Fırat Üniversitesi Hastanesi’nin yapılacağı yeni yere esnaf ve vatandaşlardan tepki
Elazığ'da Fırat Üniversitesi Hastanesi için yeni bir bina yapılacağı ve yapılacak binanın şehir merkezine 20 km uzaklıktaki Harput yerleşkesinde olacağının açıklanmasının ardından vatandaş ve esnaflardan tepki geldi. Mevcut hastane binasının şehir merkezinde olduğunu belirten vatandaşlar yeni hastanenin yapılacağı yerin şehre uzak olmasının büyük sıkıntılara yol açacağını söylüyorlar. Hastanenin bulunduğu güzergahtaki esnaflar ise hastanenin taşınması durumunda Elazığ'da bir çok esnafın kepenk kapatacağını ve özellikle medikal firmalarının iflas edeceğini belirterek hastanenin yerinin yanlış olduğunu söylediler.
17 kilometre mesafedeki bir hastaneye acil hastaların ulaşımı son derece sıkıntılı
Aydın Selçuk isimli vatandaş Fırat Üniversitesi Hastanesi'nin taşınması durumunda bölge halkı, esnaf ve vatandaşların büyük bir mağduriyet yaşayacağını söyledi. Hastanenin yapılacağı yerin belirlenmesi amacı ile Kent Konseyi'nin düzenlediği çalıştaya da katıldığını ifade eden Selçuk:'' Fırat Üniversitesi Hastanesi şehrin içerisinde kalan kamuya ait tek hastane. Taşınma sürecine girmiş. Biz de bunu öğrendik. Mahalleli olarak da öğrendik, bireysel olarak da öğrendik. Bu arada Kent Konseyi çok hayırlı bir iş yaptı ve hastanenin taşınması ile ilgili bir çalıştay düzenledi. Ben de çalıştaya katıldım. Özellikle çalıştaydan haberi olmayan kurumlar da vardı. Ama haberi olanlardan katılımcıların hemen hemen tamamı hastanenin taşınmasının doğru bir düşünce olmadığını, özellikle şehrin sağlık sistemini ciddi anlamında sıkıntı yaratacağını ve sağlık sistemini felç edeceğini ifade ettiler. Bunun dışında taşınmak istenen Harput yerleşkesi denen yerin Hankendi, İŞGEM tesislerinin olduğu bir alan olduğu orada Rektör Yardımcısı Mehmet Yılmaz tarafından ifade edildi. Mesafe olarak şehre 17 kilometre uzaklıkta bir yer. Bir defa çok uzak bir yer. 17 kilometre mesafedeki bir hastaneye acil hastaların ulaşımı son derece sıkıntılı.
Koskoca hastanenin küçük bir kısmını yapmak yerine koca hastane taşınıyor.
Rektör Yardımcısı Mehmet Yılmaz Bey mevcut hastanenin taşınma gerekçeleri olarak depremde zarar gördüğünü, depremde zarar gördüğü için de hastanenin bir kısmında güçlendirmeye çalışması yapıldığı yönünde bir ifade de bulundu. Fakat hastanenin mevcut yapısının binasına bakarsanız mevcut poliklinik binasını rahmetli Sait Berilgen hocamızın yaptırdığı 8 -10 yıllık bir bina. Son derece yeni ve sağlam. Buranın arkasında yapılan onkoloji, hematoloji yataklı ünitesi gündüz bakım ünitesi yeni yapılmış. 8-10 yıllık bir bina ve son derece sağlam. Yan tarafta otopark kısmı var, orası da yeni yapılmış yani 10 yılın üzerinde değil binalar. Mevcut hastanenin ilk yapılan kısmı olan yataklı bölümünün özellikle ameliyathane kısmı yenilendi. Yataklı kısmın yüksek erinin depremde zarar verdiği ve güvenli olmadığı söyleniyor. Koskoca hastanenin küçük bir kısmını yapmak yerine koca hastane taşınıyor. Burası bir sağlık kampüsü. Veteriner Fakültesi var. Diş Hekimliği Fakültesi var. Sağlık Bilimleri Fakültesi var. Arka kısmında Eczacılık Fakültesi açıldı 2 yıldır. Şimdi burada bir sağlık kampüsünü, komple tıp fakültesini içeride öğrencilerin eğitim aldıkları yer. Burada sadece hastaneyi alıp şehrin 17 kilometre dışına götürmenin rasyonel bir tarafı yok. Neden bunda ısrar ediliyor? Biz bunu anlamış değiliz.
Hastane kapanırsa burası ölür? Biz ne yapacağız?
Hastane yakınında yıllardır optikçilik yapan bir esnaf ise hem esnaf olarak hem vatandaş olarak bu konuda büyük sıkıntı yaşayacaklarını söyledi. Şehir merkezinde devlet hastanesinin olmamasının büyük bir mğduriyet yaşatacağını ifade eden esnaf şunları söyledi: ''Hastane uzak bir mesafeye gidiyor benim duyduğum kadarıyla. Esnaflığımı tamamen bir tarafa bırakarak vatandaş olarak değerlendireceğim. Herhangi bir rahatsızlık geçirdiğimde benim en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna ulaşmam gerekiyor. Şehir merkezinde bu da giderse bir kamu hastanesi, bir devlet hastanesi kalmayacak. Ben sağlığımı ne şekilde düzelteceğim? Benim bir rahatsızlığım olduğunda ben hastaneye nasıl ulaşacağım? Aracım yoksa, ulaşımım yoksa bunu nasıl değerlendireceğiz? Ben taksi mi tutacağım? Param var mı, yok mu? Kimse sormayacak. Otobüsle mi gideceğim? Hangi saatte otobüs olacak? Kimse bunu bilmeyecek. Esnaflığı bir tarafa bırakarak, tamamen sağlık için konuşuyorum. Sağlığımı nasıl elde edeceğim ben? Esnaflığı, bir şekilde insanlar ticaretini bir şekilde yapabilirler. Ama tamamen Elazığ'ın eski devlet hastanesine ortadan kaldırdılar. Oradaki bütün esnafların hali ortada. Hayalet bir caddeye dönüştü Hastane Caddesi. Bu hastane yıkıldıktan sonra orada da esnaf olarak değerlendirirsek. Orası da perişan olmuş durumda. Bir şehri ayakta tutan nedir? Ticareti değil midir? İnsanlar alışverişini, sağlık alışverişlerine ihtiyacı olanlar alışverişi nereden yaparlar? Esnaftan yaparlar. Şimdi burası da ölürse, orada olduğu gibi bizler ne yapacağız? Sorumlu olduğumuz ailemizi ne ile geçindireceğiz? Hayatımızı nasıl idame ettireceğiz?''
Bu hastaneyi niye götürüyorlar? Bu emeklilere, bu Elazığ insanlarına niye eziyet ediyorlar?
İlhami Aslan isimli emekli bir vatandaş da hastanenin şehir merkezine uzak bir noktaya taşınmasını istemediklerini söyledi. Daha önce Elazığ merkezinde bulunan devlet hastanesi ve SSK Hastanesinin yıkıldığını ve şehrin doğusuna şehir hastanesinin yapıldığını söyleyen Aslan, bu kararın Elazığlılar için biz zulüm olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
Elazığ'a bir Şehir Hastanesi getirdiler, şehrin doğusuna götürdüler. Şimdi bu mevcut hastaneyi de Harput Yerleşkesine götürmek istiyorlar. Şimdi emekli bir insan, herkesin altında arabası yok. Sabah gitti muayeneye, öğleden sonra tahlil çıkacak denildi. Ne yapacak? Tekrar belediye otobüsüne binecek. Tekrar gelecek Elazığ'a. Tekrar gidip tahlilini alacak. Bir sürü külfet değil mi bu bizim emekliler için? Şimdi Devlet Hastanesini kapattılar. Okul yaptılar galiba oray.ı Şimdi hiçbir tane devlete ait hastane yok. Tasarruf tasarruf diyorlar. Emeklilerden tasarrufu bekliyorlar. Üst kademe tasarruf yapmıyor. Buradaki yatırımın bedeli için ödenek çıktı diyorlar. Peki Harput yerleşkesi, Malatya yolunun altı olduğu gibi deprem bölgesi. Orası sıvılaştırılmış zemin, takip ediyoruz. Orada yapmanın bir anlamı var mı? Buranın zemini sert. Zafran zemini ve burada üniversitenin ta Çaydaçıra'da TOKİ'lere kadar arazisi var. Hem de sert zemin üzerinde.
Madem tasarruf yapacağız. hasarlı yer yıkılıp yeniden yapılmalı. Oraya 500 Milyar gidecekse buraya 200 milyar gidecekti.
Madem tasarruf yapacağız, buranın alt kısmı yeni yapıldı. Üst kısmında hasar varsa yıkılıp, genişletilip arkaya doğru yeniden yapılmalı. Oraya 500 Milyar gidecekse buraya 200 milyar gidecekti. Hani biz tasarruf yapacaktık devlet olarak? Daha sonra Baskil yol ayrımında yapılacağını söylediler. Orada da zaten su çıkıyor. Anlamı ne? Niçin? Bu hastaneyi niye götürüyorlar? Bu emeklilere, bu Elazığ insanlarına niye eziyet ediyorlar? Sebebi ne? Birisi çıksın anlatsın bunu. Desin ki arkadaş oranın zemini sert. Değil. Jeoloji mühendisleri söylediler, sıvılaşma varmış orada. Depreme dayanıksız yerler oralar. Neden bu taraflara yapmıyorlar? Zafran tarafında, yemişlik tarafına evler yapılıyor. Niye? Zemini sert demek. Buranın zemini de sert niye götürüyor sebep ne niye götürülüyor? Devlet Hastanesini götürdüler bir sürü insan mağdur oldu. Şimdi burayı götürecekler. Bir sürü eczanesidir, gözlükçüsüdür, lokantalar, bir sürü bankalar açıldı buraya. Herkes mağdur olacak. Niçin oynuyorlar bu Elazığlılarla? Sebep ne? Daha önceden Trafik Tescil vardı, Emniyet Müdürlüğü yıkılmadan önce içerisinde bir odaya koymadılar. Götürüp Ulukent'e bir binayı kiraladılar, Trafik Tescil yaptılarç Hayret ettim Çok daha önceden araba muayene istasyonları Baskil yol ayrımı, cezaevinin orada vardı. Şimdi götürdüler Hal Köyü'ne Diyarbakır yol ayrımına götürdüler. Niçin Elazığlılarla oynuyorlar? Elazığ'ın suçu ne?
Şehir merkezini boşalttılar, harabeye çevirdiler
Çevre illerden Fırat Üniversitesi Hastanesi'ne bir çok vatandaşın geldiğini söyleyen bir esnaf da şehir merkezinin boşaltıdığını söyledi. Ulaşım konusunda büyük zorunlar yaşanacağını ifade eden esnaf:''Eskiden devlet hastanesi buradayken herkes tek araç kullanıyordu. Şimdi %80'i çift araba kullanıyor. Yani millete büyük bir yük çıkarttılar. Millete ızdıraptır bu, başka bir şey değil. Şehir merkezini tamamen harabeye çevirdiler. Şehir merkezi harabe oldu. Elazığ'ı dağıttılar Malatya'ya kadar.Çatalçeşme, dağlara kadar dağıttılar. Elazığ'ın merkezi bitti. Elazığ Merkezi diye bir şey kalmadı. Neden bunu yapıyorlar ben de bilmiyorum?
Devlet Hastanesi kalmayacak. Herkes gidemez özel hastaneye.
Nursel Tokgöz adlı bir vatandaş da hastanenin taşınmasını istemediklerini belirterek şunları söyledi:
''Hastanenin taşınmasını iyi bulmuyoruz. Burası iyi, burası güzel. Burada tekrar yıkılıp yapılmasını istiyoruz. Taşınmasını istemiyoruz. Oraya taşınca sıkıntılar olur. Burasının yeri güzel, burada kalmasını istiyoruz. Biz istemiyoruz. Devlet Hastanesi kalmayacak. Herkes gidemez özel hastaneye. Gidemez, maddi durumları el vermez. O yüzden biz hastanemizin tekrar yerinde yapılmasını istiyoruz.
Hastane taşınırsa bir ayı bulmaz işyerimizi kapatırız
Hastane civarında esnaflık yapan Muhammed Gülmez de hem bir vatandaş olarak, hem de esnaf olarak hastanenin taşınmasını istemediklerini söyledi. Gülmez konuya ilişkin düşüncelerini şu cümlelerle açıkladı:
''Hastanenin taşınması bizi kötü etkiler.Kötü etkilemenin yanı taşındıktan sonra bize oradan yer vermezler zaten. Diyorlar üst taraf taşınacak bu taraf kalacak. Ama önemli olan üst taraf zaten. Ayaktan hastalar orada. Bizi bayağı kötü etkiler. Dükkan falan yer de vermezler. 15- 17 yıllık esnafım. Bizim durumumuz çok kötü olur. Bir ayı görmez iş yeri kapatırız. Ya da burayı imalat yaparız, o tarafta yer verirlerse o tarafa taşınırız. Ama yer vereceklerini hiç zannetmiyorum. Esnaf olmayı bir tarafa bıraktım. Bir hastalığımız. ihtiyacımız olsa bile bize bayağı uzak.Buradan taşınıyorsa bile keşke biraz daha yakına taşınsaydı. Yeni yer çok uzak. ''