Türk siyasetinin en büyük arızalarından biri ayrımcılıktır. Özellikle iktidar partisi kendine oy vermeyenlere açıkça ayrımcılık yapıyor.
Onları ikinci sınıf insan gibi görüyor. Hizmet vermeye layık görmüyor. Nitekim bazı belediye başkanlarının oy vermeyen mahallelere hizmet götürmediğini biliyoruz.
Oysa siyaset, sadece partililere hizmet için değil top yekûn millete hizmet için yapılır.Ayrımcılık toplumda -yaralı- kesimleroluşmasına neden olur. Bu yaralar kaşına kaşına zayıf vatandaşlık alanları oluşturur. Bunun sonucu en hayati meselelerde bile devletin yalnız bırakılmasıdır. Onun için siyasetçi dağıtıcı değil toplayıcı olmalıdır.
Özellikle sayın Cumhurbaşkanının üslubuna dikkat etmesi gerekir. Halkın yarısını terör iş birlikçisi ilan etmek, onları milli bütünlüğün dışına itmek doğru bir tavır değil. Ülkeyi yönetenlerin şemsiyelerini tüm toplumu içine alacak şekilde açmaları gerekir.
Her seçim tekrarlanana ve artık bıkkınlık getiren suçlamalar bu seçimde de devam ediyor. Milet ittifakının altında mumla HDP’yi arayanlar var. Siyasetlerini ekonomik krizi bitirmek, vatandaşı bu pahalılıktan kurtarmak üzerine kurmak yerine ona buna çamur atma üzerine kuranlar var. Güya seçimden sonra Kılıçdaroğlu Apo’yu bırakacakmış, HDP’ye çok ağır sözler vermişmiş. Kestirmeden söyleyeyim; bu ülkede kimsenin gücü Apo’yu içeriden çıkarmaya yetmez. Bunu AKP denedi sonu yüzlerce şehit oldu. Bu iddiaların tamamı vatandaşın milli duygularını istismar ederek seçim kazanma maksadına matuf. Çözüm üretemedikleri için dinle milliyetçilikle netice almak istiyorlar.