Başkanımız da Ankara’da her seferinde dile getirdi. Emeklinin maaşının en düşük olarak asgari ücret seviyesinde olmasını istiyoruz. Aradaki farkın a bir an önce giderilmesini talep ediyoruz. Asgari ücretin altında olmasını istemiyoruz. Ya hiç vermesinler, bıraksınlar,  bizler zaten dilenci gibi olmuşuz, ya da düzelmesini istiyoruz. ‘’