ELAZIĞ’DAN DÜNYAYA AÇILDILAR ANCAK BÜROKRASİ VE ELEKTRİK ENGELİNE TAKILDILAR

HABER / FUNDA CANPOLAT Elazığ’da 3 yıldır faaliyet gösteren ve 3 boyutlu yazıcılarla üretim gerçekleştiren yerli bir teknoloji firması, savunma sanayisinden otomotive, medikalden dekoratif ürünlere kadar pek çok alanda ihracat yaparak dikkat çekiyor. Türkiye’nin en büyük 3D üretim tesislerinden biri olan firma, tüm faaliyetlerini Elazığ merkezli yürütmesine rağmen, altyapı eksiklikleri ve bürokratik engeller nedeniyle üretim süreçlerinde ciddi sıkıntılar yaşıyor. Firmanın kurucusu Burak Turan, yaptığı açıklamada özellikle sürekli yaşanan elektrik kesintileri, NACE kodu tanımsızlığı ve destek mekanizmalarının sektöre yabancı kalması gibi nedenlerle üretiminin sekteye uğradığını belirterek, “Biz iş değil, çözüm istiyoruz” mesajı verdi. Yurt dışında ve farklı şehirlerde yıllarca çalıştıktan sonra Elazığ’a yatırım yapma hayaliyle döndüklerini belirten Burak Turan; "Elazığ’a geleli 2- 3 yıl oldu. Elazığ’a ciddi bir yatırımla geldik ve Elazığ’da üç boyutlu yazıcıdan plastik parça imalatı yapıyoruz. Aklınıza gelebilecek plastik olan her ne varsa şu an en Elazığ'dan Sürsürü‘de ki fabrikamızda, Akçakiraz ' daki fabrikamızda dünyanın dört bir tarafına parça gönderimi yapıyoruz. Firmamızı Elazığ’a kurduğumuzda bin bir ümitlerle vatanımıza, memleketimize bin bir hevesle geldik çünkü biz yurt dışında çalıştığım süre boyunca veya il dışında çalıştığım süre boyunca bin bir ümitlerle Elazığ hasretini çekiyorduk. Orada kime Elazığlıyız dediysek bizi paşalar gibi ağırlarlardı hem yurtdışında hem de yurt içinde çeşitli illerde biz de bunun heyecanı ve hevesi ile 2-3 üç sene önce Elazığ’a geldik. Yaklaşık 260 tane 3 boyutlu yazıcıyla üretime başladık." Elazığ'dan imal edip dünyaya satıyoruz Burak Turan, Elazığ’a ciddi bir yatırımla geldiklerini belirterek, “Sürsürü ve Akçakiraz’daki fabrikalarımızda plastik parçalar üretiyoruz. Savunma sanayisinde kullanılan insansız hava araçları, deniz araçları ve endüstriyel araba parçalarının yanı sıra yedek parçası bulunmayan otomobillerin yedek parçalarını da burada imal edip dünyaya gönderiyoruz. TRT’nin Tozkoparan İskender dizisi başta olmak üzere birçok dizi ve filmde kullanılan aksesuarlar dahi Elazığ’da üretildi” dedi. Turan; "Şimdi biz ne üretiyoruz ? Gizlilik sözleşmelerimiz gereği isim veremesem de savunma sanayisinde kullanılan bir çok parçanın kalıbının alındığı prototipi üretiyoruz. İnsansız hava aracı, insansız deniz aracı, bir çok endüstriyel araç parçası ve bulunmayan araç parçalarının imalatını yapıyoruz. Örnek verecek olursak Hyundai mesela. 1990 ve 2000 model arası bir çok aracının plastik aksam parçalarını biz Elazığ topraklarından dünyaya gönderiyoruz. Şu an savunma sanayimiz de kullanılan bir çok parçayı özellikle bu İnsansız hava aracı ve insansız deniz araçlarının parçalarını özellikle gençlerimizin yaptığı prototiplerin parçalarını şaselerini biz Elazığ’da üretiyoruz. Aynı zamanda dekorasyon ürünü, oyuncak imalatı yapıyoruz. Yurtdışından gelen birçok ürünü Elazığ'da üretiyoruz. Özellikle vazoları, figürleri ve ünlü karakterlerin figürlerini biz yapıyoruz. TRT’de "Tozkoparan İskender" dizisinin kostümlerini, kılıçlarını kalkanlarını biz ürettik. Elazığ'dan imal edip dünyaya satıyoruz. Bunu yapmaktan çok da mutluluk duyuyoruz çünkü Elazığ benim toprağım. En büyük sorunumuz elektrik kesintisi En büyük sıkıntılarının ise elektriğin yetersiz olması ve yeni bir meslek haline gelen 3D yazılımın maliyede bir NACE kodunun olmaması olduğunu belirten Turan, "Bizim işimiz ağır sanayi değil ve bizim NACE kodumuz maliyede yok. Bu nedenle en büyük sıkıntıyı aslında burada yaşıyoruz." dedi. Aynı zamanda elektrik kesintisinin kısa sürede binlerce lira zarara neden olduğunu söyleyen Turan konuşmasına şöyle devam etti; "Elazığ'a yaptığımız işi bir türlü anlatamadık. Örnek verecek olursak bizim şu an bulunduğumuz dükkanımızda bir elektrik sıkıntımız var sürekli. Bizim 1 saat elektriğimizin gitmesi demek saatlik 10.000 ile 20.000 TL arası zarar etmemiz demek bizim için. Çünkü bizim cihazlarımız durduğu zaman baskısı yarım kalan cihazlarımız da çöp oluyor son teknoloji cihazları kullanmamıza rağmen. Biz defalarca mahallemizdeki trafonun iyileştirilmesi için kurumlara yazı yazdık. Hala daha maalesef ya trafo patlıyor ya trafo değiştiriliyor. Şimdi diyeceksiniz ki jeneratör al evet bu da bir çözüm ama ben şu an TOKİ‘de olduğum için maalesef buna da yönetim müsaade etmiyor. Organize sanayiye git diyeceksiniz ancak benim yanımda 11 tane pırlanta gibi genç arkadaşımız çalışıyor. Uçak Mühendisinden, Yenilenebilir Enerji Mühendisine kadar gençlerimiz çalışıyor. Aynı zamanda tahsilli diplomalı Ressam arkadaşlarımız çalışıyor. Bu Ressamların hepsi hanım kardeşlerimiz, maalesef kendi araçları da olmadığı için organizeye gelemiyorlar. Bizim işimiz ağır sanayi değil ve bizim NACE kodumuz maliyede yok. Bu nedenle en büyük sıkıntıyı aslında burada yaşıyoruz. En büyük sıkıntıyı NACE kodumuzun enjeksiyon “başka yerde sınıflandırılmamış plastiklerin imalatı” olarak geçmesinden ve maliyede olmamasından dolayı yaşıyoruz. Maliyede kodumuz olmadığı için KOSGEB gibi kurumlara başvuru yaparken bir sıfır geride başlıyoruz. " Şehrin önde gelen isimlerine seslenmek istiyorum! "Geçen ay buraya Çin’in Shenzhen eyaletinden yaklaşık 40 Çinli geldi. Bakın sırf bizim belgeselimizi çekmeye geldiler. Biz Elazığ'a bir değer kattık bir turizm kazandırdık. Sadece bir yılda 5 bini aşan misafirimiz geldi Elazığ'a. İşimiz gereği bize beyaz yakalılardan tutun, siyah pasaportlulara bir çok kişi gelir. Ancak biz kapımızın önünde ki betonu dahi kendimiz döktük. Bakın çeşitli şehir büyüklerimizden hepsinden Allah razı olsun ama randevu aldığımızda dahi "siz bizden iş mi talep ediyorsunuz?" gibisinden dönüşler alıyoruz. Özel kalemlerinden bize dönüşler oluyor ancak sonuç yine aynı "Siz bizden iş mi dilenmeye geliyorsunuz " demeye getiriyorlar. Bizim iş sorunumuz yok çok şükür. Bugün bir çok ünlü firmanın televizyon reklamlarında gördüğünüz maskotlarını Elazığ topraklarında üretmişiz yollamışız ama biz bir kuruyemişçi olmadığımız için, biz bir orcik satmadığımız için maalesef bizim burada kıymetimiz bilinmiyor. Ben şehrimizin ileri gelen isimlerine seslenmek istiyorum. En azından burada ki elektrik sorunumuz çözülsün. 320 volt elektriğe ihtiyacımız var. Maalesef ayda 2 - 3 tane cihazımız ana kart yakıyor. Büyüklerimizden, bürokratlarımızdan, Belediye Başkanımızdan, Aksa Müdürümüzden bu sorunumuzun çözülmesini talep ediyoruz. Güzellik salonuna destek var Savunma Sanayisine katkıda bulunan bizlere yok! Şunu da belirtmek isterim biz KOSGEB'e başvuruda bulunduk. Şu an 27, 28, 30 yaş aralığında gençler olarak bir araya geldik. Bir iş kurduk ve devletimize 1 lira yük olmadık. Ne yaptıysak kendi öz sermayemiz ile yaptık. Ancak bizim işimizde kullanılan ham maddeyi kendimiz üretmek istedik. Bu ham maddenin kilosu 600 TL ile 3 bin TL arasında değişiyor. Bundan ayda 10 ton tüketimimiz var. Türkiye'de günde 20-25 ton tüketiliyor ancak üreten yok. Dedik ki biz üretelim ve bunun için KOSGEB'e başvurduk. Ancak bir güzellik salonu sahibi Ablamız botoks malzemesi için destek alabildi biz alamadık. Bir reklam tabelası yapan firma KOSGEB desteği aldı biz alamadık. Oysaki biz savunma sanayisine katkıda bulunuyoruz, medikal alanda protez bacak, kol, kulak memesi üretiyoruz, dişlere implant üretiyoruz. Ve maalesef destek alamıyoruz. Neden? Çünkü Elazığ bu sektöre çok yabancı. Farklı illerde bize sunulan birçok imkan var Yaptığımız sektörün detaylarını şu an ne Ticaret Odası biliyor ne Belediye, ne destek kurumları biliyor. Çünkü böyle bir sektöre herkes yabancı. Bu adam burada ne yapıyor diye gidelim bir bakalım diyen de yok maalesef. Bakın Kocaeli büyükşehir belediyesi biz Kocaeli’ye geri dönelim diye bize 2 yıl ücretsiz dükkan tahsis edeceğini belirtti. Çünkü orada üretime katkı büyük. Ama biz ısrarla burada kalmak istiyoruz. 90-2002 model birçok aracın parça imalarını, savunma sanayisinde birçok silah kalıbını biz Elâzığ’dan imal edip gönderiyoruz. Tüm bu parçalar Elazığ’ın öz malı. Ticaret Sanayi Odamızdan da bizim aslında ricamız sadece bizim KOSGEB‘ten alamadığımız desteği bize kredi fizibilitesi olarak varsa imkanları sunmaları. Belediyemizden ricamız en azından bir derdimiz olduğunda bize bürokrasi sürecini hızlandırmaları. Öyle ki Biz hammaddemizi de bu topraklarda üretip Dünya’ya satmak istiyoruz. Çin'den insanlar geldi kapının önüne bakınca biz utandık Bakın kapımızın önüne Çinliler geldiğinde ben utanırım Shenzen‘den kalktılar adamlar Elazığ’a geldiler. Oradan buraya kadar belgeselimizi çekmek için geldiler. Ben utandım kapımın önüne bakınca kalkıp betonumuzu kendimiz döktük. Biz yönetime söylüyoruz, yönetim diğerine. Ama biz biraz tanınmış biri olsaydık veya yırtık olsaydık kapının önündeki sorun 1-2 saatte çözülürdü. Bizim özellikle AKSA'dan ricamız buraya 320 volt elektrik ve trafonun artık Allah rızası için yenilenmesi. Bakın benim işim burada sekteye uğruyor. Benim amacım AKSA'ya yada başkasına çamur atmak değil. Burda ki amacımız sesimizin duyulması. Amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemek. Bugün Elazığ sanayisine gidin herkes perişan çünkü adamların bulamadıkları parçaları biz üretiyoruz sizce bir değer değil midir?"
Benzer Videolar