Cezmi Orkun yazdı. Ölü Pire…
ÖLÜ PİRE…!
Değerli okurlar, DOĞRU PARTİ temsilcileri olarak sayın Genel Başkanımız Rıfat Serdaroğlu başta olmak üzere alanında uzman arkadaşlarımızla birlikte yazılı ve görsel basın aracılığı ile ülkemizin içte ve dışta yaşadığı sosyal, siyasal, ekonomik ve teknolojik konulardaki sorunlar ve çözümlerini anlatmaya ve aktarmaya çalışmaktayız. Ancak bu süreçte milletimiz, sıkıntılarını daha da arttıracak olan bu gerçeklerin peşine düşmek yerine magazinsel olayların peşinden gitme eğiliminde davranış sergilemekte olduklarını görmekteyiz. Oysa, bildiğiniz üzere sorunları unutma ve yastık altına atarak üzerine oturmakla başarı elde edilemiyor. Bildiğiniz gibi oturarak sadece tavuklar başarılı bir iş yapıyorlar. O da yumurtlamak. Tavuklar dışında oturarak başarı elde eden başka bir canlı yoktur.
AKP iktidarının 23 yıllık iktidarlarında ne yazık ki milletimizin büyük bir bölümü oturduğu yerde kendilerine verilen sadaka niteliğinde bedellerin esiri olmuş durumda. Ne deniyor bu kesime bak kardeşim AKP iktidardan giderse bu paraları iktidara gelecek olanlar keser. Ona göre bu devam etsin istiyorsan bize oy ver propagandası ile ekonomik çaresizlikler sömürülüyor. Oysa biz DOĞRU PARTİ programında da belirttiğimiz üzere bu durumdaki vatandaşların onurlarını koruyarak, “sosyal yardım vatandaşlık hakkıdır” anlayışı ekseninde doğumdan ölüme kadar herkese TVG(Temel Vatandaşlık Geliri) adı altında bir iş sahibi oluncaya kadar devletin imkanlarından faydalanmasını sağlanacaktır.
Kimse cebinden hayrına bir bedeli milletimize vermiyor. Asıl gerçek, milletimize ait olanı adil bir gelir dağılım çerçevesinde yine kendilerine dönmesini sağlayan bir sistemin uygulanmasıdır. Yoksa, günümüz AKP iktidarı ve koşulsuz destekçilerinin sistem olarak uyguladıkları yalanla dolanla, milli ve dini duyguların istismarı ile bir ülke yönetilemez, oturarak da tavuklara ait başarıyı elde etmeye çalışan insanımız ise sonuçta karamsarlık, umutsuzluk, yokluk ve yoksulluk içinde kıvranan bireylere dönüşerek mevcut sorunların parçası olurlar.
Değerli okurlar, vatandaşın biri temiz olduğuna inandığı otelin birinde konaklar.Ertesi gün otelciyi odasına çağırır ve “Odalarımız temizdir, bit-pire bulunmaz dediniz.” Der ve elindekini göstererek “bakın şuna!” der. Otelci müşterisinin elindekine bakar ve “bu bir pire ama… ölü bu… ölü…” der. Bunun üzerine müşteri elindeki ölü pireye bakarken otelci odadan ayrılır. Ertesi sabah müşteri otelden ayrılmak üzere resepsiyona iner ve ücreti ödemek isterken, resepsiyon görevlisi; “nasıl, rahat uyudunuz mu?“ beyefendi diye sorunca, müşteri; “valla uyuyabilseydim rahat ederdim belki ama… sizin o ölü pire var ya, işte o…” dediğinde otelci; ”ne olmuş ölü pireye” diye sorar. Müşteri; “siz haklıymışsınız… gerçekten ölüymüş o pire… fakat cenaze töreni o kadar kalabalık oldu ki… eşi, dostu, hısım ve akrabaları yani, yalakaları hariç tüm sevenleri hazırdı törende…” der ve ücretini ödeyerek otelden ayrılır.
Değerli okurlar; Otelcinin yalanı, günümüz iktidarının yalanları yanında oldukça masumdur. Otelcinin yalanı ertesi sabah ortaya çıkıyor, yaşantımız üzerinde olumsuz etkileri olan birilerinin yalanlarının da er ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu var. “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” derler ya atalarımız. DOĞRU PARTİ Genel Başkanı Rıfat Serdaroğlu’nun “Yalan bu iktidar yönetiminin ağzında yuva yapmış” sözünün haklılığı tartışılmaz boyutta yaşanmaktadır. Tıpkı, son iki örnekte görüldüğü gibi ki;
İlk örnek; Karadeniz’de bir trilyon dolar gaz bulduk dediler millet inandı, ağustos ayında Erdoğan’ın ABD seyahatinde, Rusya’dan alınan gazın 3 katı bedelle 2045 yılına kadar LNG(sıvılaştırılmış doğalgaz) alımı anlaşması imzalanınca Karadeniz’de bulunduğu söylenen doğalgazın YALAN olduğu ortaya çıktı.
İkinci örnek ise; Savunma sanayide çağ atladık, F-35 benzeri 5.nesil “yerli ve milli” KAAN uçağımızı üretiyoruz ve 2025 yılında 40 adedini Hava Kuvvetlerimize teslim edeceğiz dendi. Ayrıca; 14.Haziran.2025 tarihinde Jakarta’da düzenlenen “Indo Defence 2025” fuarı kapsamında TUSAŞ(Türk Havacılık ve Uzay Sanayii) ile Endonezya arasında “48 adet KAAN 5. Nesil Savaş Uçağı” ihracat anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre Türkiye “milli motor” içeren bu uçaklar, 120 ay içinde tamamlanıp Venezüella’ya teslim edileceği imza altına alınıyor. Millet yine inandı tabi. Ülkemizin 5.nesil uçak üretmesini kim istemez ki.. Ancak; gel gör ki, yine Erdoğan’ın ABD ziyareti sonrası, yapılan görüşmeler hakkında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın açıklaması ile KAAN uçaklarında F-16 motorlarının kullanıldığı, CAATSA yaptırımları nedeniyle bu motorların ABD’den alınamaması nedeniyle KAAN uçaklarının üretiminin yapılamadığı ifadesi AKP iktidarının bu konuda da YALAN söylediği anlaşıldı.
Yani; Karadeniz’de doğalgaz bulduk, “yerli ve milli” KAAN uçaklarını üretiyoruz, yurtdışına da ihraç edeceğiz dedikleri her iki konuda da AKP iktidarı ve koşulsuz destekçilerinin YALAN söyledikleri ortaya çıktı. Gerçekte olan ise sadece ölü bir doğum ve yalanları çarpıtarak hala gerçek gibi göstermeye çalışan ölü seviciler var.