Munzur Üniversite’sinde “Öğretmen Yetiştirme Çalıştayı,” gerçekleştirildi. Munzur Üniversitesi koordinatörlüğünde düzenlenen programa Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Nuri Gömleksiz, Prof. Dr. Muhammed Turhan , Doç. Dr. Tuncay Yavuz Ö<demir, ve Doç. Dr. Ferhat Bahçeci,Ana Fatma Anaokulu Müdürü Çağdaş Bozkurt, Prof. Dr. Sabit Menteşe, Dr. Servet Balıkçı, Dr. Mahmut Karatay, Dr. Öğr. Üyesi Onur Kırboğa, Tunceli İl Milli Eğitim Müdürü Fethi Ateş, AK Parti Tunceli İl Başkanı Bülent Süner, öğrenciler ve öğretmen adayları katıldı.
Yoğun bir katılımın gözlemlendiği Çalıştay’da 21. Yüzyıl Öğretmen Yeterlikleri, Öğretmen Yetiştirme Politikaları ve Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme konuları ele alınırken, öğretmenlik mesleğinin toplumsal önemi de vurgulandı.
ŞEHİT ÖĞRETMEN ANMASINDA DUYGU SELİ
Programda şehit olan öğretmenleri anlatan bir slayt gösterisi yapıldı. İzleyenler duygu dolu anlar yaşadılar.
DOÇ DR. GÖNÜL ŞENER: ”ÖĞRETMEN YETİŞTİRME SÜRECİ SADECE BİLGİ AKTARIMI DEĞİL, ÖĞRENCİLERİN BİREYSEL GELİŞİMİNE DE KATKIDA BULUNMAYI HEDEFLER”
Çalıştay’da açılış konuşmasını yapan pedagojik formasyon program yürütücüsü Doç. Dr. Gönül Şener öğretmenlik mesleğinin önemine değinerek, Tunceli İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Munzur Üniversitesi’nin işbirliğinden duyulan memnuniyeti dile getirdi. Üniversitede bir eğitim fakültesinin olmamasına rağmen, üniversitenin çeşitli bölümlerinde öğrenim gören 201 öğrencinin Tunceli il Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullarda, 41 öğrenci ise branşlarında öğretmen bulunmadığı için Elazığ İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullarda öğretmenlik uygulaması dersini aldığını ifade eden Şener sözlerine şöyle devam etti: ”Öğretmenlik, toplumların eğitim sistemlerinde kilit bir rol oynayan, bireylere bilgi, beceri ve değerler kazandırmayı amaçlayan kutsal bir meslek olarak kabul edilir. Bu önemli görevi üstlenecek bireyleri yetiştirmek, onları eğitim sistemine hazırlamak ise öğretmen yetiştirme sürecinin temel hedefidir. Öğretmen yetiştirme süreci, sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda öğrencilerin bireysel gelişimine, karakter oluşumlarına ve toplumsal sorumluluk bilincine katkıda bulunmayı hedefler. Bu nedenle, öğretmen yetiştirme süreci, büyük bir sorumluluk ve öneme sahiptir. Çalıştayımızın Üniversitemizde Öğretmenlik mesleğine vurgu yapan ilk çalışma olması ve eğitim öğretim faaliyeti içinde görev alan herkesi ilgilendirmesi açısından önemini bir kez daha dile getirmek isterim.”
MUNZUR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. KENAN PEKER:”BİZ EĞİTİMİ KAMPÜSLE SINIRLAMAYALIM İSTİYORUZ”
Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker, konuşmasında öğretmenlik mesleğinin önemine değindi. Çalıştayın verimli geçmesi için temennilerde bulundu.
Üniversitelerin üç görevi vardır. Biri eğitim. Ama genel anlamda başladığımız, bu gençlerin yetiştirilmesi eğitimi dediğimiz kısım.Bir üst kısmı eğitimi bir üst seviyeye çıkmayı amaçlar. Bu da AR-GE’dir. AR-GE üniversiteleri belirlendi. Biz de Bölgesel Kalkınma Üniversitesiyiz. Üniversitelerin em önemli fonksiyonlarından biri de topluma katkıdır. Bir üniversite, topluma katkı noktasında ne yapabilir? Ülkemizde elbette ki üniversitelerde güzel şeyler yapılıyor. Biz Munzur üniversitesi olarak, stratejik misyon farklılaşması noktasında topluma katkı ile başlayalım dedik. Bu ne demektir? Biz eğitimi kampüsle sınırlamayalım istiyoruz. Tunceli’nin ilçelerine köylerine gidelim. Eğitimi yaygınlaştıralım istiyoruz.
”EĞİTİMİ YAYMAK GİBİ BİR MİSYONUMUZ VAR”
Resmi anlatalım, resim yapmayı anlatalım. Kampüsteki eğitimlerin aynısını oralara da taşıyalım. una biz ne diyoruz eğitimi yayma diyoruz Akabinde anlatmak. İnsanlara arıcılığı anlatalım, güzel sanatları anlatalım, sporu anlatalım, kültürü anlatalım, edebiyatı anlatalım. Yani kampüste ne varsa, onu dışarıya taşıyalım. Hatta kampüste nasıl bir hayat varsa, o hayatı da oraya götürelim. Çünkü Bölgesel Kalkınma Modeli dediğimiz model bu şekilde çalışır. Eğitimi vermek tek başına yeterli değildir. Akabinde hizmeti de vermemiz lazım, ondan sonra iş imkanını da vermemiz lazım. Bunu sadece Munzur Üniversitesi ile ya da Tunceli ilimizle sınırlı olarak düşünmüyoruz. Hocalarımızla, kuruluşlarımızla, öğrencilerimizle idari personelimizle hep beraber yapalım istiyoruz.
”TÜRKİYE’NİN BİR VİZYONU VAR: HİÇKİMSENİN AÇ VE AÇIKTA KALMADIĞI BİR DÜNYA İNŞA ETMEK, BU DA EĞİTİMLE MÜMKÜNDÜR”
Türkiye’nin bir vizyonu var. Hiç kimsenin aç ve açıkta olmadığı bir dünya inşa etmek istiyoruz. Bizim yapmak istediğimiz de eğitimdir. Eğitim fakültesinin hocaları vardır. Öğretmen yetiştirirler, buralardan pedagojik formasyon alarak kendi alanında eğitim veren arkadaşlarımız vardır. Muhasebe okuyordur, gidip ticaret lisesinde muhasebe anlatacaktır. Bizimki de bunun bir tık altıdır. Yani yayım. Hep beraber yoğun olan bölgeden az yoğun bölgeye, orta derece ortada hiç olmayan yere eğitimi ve hizmeti taşımaktır.
