Artık vatandaşın hakkını aramasının bile suç sayıldığı, sesini çıkaranın ya Fetö’cü ya Bölücü ya da solcu vatan haini ilan  edilerek susturulduğu, ama ülkeyi parsel parsel satanların yüksek mevkilere terfi ettirildiği, ne olduğu belli olmayan bir aile şirketi haline devlet geldi. Medeniyetin beşiği olan Anadolu insanı, sindirilip, susturulup, Araplaştırılmaya çalıştırılıyor. Bu ülkenin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkmak bile suç sayılmakta; Tarikatlar, cemaatler ülke yönetiminde kurumları paylaşıyor.

Artık bu ülkenin çoğunluğu olan insanların SESSİZ ÇIĞLIĞI kulakları sağır ediyor. Ama ülke yöneticileri körleri, sağırları oynuyor. Tarihte hiçbir yönetim baskı ve sindirme ile iktidarını ebedileştirmemiştir. Olan bu ülkenin kaynaklarının heba edilmesi ve halkın perişan edilmesine sebep olmaktadır.

Yakın  CUMHURİYET tarihimize baktığımızda halkın Kürt-Türk  Alevi-Sünni ya da Sağcı-Solcu devri olmamıştır. Bu sorunlar siyasiler tarafından körüklenmiş insanlar kamplaştırılmış ve bu kavgalardan hep siyasi iktidarlar iktidarını sürdürmeye çalışmıştır. Bir fabrikadaki işçinin  Kürt veya Türk olması ya da Alevi-Sünni olması o işçinin fazla maaş almasını veya daha fazla ezilmesini etkilemiyor. Tam aksine sevmeyen insanları kamplaştırarak insanların birbiri ile çatıştırarak her kesimi de sömürmeye devam ediyor.

Takım tutmak gibi siyasi parti tutmak insanların ufkunu köreltiyor. İnancına göre parti tutmak insanın düşünme yetisini zayıflatıyor. Din inanç belki koşulsuz bağlanmak insanı kökleştiriyor. Ve en acısı da ezilen, sömürülen insanların küçük nüans farklarından dolayı birbiri ile çatışıp birlik olmamaları ,Emperyalizmin tüm dünyada olduğu gibi  BÖL YÖNET mantığı gibi  iktidarlarda kamplaştır yönet mantığı ile 75 yıldır insanları böyle kullanıp iktidarlarını sürdürmekte. İnsanlar hep aynı şeyi düşünmek, aynı şeye inanmak her konuda aynı fikirde olmak zorunda değil. Ama bu ülkenin kalkınması insanların özgür ve kardeşçe yaşaması ve demokrasi ve hukukun üstünlüğü için elbirliği ve güç birliği yapmak zorunda.

Eller ve gönüller birleşmediği sürece, bana ne zihniyeti devam ettiği sürece ,bana değmeyen yılan bin yaşasın dedikçe insanlar ezilmeye devam edecektir. Geri kalmış Ülke ve geri kalmış toplum olmaya devam edeceğiz.