HABER / FUNDA CANPOLAT
Elazığ’ın Aksaray Mahallesi’nde 1954 yılında kurulan çimento fabrikasının kentleşme süreciyle birlikte yerleşim alanlarının ortasında kalması, kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Uzun yıllardır hizmet veren tesisin çevreye ve insan sağlığına zarar verdiğini savunan mahalle
sakinleri, fabrikanın şehir dışına taşınmasını talep ediyor. Ancak fabrikanın taşınmasının büyük bir ekonomik maliyet getireceği görüşü de tartışmanın bir başka boyutunu oluşturuyor.
Elazığ ve çevresinin çimento ihtiyacını karşılamak amacıyla 12 Nisan 1954 tarihinde kurulan Elazığ Çimento Fabrikası aradan geçen yıllar içerisinde çevresindeki yapılaşmanın artması ile şehrin ortasında kaldı. Fabrikadan çıkan toz ve dumanın insan sağlığını tehdit ettiğini ve yaşam kalitesini düşürdüğünü belirten bölge halkı çimento fabrikasının şehir dışında bir alana taşınmasını istiyor. Konu ile ilgili olarak siyasiler ve STK’ lar da çimento fabrikasının taşınması gerektiği yönünde çağrıda bulundular. Ancak fabrikanın taşınmasının ekonomik maliyet açısından sıkıntılı olacağı da tartışılan konular arasında. Konuyla ilgili olarak konuşan Çimento Fabrikasının bulunduğu Aksaray Mahallesi sakinleri, fabrikadan dolayı büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirtiyorlar. Bölgede hava kirliliği, gürültü ve toz şikâyetlerinin arttığını belirten vatandaşlar, fabrikanın aynı zamanda bölgedeki gayrimenkul değerlerini düşürdüğünü, müteahhitlerin ise bu nedenle
konut yatırımlarından uzak durduğunu dile getirerek fabrikanın kaldırılmasını isterken STK temsilcileri de vatandaşların taleplerini destekliyorlar.
Depremden sonra yıkılan evler mahallemizde yapılmadı : Sebebi Çimento Fabrikası
Fabrikanın taşınması ile ilgili HARPUTTİMES Habere konuşan Aksaray Mahallesi Muhtarı Özcan Bal ise fabrikanın geçmişte mahalleye katkılar sunduğunu ancak günümüzde ciddi sorunlara neden olduğunu vurguladı. Fabrikanın çevreye verdiği zarardan dolayı mahallede yeni yapılaşmanın da gerçekleşemediğini ifade eden Muhtar Bal, yaşanan Elazığ depreminde mahallede yıkılan evlerin yeniden yapılamadığını ve evlerin değer kaybı yaşadığını belirterek şunları söyledi;
“Aksaray mahallesi Harput’tan sonra kurulan şehrin ilk yerleşim yerlerinden biri. Geçmiş dönemde Çimento Fabrikasının burada olması bu mahalleye ciddi artılar katmış çünkü burada yerleşim alanı olmadığı için Çimento Fabrikasında çalışan insanlar burada hayatını idame etmeye çalışmışlar. Ama bugün geldiğimiz noktada artık mahallemiz büyüdü. Şehrin en büyük toprağına sahip olan mahallelerden biri. Bugün Çimento Fabrikası mahallemizi gerçekten ciddi bir şekilde etkiliyor 2020 yılında meydana gelen depremde mahallemizde yaklaşık 600 ev yıkıldı. Deprem sonrasında Çimento Fabrikasının etrafında yıkılan evlerin yerlerinin dolmadığını gördük. Ve bundan sonrada dolmayacağını düşünüyoruz çünkü oradaki o arsalar da değersiz hale geldi onunla beraber. Fabrikanın kapanmasını değil, taşınmasını talep ediyoruz.”
Fabrikanın çevre ve insan sağlığına olumsuz etkileri olduğunu da ifade eden Özcan Bal, fabrikanın faaliyetlerinin yolları tahrip ettiğini, çevreyi kirlettiğini söyledi. Ekonomik olarak şehre katkısı olan fabrikanın kapanmasını istemediklerini ancak insan hayatının kalitesi açısından şehir dışına taşınması gerektiğini ifade eden Bal:
“Çimento Fabrikasının şehre ciddi manada eksisi var. Tozundan, kapladığı alandan ve gürültü kirliliğinden dolayı şehir şu anda mustarip. Fabrikaya ister istemez malzeme taşınıyor bu da yollarımızın zarar görmesine neden oluyor. Biz bu nedenle fabrikanın taşınmasını istiyoruz. Bu şehirden gitsin fabrika dersek haksızlık yapmış oluruz. Dolaylı yollardan binlerce insan ortan ekmek yiyor. Fabrikanın şehir dışına taşınmasını nasıl ki diğer vatandaşlarımız istiyorsa Aksaray Mahallesi olarak en çok etkilenen mahalle olarak bizler de kesinlikle istiyoruz. Mahalle sakinlerinin ortak beklentisi dumansız, sağlıklı bir hayat. Mahalle sakinleri de fabrikanın yaşamlarını olumsuz yönde etkilediğini belirtiyorlar. Fabrika dumanının insanların sağlığını etkilediğini, tozdan dolayı büyük olumsuzluklar yaşadıklarını ve büyük oranda gürültü kirliliğine maruz kaldıklarını belirten mahalle sakinleri fabrikanın taşınmasını talep ediyorlar. ” dedi.
Bizim de temiz bir nefes almaya hakkımız yok mu ?
Aksaray Mahalle sakinlerinden Mahalle sakinlerinden Sait Özmen ise Çimento Fabrikasının hem gürültü hem de çevre kirliliğine neden olduğunu söyledi. Özellikle fabrikadan yayınlan tozun belirli hastalıklara neden olduğunu belirten Özmen;
“Bizim de temiz bir nefes almaya hakkımız yok mu ? Hakkımız var diye düşünüyoruz. Annelerimiz üstlerimizi dışarıya asamıyor. Beyaz üstler bile dışarıya asılmıyor. Toz topraktan üstümüz başımız çimento oluyor artık.” diyerek tepkisini dile getirdi.
Özçimen;
“Geceleri fabrikanın gürültüsü ile uyanıyoruz. Fabrikanın gürültüsünden dolayı çok büyük sıkıntılar yaşadıklarını da sözlerine ekleyen Özmen, fabrikanın taşınmasını mahalle halkı olarak talep ettiklerini belirterek yetkililerin çözüm için harekete geçmeleri gerektiğini söyledi. Özmen, Gece geç saatlerde Çimento Fabrikasının sesiyle uyanıyoruz. Deprem etkisiyle uyanıyoruz öyle söyleyeyim size. Mahallemizde astım hastalığı ve kanser hastalığı en fazla görülen hastalıklar arasında. Bunu sağlıkçılar da dile getiriyor. Spor vb. alanlarımızı dahi kısıtlıyor. Yolarımız bile fabrikaya taşınan malzemeler nedeniyle sürekli olarak hasar görüyor. Artık bitik bir hale geldi yollarımız. Bizim ileriye gitmemiz gerekirken biz geriye gidiyoruz. Fabrika taşınsın bizde rahat bir nefes alalım. ” dedi.
Fabrikanın taşınmasını istiyoruz!
Fabrikanın insan sağlığı dışında doğaya, bitkilere de zarar verdiğini belirten mahalle sakinlerinden Engin Özsoy’ da yetkililerin bir an önce bu soruna çözüm bulması gerektiğini belirterek yaşanan mağduriyeti şu cümlelerle ifade etti:
“Çimento Fabrikasının taşınmasını istiyoruz tabi ki. Ağaçlarımızın üstü her yer bembeyaz oluyor. Kaldığımız bölgede yaşayacak bir yer kalmıyor. Şehrin dışında bir yere taşınsın. Buranın halkı için vatandaşlarımız için iyi olur.”
News
