News
Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Tarkan Ömer Bankur, toplu sözleşmenin başlangıç tarihi olan 28 Temmuz ile sonrasında yaşanan sürecin arasında hiçbir fark olmadığını belirtti. Bankur, 23 gün boyunca gerçek sorunların ele alınmadığını ve toplu sözleşme masasına, kanunen davet edilmesi gereken konfederasyonların dahil edilmediğini vurguladı. Yetkili sendikanın sorumluluğunun, 4688 sayılı Kanun’a atılmak suretiyle karartıldığını ifade etti. Bankur, sendikanın bu sorumluluğundan kaçamayacağını ve kimseyi kandıramayacağını da sözlerine ekledi.
Toplu sözleşme sürecinde kamu işvereni de eleştirilen bir diğer taraf oldu. Bankur, kamu işvereninin, sözleşmeli personel için %55 oranında bir zam yapmasına karşın, memur ve diğer kamu görevlilerine yalnızca %29 zam önerdiğini belirtti. Ayrıca, memurların eğitim seviyeleri, diplomaları ve nitelikleri göz ardı edilerek, kamu çalışanlarının ikinci plana atıldığını ifade etti.
Toplu sözleşme sürecinin, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından çözüme kavuşturulması gerektiğine dikkat çeken Başkan Bankur; “Hakem Kurulu sürecinde heyetin bu konulara duyarlı davranmasını ve sorunların sürdürülmesi değil, çözülmesi noktasında irade ortaya koymasını özellikle bekliyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak taleplerimizin hayat bulması, tüm çalışanlarımızın ve emeklilerimizin insan onuruna yaraşır bir hayat seviyesine ulaşması, ülkemizin 21. yüzyıl hedeflerine uygun bir kamu çalışma hayatına kavuşması için her platformda mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.” dedi.
