Son günlerde gündeme bomba gibi düşen EPDK krizine bir tepkide Elazığlı akaryakıt istasyonu işletmecilerinden geldi. Türkiye’nin akaryakıt dağıtım firmalarından sorumlu olan EPDK’nın lisans verdiği dağıtım yapan firmaların hukuki dayanağı olmayan faturalar kesmesi Türkiye genelinde birçok akaryakıt istasyonunun faaliyetinin durdurulmasına neden oldu. Faaliyetleri durdurulduğu için zor durumda kaldıklarını ifade eden akaryakıt istasyonu işletmecileri “Bizler dağıtıcı firmalardan malımızı aldık ödememizi banka üzerinden yaptık dekontlarımız mevcut firmanın yaptığını petrolcülere yüklemesinler. Dekontlarımızı ve faturalarımızı geçersiz sayıyorlar.” ifadelerinde bulunarak tepki gösterdiler.
24 yıldır akaryakıt istasyonu işletmeciliği yapan Heybet Yaşar Türkiye genelinde 4 bin tane akaryakıt istasyonuna büyük cezalar yazıldığını ifade ederek asıl sorumlu firmaların üzerine gidilmesi gerektiğini vurguladı. Yaşar açıklamasının devamında;
“24 yıllık petrolcüyüm ilk kez böyle bir sıkıntı yaşamaya başladık. EPDK Türkiye’de 123 lisanslı bayi kurdu dağıtım firması. Bizde bu dağıtım firmalarından mal aldık aldığımız malları dağıtım firmamızdan aldık farklı bir yerden giriş yapmadık ve banka üzerinden firmaya paramızı gönderdik. Ama bu inceleme sonucunda maliye bizim göndermiş olduğumuz paraların dekontlarını almış olduğumuz faturaları sahte saydı. Ama bizim böyle bir sahtekarlıkla alakamız yok bütün suçlu EPDK şuanda Türkiye’de benimle aynı sorunu yaşayana 4 bin küsür istasyon var. Bu istasyonlara çok büyük cezalar yazıldı bu cezaları yanı sıra benim yanımda bu anda 8 tane çalışan elemanım var ama şuanda benim petrolüm kapanmadı yarın öbür gün benimkini de kapatacaklar. Benim mülkiyetim bu cezayı ben ödeyecek durumda değilim haliyle benim petrolüm tarla olacak sadece ben değil bu 4 bin arkadaşım aynı sorunu yaşıyor. Bu sıkıntıları yaşatan bize EPDK, devlet ve maliyedir. Asıl sorumlu olan dağıtım firmalarına gitmeleri lazım ben lisanslı mal aldım Tüpraş malımı gönderdi bende Tüpraş’tan aldım devlete sağlam ödemelerimi yaptım fakat bu anda EPK dağıtım firmalarının değil bizim üzerimize geliyor. Bu yanlışı düzeltmeleri gerek. Yani burada bayinin yapabileceği hiçbirşey yok, bizim petrolcülerin hiçbir suçu yok bunlar verdikleri 123 tane bayinin şuanda Türkiye’de 36 ya getirdiler bu diğer firmaları neden daha önceden denetim yapmadan dağıtım firması olmasına izin verdiler, lisans verdiler bugün niye bizi bu zor duruma düşürdüler?
Bizim olmayacak bir ceza yazmışlar, ödeyecek durumda değiliz 10 bin 20 bin yazılan yerler var. bunu hiçbir petrolcü ödeyemez zaten petrolü satsak bu para etmez. O yüzden çok mağduruz yapılacak birşey yok sabırla bekliyoruz bu sıkıntılarımızı devlet gidermeli EPK yanlışından geri dönmeli dağıtım firmalarının üzerine gitmeli bizden vazgeçmeli istasyon firmalarının hiçbir suçu yok.” dedi.
SEKTÖR ALANINDA Kİ ARKADAŞLARIMIZ OTURMA EYLEMİNE BAŞLADILAR
1988 yılından beri akaryakıt istasyonu işletmeciliği yapan Ahmet Yılmaz, EPDK’nın yaşattığı bu mağduriyeti sadece istasyon sahiplerinin değil aynı zamanda 15-20 kişinin istihdam edildiği yerlerde ki işçilerinde işsiz kalmasına neden olduğunu dile getirdi. Yılmaz açıklamalarının devamında;
“Şuan ki mağduriyetimiz yapmış olduğumuz sözleşmeden kaynaklı olarak dağıtım firmalarından bizim üzerimize alınmış olan faturaların geçerliliğinin olmadığını bu sebepten dolayı iş yerişlerimizin mühürlendiğini bildirmek istiyorum. Elazığ’da 10 tane akaryakıt dağıtım firmamız var 10’uda aynı mağduriyeti yaşıyor. Türkiye’de 4 bine yakın akaryakıt istasyonunun bu mağduriyeti yaşadığını biliyoruz. Şuan sektör alanında ki arkadaşlarımızın hepsi Ankara’da EPDK’da, maliyede ve ticaret müdürlüğünde eyleme başlamışlar orda oturma eylemi yapıyoruz. Mağduruz, mağduriyetimizin sebebi dağıtım şirketlerinin bize yapmış olduğu faturaların maliyede geçerliliğinin olmadığını ama bu dağıtım şirketlerine lisansı veren EPDK, maliye bunlarla akaryakıt sözleşmesi yapmak zorundayız ki akaryakıt istasyonlarımızı çalıştırabilelim. Bu sebepten dolayı akaryakıt istasyonlarımızın çoğu herhangi bir tebligat gelmeden EPDK’nın ve maliyenin yazmış olduğu yazıdan dolayı birer birer kapanmak üzere 4 bine yakın istasyon var bu 4 bin istasyondan en az eleman çalıştıran istasyon sayısı 8 – 10 -12 hatta 20 ‘ ye kadar çıkan iş yerlerimiz var. Bu konuda çok büyük bir mağduriyet yaşayacağız hem biz yaşayacağız hem elemanlarımız yaşayacak çünkü istasyonlar kapanınca biz bu 10-12 adamın çıkışlarını vermek zorundayız. Buda Türkiye çapında aşağı yukarı 150-200 bin kişinin aç kalması demek zaten bu şartlarda istasyon sahipleri ayakta zor duruyor maliyetlerimizi yetişemiyoruz zaten birde üzerine bu gelince yetişemiyoruz sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz ve geçiriyoruz.” dedi.
HUKUKEN SUÇLU OLDUĞUMUZ KANITLANMADAN CEZA KESİLMESİ ETİK DEĞİL
EPDK’nın yaptığının faturasının akaryakıt istasyonlarına kesildiğini dile getiren Ahmet Yılmaz, hukuken suçlu olduklarının ispatlanmamış olmasına rağmen ceza kesilmesine tepki göstererek;
“Şimdi EPDK’nın yapmış olduğu uygulamanın hukuken kesilmiş bir ceza yok elimize ulaşan bir belge yok bizim suçsuzluğumuz açıklanana kadar akaryakıt istasyonlarımızı kapatma gibi birşeyleri olmaması lazım bizim suçumuz belli değil ki, yapmış olduğumuz herhangi bir suç yok kaçakçılık yapmamışız burda herhangi bir dengesiz birşey yapmamışız hep yaptığımız şeyler biraz öncede bahsettiğim gibi yazar kasa ve kameralar eşliğinde izlenen bir yerde çalışıyoruz. Hukuken bunların sonlandırmadan akaryakıt istasyonlarının kapanması etik değil ve bu kapanma sürecinde ki mağduriyetimizin haklı olursak EDPK tarafından giderilmesini istiyoruz. İstasyonlarımızın kapalı kaldığı süreyi de göz önünde bulundurmalarını istiyoruz.” dedi.
90 TANE ADAMIN GÜNAHINI AKARYAKIT FİRMALARI ÇEKMESİN
Konuyla ilgili harputtimes.com’a özel açıklamalarda bulunan Akaryakıt istasyonu sahibi Ahmet Yılmaz;
“Şunu söyleyeyim biz akaryakıt sektöründe namahrem deriz şuan bizim tanklarımıza EPDK kamera kurdu tanklarımızın üzerine kamera koydu bizim tanklarımızın üzerine dökülen bir bardak su dahi olsa EPDK arayıp diyor ki tankınıza dolum yapıldı diye uyarıyor. Bizi arayıp uyaran bir firma iken şimdi neden akaryakıt bayilerinin üzerine bu şekilde geliyorlar. Bize belli maliyetler üzerinden nasıl söyleyeyim EPDK dağıtım firmaları bu kamera sistemlerini kurdurmak için baskı yaptı. Baskı yapınca dağıtım firmaları da bayilerin üzerine baskı yaparak kamera kurdurdu. Ben şuanda 35 bin TL kamera sistemine vererek kurdurdum. Bu zor süreçte her bayi 35 bin TL kamera sistemine yatırdı. Bütün alış ve satışlarımızı yazar kasadan yapmışız mal alışlarımızı e arşiv üzerinden faturalarımız eksiksiz elimize gelmiştir, irsaliyeleri elimizde olduğu halde bunu neden bizim boynumuza vurmak istiyorlar. 123 tane dağıtım şirketi kurdurdular şuan 36’ya düşürdüler neden bu aradaki 90 tane adamın günahını akaryakıt firmaları çeksin. 350-400 milyar verip dağıtım şirketi kurup sonra akaryakıt petrolcülerinin üzerine gelmenin hiçbir anlamı ve mantığı yok. Şimdi her istasyonda yeni nesil yazar kasa istiyorlar bir yazar yazar kasa 40-50 bin lira her istasyonda en kötü 5 tane yazar kasa var eder sana 200 bin lira. Biz zaten ayakta durmaya zor çalışıyoruz maliyetlerimiz 2-3 katı oldu yani şimdi hakkeden işimizi yürütecek ne takatimiz kaldı nede bir şey. Her istasyona yazmışlar 9-10 milyon ceza bu adamlar bunu nasıl ödeyecekler. Bunu dağıtım şirketlerini kurarken şimdi daha yeni başladılar bu uygulamaya 20 milyon 30 milyon teminat mektubu alıp dağıtım firmasını kurmak için şimdi bu şartı getirdiler. Geçen yıl veya evvelki yıl bunları neden yapmadılar 30 tane bayiden 120’ye çıkardılar bu 90 tane bayiden neden tem met mektuplarını almayıp da bayilerin üzerine geliyorlar. Dağıtım firmalarından almadıkları teminatı petrolcülerin sırtına cezayı vurup bunlardan almak istiyorlar. Ama bu da yanlış bir uygulama EPDK bizim otomasyonlarımız da internet bağlantısında elektrik kesildiği an güç kaynağımız varsa 3-5 dakika veya 2 saat elektrik kesintisi biraz uzadığı zaman otomasyonular arayıp diyorlar ki sinyal alamıyoruz biz bu şekilde denetlenen bir firmayız namahrem diyoruz bizim yatak odalarımıza kadar kamera kurdular akaryakıt istasyonlarının kabinlerine koymuşlar, tankların üstüne koymuşlar herhangi bir namahremimiz de kalmadı. Her türlü bizi gözetliyorlar . ” dedi.
