Bugün öğlen sıralarında Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde meydana gelen kavgada 1 kişi hayatını kaybederken 2 kişi ağır yaralandı. Olay sonrası Sağlık-Sen Elazığ Üniversite Şube Başkanı Ahmet Burak AYGÜNEŞ, “Olayı kınıyoruz ve zanlıların en ağır şekilde cezalandırılmasını temenni ediyoruz.” ifadelerinde bulunarak olaya tepki gösterdi. Yaşanan olayda hastanelere kolaylıkla silahla, bıçakla herhangi bir delici veya kesici aletle girilebildiğine dikkat çeken Başkan Ayfüneş;
“Fedakar sağlık çalışanlarımız ve kıymetli basın mensupları, hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.
Dün Fırat Üniversite Hastanemizin içinde iki grup arasında silahlı çatışma yaşandı. İnanılır gibi değil ama herkesin şifa beklediği hastanemizde “silahlar” konuştu.
Olayı kınıyoruz ve zanlıların en ağır şekilde cezalandırılmasını temenni ediyoruz.
Bu elim hadise bir kez daha gösterdi ki hastanelere kolaylıkla silahla, bıçakla herhangi bir delici veya kesici aletle girilebilmektedir.
Düşünün herkesin şifa beklediği hastaneler, kendini bilmez kişiler tarafından ya boks ringine ya da film sahnelerini aratmayacak olaylara sahne olabiliyor.
Bununda en büyük nedeni hastane girişlerinin güvenliksiz olmasında kaynaklanmaktadır.
Bir an önce sağlık merkezlerinde güvenlik tedbirlerinin en üst düzeyde artırılması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın Konya’da Doktor Ekrem Karakaya’nın öldürülmesinden sonra bazı hastane girişlerine X-Ray cihazı yerleştirmeye başlaması, geç de olsa önemli bir adımdır. Şiddet tüm sağlık çalışanlarını hedef aldığı için bu uygulamaya ülke genelinde tüm sağlık merkezlerini dahil etmek gerekmektedir.
Bunlara ilaveten bir an önce güvenlik tedbirleri de artırılmalıdır. Güvenliği sağlamakla görevli personelinde yetkileri bu kapsamda genişletilmelidir. Şiddet uygulayanların önemli bir bölümünün hasta yakını olduğunu dikkate alacak olursak, muayene alanlarına birden fazla hasta yakınının girişine izin verilmemelidir. Şiddetin en çok yaşandığı acil servislerdeki yoğunluğun azaltılması amacıyla da bu birimlerde ilave tedbirler alınmalıdır.
Bu adımlar atılmayıp, şu ana kadar olduğu gibi çalışanlar kaderlerine terkedilirlerse, sağlık hizmet zincirinin karşı karşıya olduğu tehdit daha da büyüyecek ve maalesef çalışanların sistemden kopuşu hızlanacaktır.
Aciller başta olmak üzere hastane girişlerinde sıkı güvenlik takibi yapılması, bu adımların ilkini oluşturmalıdır.
Kıymetli meslektaşlarım ve basın mensupları;
İsteğimiz;
Ekrem Karakaya gibi hocalarımızın ölmemesi,
Ertan İskender gibi hocalarımızın mesleğe küsmemesi,
Sağlık emekçilerimizin şiddet korkusu yaşamaması….
Doktorlar, hemşireler, ebeler, teknikerler, şoförler, güvenlikçiler… Kısacası branşı ya da görevi ne olursa olsun, sağlık çalışanlarının tamamı, mesleki yaşamlarını şiddetle burun buruna geçiriyor.
Şiddet ne gece dinliyor ne gündüz, ne normal mesai dinliyor ne bayram, ne acil servis dinliyor ne sağlık ocağı. Bizler, bu tür olaylarla sahada sık sık karşılaşmaktan, saldırıları kınamaktan ve “bıçak kemiğe dayandı” demekten bıktık, usandık. Ama saldırganlar, insanlık dışı hareketlerini yapmaktan bıkmadılar.
Şiddet sadece maruz kalanı etkilemiyor, sağlık çalışanlarının tamamını olumsuz yönde etkiliyor, sağlık sistemini tehdit etmeye devam ediyor!
Yaşanan bu hadise sağlıkta karşı karşıya kaldığımız büyük sorunu tüm çıplaklığıyla bir defa daha gözler önüne sermiştir.
Acilen yapılması gereken, tüm paydaşların katılımıyla bir araya gelinip, yol haritasının belirlenmesi ve adımların birer birer atılmasıdır.
Sorunu görmezden gelmek, çözüme yönelik adımları atmamak sağlıkta şiddeti ortadan kaldırmıyor; aksine kendini bilmezlere saha oluşturuyor. Bu durumun böyle sürdürülebilmesi asla mümkün değildir.
Sağlık-Sen olarak sadece mesleğinin gereğini yerine getiren sağlık çalışanlarımızın her zaman yanındayız. Sağlık çalışanlarının yetkili sendikası Sağlık-Sen olarak Bakanlığımıza ve diğer ilgili birimlere sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik paylaştığımız önerilerin dikkate alınması gerektiğini bir kez daha, ısrarla yineliyoruz.
Basın açıklamamıza katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyoruz.” dedi.
