Ağıralioğlu:‘’İktidarın geçen dönem milletten aldıkları vekaleti boşa düştü’’

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavızağıralioğlu bir dizi temaslarda bulunmak üzere Elazığ’a geldi. Elazığ2da basın mensupları ile bir araya gelen Ağıralioğlu, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Ülkenin iyi yönetilmediğini söyleyen Ağıralioğlu:’’ Parti kavgası ile kurulmadık önümüzdeki döneme hazırlanıyoruz.AK Parti'nin elinde gücü varken, şey yapmak kudreti varken, her programı taktik edecek kadar imkanı varken, memleketin sorunlarını çözemediği için bence mesul. Muhalefet de bu kadar sorun varken iktidar olamadığı için sorumludur. Dolayısıyla gücü varken yapamayanlar sorun varken olamayanlar arasında sıkışmış memleketimize nefes olmaya karar verdik. Biz bu siyasi sıkışmada gücü varken yapamayanlar ile sorun varken olamayanlar dışında önümüzdeki dönemde ülkeyi ayağa kaldıran tarafta olacağız.’’ Dedi. ‘’ Milletin partiye, particiliğe, siyasetçiye güveninin azaldığı bir siyasi ortamda kurulduk’’ Elazığ’a bir dizi ziyaretlerde bulunmak ve parti binasının açılış programına katılmak için gelen Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğllu gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ülkenin particilikten yorulduğunu, siyasetçiye ve siyaset kurumuna güvenin azaldığını belirten Ağıralioğlu, 20 Nisan2da yapacakları kurultay ile seçimlere girebilecek bir parti olacaklarını söyledi. Ağıralioğlu: ‘’28 Ekim'de kurulduk. Teşkilatlanmamızı bitirip kongremizi tamamladık. Seçilebilme hakkımızla ilgili kurultayımızı 20 Nisan'da yapıyoruz. Memlekete hizmet etmek adına, yükünü çekmeye hazırlanıyoruz. Milletimiz particilikten çok yorulduğu bir siyasal iklime, milletin partiye, particiliğe, siyasetçiye güveninin azaldığı bir siyasi ortamda kurulduk. Ama daha iyisi mümkündür iddiamızla milletimize takdimini yapmak zorundayız  ‘’ diye konuştu. ‘’Elazığ Yerelin sorunları ile genelin sorunlarının ağırlaştığı şartlarda nefes almaya çalışıyor’’ Elazığ’da yaşanan sorunların ülkenin bir çok yerinde de yaşandığını ifade eden Ağıralioğlu, ülkenin iyi yönetilmediğini ve ülke kaynaklarının doğru yönetilmesi halinde insanların çok daha iyi koşullarda yaşayabileceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Bu gün evde üç çalışanla orta direk diye bir şey yok. Tarım ve hayvancılıkta ciddi sıkıntı vardır. Burası deprem şehri 2 tane deprem atlattı. Yerelin sorunları ile ile genelin sorunlarının ağırlaştığı şartlarda Elazığ nefes almaya çalışıyor. Elazığ’ın kendine ait sıkıntıları da var. Ama bu sıkıntılar da sadece Elazığ'da değil. Gidin  Malatya'ya da aynı sıkıntılar var. Maraş’a Maraş’ta ayrı.Gelin Ankara’ya aynı.  Yani Türkiye'de sorunlarda benzerleşme sağladılar. O yüzden Türkiye'de önümüzdeki dönem şuna karar vermiş bir parti olarak biz kendimizi lanse ediyoruz. Türkiye'ye daha iyi yönetilseydi daha zengin olabilirdi. Memleketin kaynakları doğru yönetilseydi bu yaşadığımız şartlardan çok daha iyi şartlarda yaşayabilirdik. Bu sorunun cevabına biz evet dediğimiz için parti kurduk. Eğer hükümet bundan daha iyi yapamayacaktıysa 2023’te ortaya koyduğu hedefleri kim vadetti?  Sayın Cumhurbaşkanının hedefleri tutturamadı 2023'te tutmadı, 2053'e Allah kerimdir demeye başladılar. O kadar zamana ömrü olan konuşsun.Bu ülkede memleketin kaynaklarının %80'ini en zengin %20'nin kullanırken,  en fakir %80'in de memleketin kaynaklarının %20'si ile yaşamak zorunda olduğu bu düzene razı değiliz. Buna sebep olan şeyin bir yönetim maharetsizliği olduğunu iddia ediyoruz.  Parti kavgası ile kurulmadık önümüzdeki döneme hazırlanıyoruz.’’ ‘’AK Parti memleketin sorunlarını çözemediği için bence mesul. Muhalefet de bu kadar sorun varken iktidar olamadığı için sorumludur’’ Ülkenin içinde olduğu sorunlardan dolayı mevcut iktidarı ve muhalefeti eleştiren Ağıralioğlu: ‘’AK Parti'nin elinde gücü varken, şey yapmak kudreti varken, her programı taktik edecek kadar imkanı varken, memleketin sorunlarını çözemediği için bence mesul. Muhalefet de bu kadar sorun varken iktidar olamadığı için sorumludur. Dolayısıyla gücü varken yapamayanlar sorun varken olamayanlar arasında sıkışmış memleketimize nefes olmaya karar verdik. Biz bu siyasi sıkışmada gücü varken yapamayanlar ile sorun varken olamayanlar dışında önümüzdeki dönemde ülkeyi ayağa kaldıran tarafta olacağız.’’   ‘’Siyaset duymaz hale gelince insanların alamaz hale geldiğini fark etmiyor’’ Ülkenin ekonomik koşullarının nabzını en iyi tutan sektörünün esnaflar olduğunu ifade eden Yavuz Ağıralioğlu, yaşanan tüm sorunların temelinde yüksek enflasyonun olduğunu belirterek: ‘’Sahada gezdim. Esnaf ziyaretinde şöyle bir şey gördüm. Siyasetçiler gelince oluşan kalabalığa yoğunlaşınca gerçeği görmüyorlar. Esnaf doğrusunu söyler. Türkiye’de satın alma problemini en çok esnafta görürsünüz. Esnaf siftahsızlığına sebep olan memleket fakirliğini de görür. Birisi dedi ki: ‘’ bayram günü, bayramdan önce gelseniz de bizim ağlayarak mal sattığımızı görseniz. Yani imkânı olmadığı için mahkum olan, alamadığı için gözlerinden yaş gelen anne babaları görseniz. Biz zararına vermek zorunda kalıyoruz. Gerçekten çok üzgünüz.’’ dedi. İnsanlar alamaz hale gelmişler. Siyaset duymaz hale gelince insanların alamaz hale geldiğini fark etmiyor. Esnaf da böyle zamanlarda alım gücü düşünce esnaf da siftah edemez hale geliyor. Kredi döndüremez hale geliyor, çalışanının ücretini ödeyemez hale geliyor. Çoğu yerde ‘işçi çıkartmak zorundayız. Biz çalışmak zorundayız’ Çoğu yerde çalışan da dertli, alamayan da dertli. Diyor. Memlekette yüksek enflasyon var. Rahmetli Süleyman Demirel dermiş ki: ’’Yüksek enflasyon siyasi tırnakçılıktır. Milletin cebinden hükümetin çaktırmadan para almasıdır. Verirsiniz zammı, verdiğiniz zammı bir ay, iki ay içinde geri alırsınız. Yüksek enflasyon budur. Ahlakı bozar, ticari ilişkileri bozar, verimliliği bozar, bereketi bozar. Her şeyi bozar yüksek enflasyon. ‘’Rakamlarla bakanları değiştirerek enflasyonu düşüremezsiniz’’ ‘’Stokçuluk diye Tayyip Bey kızıyor ama stokçuluğa sebep olan yüksek enflasyondur. Sattığı malı yerine koyamayacağını düşünürsek insanların, mecburen ya satmamaya, ya biriktirmeye yönelirler. O iklimi değiştirmek zorunda olanlar ya etiket ve rakam değiştirerek, ya da bakan değiştirerek enflasyonla mücadele ediyorlar. Güzel bir söz o. Rakamlarla bakanları değiştirerek enflasyonu düşüremezsiniz. Kıymetli bir söz. O yüzden benim sahalarda gördüğüm şey şu; Elazığ bir deprem bölgesi, deprem oldu burada. Yüksek enflasyon ve satın alma güçlüğü peş peşe olunca başka bir şey de olmuyor. Mesela emeklilerin 2003’te asgari ücret mukayesesi % 47 imiş. Yani en düşük emekli maaşı 2003’asgari ücretin % 47 si oranında fazlaymış. Şimdi en düşük emekli aylığı asgari ücretten % 45 daha az. Neye sebep oldu bu? Evinin kirasına yetmez, yemeğe yetmez. Evlatlarına yük olur. Aile bozulur. Millet aldığı para ile geçinemeyince düğüne gidemez, takı takamaz. Evladını evlendiremez. Ev alamaz, ev alsa döşeyemez. Emekli olduğunda ikramiyesi ile eskiden bir ev alınabiliyordu. Şimdi koltuk takımı alınamıyor. Şartlar bu hale geldiği için yönetim krizi ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Siyasetin ilkesizliği siyasete karşı güvensizlik oluşturdu. ‘’ ‘’İktidarın geçen dönem milletten aldıkları vekaleti boşa düştü’’ İktidarın DEM ve PKK terör örgütü lideri Öcalan ‘a yaptıkları çağrıyı ve barış sürecini de eleştiren Ağıralioğlu, 2023 yılında yapılan seçimlerde Kılıçdaroğlu’nu DEM ve PKK ile pazarlık yapmakla suçlayan iktidarın aynı şeyleri yaptığını belirterek şunları söyledi: ‘’Geçen dönem vekaleti neydi? Geçen dönem hükümet iktidarı için şöyle bir vekalet istedi milletten ‘Aziz milletim’ dedi. Bu ara enflasyon, işsizlik, biraz fakirlik oldu. Bir kısmı bizden, bir kısmı dışardan, bir kısmı depremden bir kısmı pandemiden oldu. Kabul ediyoruz. Biraz yükünüz arttı. Ama şunu bilmenizi isteriz ki; biz sizin oyunuza talibiz. Millet sordu; niçin oyumuza talipsiniz? Dediler ki: Biz devlet düşmanlarıyla bir olmuyoruz. Vatan düşmanlarıyla bir olmuyoruz, PKK’lılarla bir araya gelmiyoruz. PKK’lılarla, DEM’le oturup pazarlık yapmıyoruz. Öcalan’a selam durmuyoruz. Selahattin’i sevmiyoruz. Selahattin’i çıkaracağımızı vadetmiyoruz. Öcalan’ı muhatap alınarak yapılan siyaseti meşru görmüyoruz. Yani biz devlet düşmanı değiliz, devlet düşmanlarını sevmeyiz.Devlet düşmanlarını sevenleri de sevmeyiz. Vatana, millete kötülük etmişlere gülmeyiz, güleni de sevmeyiz.’ Millet de dedi ki: ‘ Fakiirliğe, işsizliğe, çocuklarımızın işsizliğine razı oluyoruz, enflasyona da razı oluyoruz. Kabahatlerinizi bildiğimiz halde sırf siz devlet düşmanlarıyla oturmuyorsunuz diye size bir daha avans veriyoruz. Bu yüzden vekalet verdiler. Vekaletten sonra şimdi yaptıklarına bakın.  Kemal Kılıçdaroğlu kazanırsa Öcalan’ı çıkaracak, Demirtaş’ı serbest bırakacak, HDP’lilerle oturacak, DEM’lilerle oturacak, utanmadan pazarlık yapacaklar, şehitlerin şühedaların, gazilerin hatırını saymayacaklar. Onların ödediği bedeller üstünde bu pis hesaplara falan diye konuştular. Meğerse kendileri yapacaklarmış. O yüzden kızıyorlarmış. Şimdi vekaletleri düştü. Geçen dönem milletten aldıkları vekaleti boşa düştü.’’ ‘’Bu kadar yüksek döviz erimesine se4bep olanlar kimlerdi? Hesabını vermek zorunda hükümet’’ İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve tutuklanma sürecinde döviz artışını dizginlemek için Merkez Bankası’ndaki döviz rezervlerinin harcanmasına da tepki gösteren Ağıralioğlu, 2023’ten beri ağır faizlere ve yüksek enflasyona razı olduk. Yüksek faizle merkez bankasının rezervlerini arttırma programına razı olduk. 69 Milyar dolar biriktirdik iki senede. Canımız çıktı. Pek çok şirket kurban verdik. Pek çok şirketi konkordato ilan edecekleri bir yüksek faizli siyasal iklime ve işsizliğe kurban verdik. Pek çok şey oldu.Yani bu rezevler artsın diye katlandığımız maliyet çok ağırdı. Şimdi bu maliyeti 3 günde, bir günde diyenler de var. Bu kadar yüksek bir döviz erimesine kurban verdiniz. Bu işte kim para kazandı? Kim biliyordu? Kim bu işe sebep oldu. Bu işte pozisyon alanlar kimlerdi? Bunların hepsinin hesabını vermek zorunda hükümet. Yani 23 Milyar dolar, kimisi 17 milyar kimisi 12 milyar dolar diyor. Fiyatı bile bilmiyoruz’’ diye konuştu.
Benzer Videolar