BATUHAN KARAMAZI’NIN KALEMİNDEN
Türkler ve Renkler
Türk kültüründe ve Sanatında kullanılan renkler asırlardır merak konusu olmuştur. Fakat; Bu renklerin neden? Niçin? kullanıldığı menşeinin nereye dayandığı her zaman merakımızı cezbetmiştir. Hayatımızın her alanında kullandığımız renkleri ana hatlarıyla inceleyecek olursak; Ziya Gökalp’in “Altın Destan” isimli şiirinden örnek vermek yerinde olacaktır!!!
Sağ, (2021) Maziden Atiye Estetiğe Türkçe Bakış isimli programda Ziya Gökalp’ın Altın Destan isimli şirinde yönlere göre renk kavramını şu sözleriyle vurgulamaktadır;
“ Kaşgar’ı merkeze koyuyor. Rengi sarıdır diyor. Doğusuna Pekin’i koyup rengi Mavidir diyor. Kubilay hanın pekinini, hemen kuzeyine Kazanı koyuyor. Rengi Karadır diyor. Bunların bayraklarının rengi de aynı renktir. Hemen Güney’de Babürşahları yenileriyi görüyoruz. Bayrakları kızıldır. Kırmızıdır. Çünkü; kırmızı Renk Güney’i temsil eder. Siyah kuzeyi, Mavi doğuyu, Ak renkte Batı’yı temsil etmektedir.”
Yukarıdaki sözlerden de anlaşılacağı üzere hangi yönün hangi renkle anıldığı gerçeği, apaçık bir şekilde ortaya koyulmuştur.
Bunların akabinde coğrafi isim betimlemelerinde de yer(mekan) olarak, renk kavramı ile ilgili örneklere sıkça rastlanılmaktadır. Sağ (2021) yer olarak renk kavramını şu sözleriyle ifade etmektedir;
“Kuzeydeki denize (Kara)deniz, Güneydeki denize (Kızıl)deniz, Batıdaki denize (Ak)deniz, Doğuda ise; (Gökçe)deniz yani Hazar denizini görmekteyiz.”
Renkler, oldukça fazla işlevsel bir yapı gözetmektedir. Bunların yanında İslami dönemde, Sivastaki medreseye Gök medrese, Erzurum’daki medreseye, Yakutiye(yeşil) Bursa’daki camii’ye, yeşil(yaşıl) camii ve Türk’ü Türk yapan turkuaz renk ise; baş tacı yapılmıştır. Kubbelerin rengi turkuazdır. Ayrıca; Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.S)’in mukedderatı da turkuaz renkli bir örtüyle örtülmüştür. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde askerlerin üniformaları renklere göre tasnif edilmiştir. Atlar, renklerine göre sınıflandırılmıştır. Geçmişten günümüze kadar Devlet kağanlarını yüceltmek ve yeraltından gelen kötülüklerden korumak için yere serilen kırmızı halılar 2500 yıllık bir ritüeldir. Devlet büyüklerini yüceltmek amacıyla da kullanılan bu ritüel, başka devlet büyükleri geldiğinde de yere serilmeye devam edilmiştir. Türklerin ne kadar barışçıl bir kişiliğe sahip olduğu bu noktada anlaşılmaktadır.
Geçmişten beri gelinlerin beline kırmızı kuşak takılmaktadır. Günümüzde gelinlerin beline kırmızı kuşak takılmaya devam edilmiştir. Türkler geleneklerine, kültürüne ve renklerine bağlı bir toplumdur. Buradan da anlaşılıyor ki; Türklerin, temeli Orta Asya’ya dayanan kutsal renk inancı geçmişten günümüze kadar varlığını sürdürmektedir.
Not: Bu yazının bazı yerleri Doç. Dr. Mehmet Sağ hocamın arşivinden alıntılanmıştır.
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Yıldırım: “AK Parti Kadroları Önemli Bir Değişim Ve Dönüşüme Aracılık Etti”
-
Firat Üniversitesinde 10 Kasim Atatürk’ü Anma Etkinlikleri Kapsaminda “Atatürk Ve Türkçe” Konulu Konferans Düzenlendi
-
MUSTAFA GÜMÜŞ ÖZBAY’IN KALEMİNDEN
-
DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı Fetih Ahmet Biçer’den Atatürk’ü anma mesajı
-
AV. DR. İRFAN SÖNMEZ’İN KALEMİNDEN
-
IŞIKVER’DEN 10 KASIM MESAJI
-
Gürsel Erol Öncülüğünde ABB tarafından Elazığ’a 31 Milyonluk yatırım tamamlandı
-
DEVA Partisi İl Başkanı Biçer’den 10 Kasım Mesajı
-
Gürsel Erol Öncülüğünde ABB tarafından Elazığ’a 31 Milyonluk yatırım tamamlandı
-
El Aksa Platformu’ndan ‘Sessiz Çığlık’ protestosu…
-
halk Ekmek fabrikasının ekmekleri 7 lira…
-
ETSO BAŞKANI ALAN’DAN MİLLETVEKİLİ EROL’A TEŞEKKÜR