CEZMİ ORKUN YAZDI…YALAN, İKTİDARIN SIĞINAĞI…

YALAN, İKTİDARIN SIĞINAĞI… Değerli okurlar, toplumun büyük bir çoğunluğu siyasete ve siyasetçilere güvenmemesinin temelinde kendilerine söylenen ve sürekli tekrarlanan yalanlardır. Öyle ki, yalanı ortaya atan siyasetçi kendisinin de söylediği yalanlara inanır olduğu bir siyasi atmosferden bahsediyorum. Gelin şimdi 23 yıldır iktidarlarını sürdürmek adına AKP ve MHP yönetimi başta olmak üzere iktidarın koşulsuz destekçilerinin dayanağı olan ve ağızlarında yuva yapan yalanlarının bir kısmına bakalım; Erdoğan; Önce “ben Gürcü’yüm dedi, sonrasında benim için Gürcü diyenler bile oldu” diyerek aslında söylediğini inkar etti. “Üçüncü köprü cinayettir” diyen kendisi, “Cumhuriyet mitinglerini yapanlar üçüncü köprüye karşı olanlardır” diyerek çark eden yine kendisi. “Ne Kürt sorunu kardeşim kimse bize yutturmasın yok böyle bir sorun” diyen kendisi, sonrasında “sözde Kürt milletinin siyasi temsilcisi DEM ile bu sorunu birlikte çözelim flörtleşmesine giren” yine kendisi. BOP projesinin eş başkanıyım dedi mi? dedi, sonrasında “BOP için ABD projesidir diyorlar, ispat etmezlerse namussuzdurlar bunlar” dedi. “Bana milliyetçi diyenler varsa evet ben milliyetçiyim” diyen kendisi, sonrasında “ne milliyetçisi ben her türlü milliyetçiliği ayaklarım altına aldım” diyen yine kendisi. Tekirdağ’da “bizde öyle CHP’nin yaptığı gibi oy yoksa hizmet yok tehdidi olmaz” diyen kendisi, Deprem sonrası Hatay’a gitti “oy vermezseniz hizmet gelmez” diyen yine kendisi. Ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz diyen kendisi, sakın bu laflara inanmayın kriz falan yok diyen yine kendisi. Hedefimiz “AB’ne tam üyelikti hamdolsun başardık diyen kendisi, külahımıza anlatsınlar, AB’nin sonu geldi” diyen yine kendisi. TBMM kürsüsünde yaptığı konuşmada “benim milletimin dili tekdir. O resmi dil Türkçedir” diyen kendisi, sonrasında “ben ne tek dil nede tek din dedim öyle bir ifadem asla yok bunlar yalan makinesi” diyen yine kendisi. FETÖ’nün terör örgütü başına “yeter artık gel ülkeye bitsin artık bu hasret” diyen kendisi, aynı kişi için “niye gelmiyorsun sümüklü haşhaşi” diye yuhalatan yine kendisi. Savcı Zekeriya Öz için “temiz eller savcısı, ben Ergenekon davasının savcısıyım” diyen kendisi, “bakın kaçtı” diye yuhalatan yine kendisi. Erdoğan, 28.Nisan.2018 günü İzmir mitinginde, “Bundan 15 yıl önce İzmir'in doğru dürüst havalimanı var mıydı, biz geldik, Adnan Menderes Havalimanı'nı yaptık” dedi. Oysa, İzmir Adnan Menderes Havalimanı 1987 yılında Turgut Özal tarafından açıldı. 1.Haziran.2018 günü Adıyaman mitinginde Erdoğan, “Adıyaman'da havalimanı var mıydı, biz yaptık biz” ifadesini kullandı. Oysa Adıyaman Havalimanı, 1998 yılında hizmete girmişti. 2.Aralık.2016 günü Ankara'da Otonominin açılışında Erdoğan, “Ankara'da 14 sene önce havalimanı var mıydı?” dedi. Ancak başkentteki Esenboğa Havalimanı 1955 yılında yapıldı. Muş'taki mitingde “15 yıl önce Muş'ta havaalanı yapılacak deseler kim inanırdı? Biz yaptık” dedi. Oysa, Muş Havalimanı 1992 yılında sivil kullanıma açıldı, 2000 yılında terminal binası yapıldı, bu binanın açılışını da dönemin Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli yaptı. Isparta mitingde konuşan Erdoğan, “Üniversiteyi Isparta'ya kim yaptı, üniversiteyi Isparta'ya kim getirdi, biz getirdik biz” dedi. Oysa, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi 1992 yılında kuruldu. Erdoğan diğer bazı konuşmalarında da AKP iktidarından önce Ambulans, MR cihazı, buzdolabı ve fırın da olmadığını savunup şunları söylemişti: “Biz iktidara geldiğimiz zaman paletli ambulansı bırakın, normal ambulans bile yoktu. Biz gelmeden önce tomografi mi vardı, MR mı vardı, 15 sene önce evlerde fırın mı vardı? Biz gelmeden önce, Türkiye'de 15 sene önce, acaba evlerde buzdolabı mı vardı, bizden önce cenaze yıkayacak imam yoktu, apartmanların bodrum katlarında namaz kılıyorduk, cami yoktu.” MHP lideri Bahçeli’nin son tutumu bence yeterli. Nedir o; “PKK terör örgütüdür, Bebek katili Öcalan asılsın” diye ip atan kendisi, “Öcalan gelsin TBMM’de konuşsun, UMUT hakkından yararlansın, kurucu önder Öcalan” diyen yine kendisi. “Erdoğan Cumhurbaşkanı olamaz” diyen kendisi, “adayımız Erdoğan’dır” diyen yine kendisi. Fıkra bu ya; Günün birinde Nasrettin Hoca, camide bir vaaz veriyordu. Cemaatten bazılarının esnediğini ve bazılarının da uyukladığını fark edince şöyle konuşmaya başladı: Bir sabah, Akşehir'den dışarı çıkmıştım. Çayın kenarında dört ayaklı ördekler su içiyorlardı... Dört ayaklı ördek sözünü işiten cemaat, gözlerini açarak Nasrettin Hoca'yı dikkatle dinlemeye başladı. Bunun üzerine Nasrettin Hoca: Yahu!... Siz nasıl adamlarsınız. Deminden beri size gerçekleri vaaz ediyorum, uyukluyorsunuz ama, kuyruklu bir yalan uydurunca hepinizin gözleri açıldı. Değerli okurlar, işte bu durum ülkemiz insanının yalanlara ve magazinsel olaylara karşı olan ilgisinin, gerçekler karşısında olmadığının özeti...! Yani; AKP ve koşulsuz destekçilerinin ağızlarında yuva yapan yalanlar için millet olarak; “Yalan söylediklerini biliyoruz, Yalan söylediklerini biliyorlar, Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar, Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini biliyoruz.” Ama, yalan söylemeye devam ediyorlar..! Özetle, İktidar için söz konusu koltuk olunca sığındıkları limandır Yalan…
Benzer Videolar