Geçtiğimiz günlerde asgari ücret, yapılan ek zam ile 5 bin 500 lira olurken, ardından haziran ayı enflasyon oranlarının açıklanmasıyla emekli maaşlarına yapılan zamlarla en düşük emekli maaşının da 3 bin 500 lira olduğu açıklanmıştı. Yapılan zamlar açlık sınırının altında kalınca bir çok kesimden tepki geldi. Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şubesi Başkanı Vedat Gür de yapılan zamların neticesinde açıklanan en düşük emekli maaşının 3 bin 500 lira olmasının bu maaşı alacak insanların yaşama arzularını kırdığını dile getirerek: ‘’60 bin lira maaş alan emekli bir milletvekilinin geçinemediğini söylediği bir dönemde bu insanlarımız ne yapacak’’dedi.
Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür emekli maaşlarıyla insanların geçinmesinin çok zor olduğunu ve yapılan zamlara rağmen emeklilerin büyük bir kısmının açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edildiğini dile getirerek tepki gösterdi. Vedat Gür yaptığı açıklamada emekliye seyyanen kademeli zam yapılması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
‘’Hepimizin bildiği üzere devletimiz temmuz ayında haziran ayı enflasyon oranını belirtmiş olup, memur, kamuda çalışan SSK’lı, Bağ-Kur ve memur emeklisini kapsayacak zamlarımızı belli etmiştir. Belli etme bazında tabi ki memnun olan kesim de vardır, memnun olmayan kesim de vardır. Ki bu gün 8-10 bin lira alan bir vatandaşımıza 3 bin 4 bin lira zam gelirken, 2 bin 500 lira maaş alan bir vatandaşımıza açlık sınırının 6 bin 500 lira olduğu bir dönemde 2 bin 500 lira alan bir emeklimize bin lira zam vererek bu insanlarımızı yine hayal kırıklığına uğratmıştır. Tamamen yaşama arzularını kırmışlardır. Bu insanlar, biz bazı dönemlerde asgari ücretliyi baz alıyoruz ama asgari ücretliye yapılan ek zam çok bir ücret değildir. Bu gün asgari ücretlinin aldığı 5 bin 500 lira açlık sınırının üstünde değil. Altında. Bu insanlar açlık sınırının altında olduğu gibi bu gün 2 bin 500 lira alan vatandaşımız 3 bin 500 lira oldu. Bu insanlar nasıl yapacak? Bu gün düşünün emekli bir milletvekilimizin maaşı 40 bin lira. Yani ben bu maaşla geçinemiyorum diyen milletvekillerinin maaşının 60 bin lira olduğu dönemde bu insanlar bu maaşla geçinemiyorsa, acaba 2 bin 500-3 bin 500 lira alan insanlar nasıl geçinecek? Ben bunu çok merak ediyorum. Biz de tabi ki Emekliler Derneği yönetimi olarak bu insanların haklarını savunma adına biz buradayız. Hak ve hukuklarını arama adına biz buradayız. Tabi ki iyi olan kesim mutlaka vardır. Bu gün 10 bin lira maaş alan vatandaşımıza 4 bin lira, 4 bin 500 lira zam geldi. Bu gün 20 bin lira maaş alan bir insana 8-10 bin lira zam geldi. Bu insanların tuzu kuru. Biz önemli olan, diyoruz ki: bu alt taban grubu, zayıf olan insanlara her zaman bizim genel merkez yöneticilerimiz ve şubeler olarak diyoruz ki bize seyyanen kademeli zamlar yapılsın. Bu gün kademeli zamlar, seyyanen zamlar yapılsaydı bugün 2 bin 500 lira olan maaşlar 3 bin 500 lira değil de en az 5 bin 5 bin500 lira seviyelerine gelirdi yani bir asgari ücret seviyesine gelirdi. Bu insanlar da bu günkü şartlarda refah payından bir pay sahibi olurlar, nitekim de rahat bir yaşama kavuşmuş olurlardı. Kaldı ki, devletimiz bize 2018 yılında bin lira ikramiye verdi. Ben bunu her platformda söylüyorum, söylemeye de devam edeceğim. Bu gün 2018 yılında verilen bin lira ikramiyeyi et olarak kıyaslıyorum. Etin kilosu o günkü dönemde 25 liraydı, bu gün etin kilosu 160 lira. Peki, geçen 4 veya 5 yıl zarfında devletimiz bize sadece 100 lira ikramiyeyi mi layık gördüler. Geçen bayramda umutlarımız suya düştüğü gibi bu bayram da umutlarımız suya düşmüştür. ‘’
3 BİN 500 LİRA MAAŞ ALAN EMEKLİ NASIL KURBAN KESECEK, NASIL BAYRAMI GEÇİRECEK
Biz gene söylüyoruz, gene söylüyoruz. Geçen Ankara’da Başkanlar Kurulu toplantısı yaptığımızda Sn. Genel Başkanımız Kazım Ergün Bey de bize hitaben konuşmasında:’bize kademeli veya seyyanen zam yapılmadığı sürece biz bu aramızdaki uçurumların kapanmayacağını biliyoruz’.dedi. Biz de her zaman diyoruz ki bir ortak noktada buluşalım. Gelir seviyemiz adaletli olsun,Bize bu gün verilen zam aslında küçük bir rakam değil. Ama bu zamlar yılbaşında verilmesi gereken zamlardı. Bizim o günkü şartlarda bu zamları almamız lazımdı. Şimdi 2bin 500 lira olan maaşı 3 bin 500 lira yaptı devletimiz. Biz isterdik ki, bu 3 bin 500 liraya % 42’yi de eklesin ondan sonra bu insanların maaşı da 4 bin 500, 5 bin lira seviyesine geldiği zaman toplumun yaşama refahı daha güzel olurdu.
BİZE VERİLEN İNTİBAK YASASI SÖZÜ HALA GERÇEKLEŞTİRİLMEDİ
Biz yıllarca intibakımızı bekledik. İntibak ta 5-6 yıl önce devletimizin 2000 yılı öncesini kapsayan bir intibak yasası vardı. Devlet bunu açıkladı. O günkü yöneticilerin kendi ağzından dedikleri şuydu: ‘Biz 2000 yılına kadar insanlarımızı mağdur etmedik. 2000 yılından sonra emekli olan vatandaşlarımızı mağdur etmemek adına bir çalışma yapıp, en kısa sürede bu intibak yasasını çıkartacağız’. Kaldı ki 6-7 yıl oldu. Bu söylenen sözler hala daha askıda kaldı. Biz yıllardır genel merkezimizin ve şubelerimizin devletimizden beklentimiz, bize her ay maaşlarımıza ödenen ek ödeme adı altında eski deyimimizle fatura paraları % 4 ek ödeme olarak bize veriliyor. Biz bu yıllardır bu ek ödemenin % 8 ila % 10 seviyelerine çıkarılmasını istiyoruz. Biz çalışırken aile yardımı, çocuk parası, yakacak parası alıyorduk. Peki biz emekli oluyoruz ama biz ailemizden ayrılmıyoruz, çocuklarımız gene var, evimiz gene var. Biz işimizi bırakıyoruz; eşimizi bırakmıyoruz, çocuğumuzu bırakmıyoruz. Neden bize yakacak parası, aile yardımı, çocuk parası gibi yardımlar yapılmıyor? Biz sadece işimizden emekli oluyoruz. Devletimizin bize hak tanıdığı bu güzel görev emeklilik kutsaldır dediğimiz bu göreve layık oluyoruz. Emekli oluyoruz ama yakacak paramız kesiliyor, çocuk paramız kesiliyor, aile yardımı kesiliyor, Kira yardımı hakeza kesiliyor. Biz her zaman bunu da gündeme getiriyoruz. Hem yönetimler hem genel merkez bazında. Diyoruz ki bu dar gelirli insanlara, kirada olan, çocuğu işe girmemiş, askeri olan, evi olmayan bu insanlara kira yardımı yapılsın maaşları nispetinde. Veya kiraları nispetinde. Maalesef bunlar da olmayınca, bu gün 3 bin 500 lira alan insanın halini ben tarif edemiyorum. Ben bazen canlı yayın, televizyona çıkıyorum. Sonrasında bana diyorlar ki .’senin yüzün gülmeyecek mi?’ Ya benim içim rahat değil, ben vatandaşı düşünüyorum. Ben vatandaşın hak hukukunu aramak adına televizyona çıkıyorum. 3 bin 500 lira alan vatandaşımız 5-6 bin lira maaş alsaydı ben bu gün daha değişik ve övgülerle konuşurdum. Tabi övülecek yanı da var. Bu gün 7-8 bin lira alan adamın maaşı 12 bin lira oldu.Veya 20 bin lira maaş alan birinin maaşı 28 bin lira oldu.Yani bunlar az para değil.
BU GÜN HALA SEBZE MEYVE ALAMAYAN EMEKLİLERİMİZ VAR
Biz diyoruz ki elektrik doğalgaz faturalarında kademeli indirim yapılsın. Özellikle dar gelirli insanlara. Bunların özellikle kış aylarında ödeme rahatlığı getirilsin. Bunlar da kış aylarında hiç değilse sıkıntı yaşamasınlar. Her zaman bahsettiğimiz emeklilerden katkı payı dediğimiz, eczanedir yok hastane payıdır, yok reçete payıdır gibi katkı paylarının da emeklilerin üzerinden kaldırılmasını istiyoruz. Ama maalesef bu gün enflasyon canavarı altında ezilen bu insanlar, bu maaştan sonra bu günkü zamlar sabit tutulursa inanın insanlar bundan sonra daha rahat edeceklerdir ama petrol, döviz şudur, budur almış başını gidiyor. Bu gün daha sebze meyve, karpuzunu kavununu alamayan emekli sayımız çok fazla.
Bu günkü koşullarda biz verilen bu günkü zamlarsan % 30 olarak memnun olan insanlarımız var ama genelde %40-% 50 civarında vatandaşımız, özellikle 4 bin liranın altında maaş alan insanlarımızın bundan sonraki yaşantısı ne olur.?Ben de bilemiyorum.Zaten bu insanlar iki gündür buraya akın ediyorlar. Her gün yönetim olarak bize soru soruyorlar. ‘’Başkanım siz burada niye oturuyorsunuz, niye hakkımızı aramıyorsunuz, niye bizi meydanlara dökmüyorsunuz? Artık meydanlara dökülme zamanı değil. Biz basın mensupları aracılığıyla haklarımızı masa başında aramak adına buradayız.Meydanlara dökülme zamanı eskidendir. Şimdiki kargaşalıkları önleme adına bizim de bu faaliyetlerimizi durdurma kararı almış hükümetimiz, emniyetimiz. Biz istiyoruz ki bu insanların hiç değilse bir ekstra zam,seyyanen zam yapılırsa bu düşük maaş alan insanlarımız da refaha kavuşur. Refah içericinde çoluk çocuklarıyla,torunlarıyla güzel bir hayat yaşayabilirler.
