Asgari ücret zammından sonra piyasada bir çok ürüne ardı ardına zam haberi gelmeye başladı. Ekonomik krizin de etkisi ile dar gelirli vatandaşlarım alım gücü düşerken, artan personel giderleri nedeni ile bir çok işveren de ciddi bir darboğaz içine düştü. Alım gücünün düşmesi nedeni ile iş yapma kapasitesi düşen işletmeler ekonomik anlamda yaşadıkları sıkıntılar nedeni ile personel çıkarma yoluna gidiyorlar.

İŞ İNSANI TEVFİK ÖZLÜ: BU GÜN MARKETE GİTTİĞİNİZDE BİR EVİN EN ZARURİ İHTİYACINI GİDERMEK İÇİN BİLE BİN LİRADAN AŞAĞI HARCAMA YAPILMIYOR

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası  Tekstil/Konfeksiyon Sektörü Meclis Üyesi Tevfik Özlü hem sektör temsilcisi hem de bir işveren olarak HARPUTTİMES Haber’e konuştu. İşveren açısından yaşanan ekonomik tabloyu anlatan Özlü, hükümetin işverenlere de nefes aldıracak imkanlar sunması gerektiğini dile getirdi. Çalışan ve emeklilere yapılan maaş zamlarının yerinde bir karar olduğunu ifade eden Özlü,  işverenlerin sırtına binen maddi yükün azalması için devletin işvereni destekleyici programlar düzenlemesi gerektiğini belirtti. Tevfik Özlü, konuya ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

”İşçiye, emekliye, çalışan kesime yapılan bütün maaş artışları yetmese de bu gelen zamlar,  en azından yüreklere biraz su serpmiştir. Fakat tam anlamıyla yeterli midir ?Tabii ki gelen zamlar yeterli değildir. Çünkü artan petrol fiyatları, döviz ve altın fiyatları ve üretime etki eden hammadde fiyatlarına baktığımız zaman,  bugün bir evin en düşük ihtiyacını gidermek için bir marketten 1000 liradan aşağı çıkmıyorsunuz. Bu pencereden baktığımız zaman tabii ki yapılan zamlar ve artırımlar çalışanlarımız açısından sevindirici.”

İŞVEREN PERSONEL GİDERİNİ, İŞ KAPASİTESİNİ ARTTIRARAK TOLERE EDEBİLMELİ 

Ancak, madalyonun diğer yüzü var. Baktığımız zaman çalışanlardan ziyade işverenler penceresinden baktığımız zaman zamların olması çok fazla bir şey ifade etmiyor. Eğer yapılan zamlar neticesinde iş hacminde üretimde ve satış noktasında artışlar varsa bu, bir şekilde tolere edilebilir. Ancak ne yazık ki satışlar durmuş vaziyette, maaşlar artıyorsa bu işveren açısından çok büyük bir külfet getirecektir. SGK noktasında 400 lira olan devlet yardımı 500 liraya çıkartıldı. 100 liralık bir artış meydana geldi. Ama  8 bin 500 liradan 11 bin 402 liraya yükselen bir meblağ var. 3 bin liraya yakın bir artış yapıldı maaşlarda. Bunu SGK ile de baz aldığımız zaman bir işçinin maliyeti üç aşağı beş yukarı 20 bin bandına yaklaşıyor. Yemesi, içmesi, yan giderleriyle beraber çalışan sayısı  5 kişi, 10 kişi, 15 kişi, 100 kişi,150 kişiyi arttıkça sadece maaş farkı milyonları bulan rakamlara dönüşür. İşveren bunu nasıl karşılayacak? Ya ürününe zam yapacak; ya satış miktarını yükseltecek. Biz satış miktarını yükseltmelerinden yanayız. Daha çok iş yapıp, daha çok tolere etmelerinden yanayız. Ama neticede şu anki ortamda ne şekilde olur? Bunu bekleyip hep beraber göreceğiz inşallah.

ÜRETİM VE SATIŞIN ARTMASI GEREKİYOR

Ürünlere zam yapılır tarzda, aradaki farkı çıkartma noktasındansa, çok daha satıp, daha çok kazanarak giderleri karşılama noktasında bir anlayış bekliyoruz. İnşallah da böyle olur. Bunun haricinde ‘işten çıkartmalar söz konusu olabilir mi ?’diye bir soru aklımıza geliyor. Bunu temenni etmiyoruz. Çünkü netice itibarıyla çalışan kesim bizlerden olan insanlar. Bizlerle beraber nefes alan, bu coğrafyayı paylaşan insanlarımız. Bir şekilde ailesini geçindirmekle mükellef olan insanlarımız. Tabii ki biz bunu hiç temenni etmiyoruz, işten çıkartmaları. Ama çok da zorda kalınırsa, maliyetler karşılamazsa giderleri ne yazık ki işverenlerimiz bu noktaya da tevessül ediyorlar. Ve personel çıkartma noktasına geliyorlar. İnşallah da olmaz diyoruz. Bizim temennimiz şu ki;   yapılan zamlar gerçekten hak  edilmiştir. Fakat bir de işveren noktasına baktığımız zaman, inşallah biz bu açığı iş olarak, üretim olarak ve satış olarak gerçekleştirirsek aradaki farkı kapatırız diye düşünüyoruz.

DEVLET İŞVERENE FAİZSİZ DESTEK KREDİSİ VE KOSGEB KANALI İLE DESTEK VERMELİDİR

İşverenin talepleri bu zam artışlarından sonra olacaktır. SGK noktasında devlet 400 liradan 500 liraya bir iyileştirme yaptı. 100 liralık bir artışla.  Totalde baktığınız zaman, 20 bin  liraya yakın bir gideri oluşuyor. Bu açığı kim kapatacak? İşveren kapatacak. Bu noktada işverene destekler olması lazım. Asgari ücret, memur ve  işçinin almış olduğu zamlar hak ediştir. Zaruri bir hamleydi, bu yapıldı. Fakat bu noktada devletin işleyişini kolaylaştıran ana dinamiklerden biri de işveren ve üreticilerdir. Üretim noktasında hükümetin bizleri desteklemesi gerekiyor. Maddi ve manevi olarak. Özellikle maddi olarak desteklemesi gerekiyor. Ham madde alışlarında, ürün alışlarında sıkıntıya girmiş, daralmış olan piyasanın açılması gerekiyor. Burada piyasaya bir nakdi  akışın söz konusu olması gerekiyor. Bankaların, sanayicilere ve  iş adamlarına, esnafa tutumu belli,  kredi noktasında muslukları kapalı. Onların istediği derecede ve faiz oranlarında bir kredi alım söz konusu. Devletin KOSGEB’ler kanalıyla yine esnafımıza büyüklüğünü göstererek sıfır faizli destekler sunacağına inanıyorum. Bunu gerçekleştireceklerine inanıyorum. Çünkü alınacak olan sıfır faizli destekler hem iş dünyamıza, hem de ekonominin hareketlenmesine çok büyük bir katkı kazandıracaktır.