İşgalci İsrail’in Gazze’de yaşayan sivillere yönelik savaşında 20. güne girildi. 7 Ekim tarihinde başlayan ve halen daha süratli bir şekilde devam eden İsrail soykırımında sivil halk dahil olmak üzere birçok insan katledilmeye devam ediyor. Dünyanın birçok ülkesi tarafından kınama tepkileri gelmeye devam ederken bu soykırıma sessiz kalan hatta destek olan ülkelerde yer almakta.
Müslümanlara yapılan saldırıya en büyük tepki veren ülkelerden biri Türkiye oldu. Gerek diplomatik görüşmeler ile gerek vatandaşlar tarafından yürüyüş ve eylemler ile bu zulmün durdurulmasına yönelik sert tepkiler gösteriliyor.
Ülkenin dört bir yanından gelen yürüyüş ve oturma eylemleri her geçen gün artarak devam ediyor. İsrail’in hastane ve okullar dahil olmak üzere düzenlediği saldırıların hem savaş sucu hem de insanlık suçu olduğunu bildiren Memur-Sen Elazığ İl Temsilcisi İbrahim Bahşi;
“İsrail’in Gazze’ye saldırılarının 15. günü oldu. 15 gündür buradaki insanlara sistematik bir şiddet bir soykırım uygulanıyor. Gece gündüz durmaksızın aralıksız bombardıman atıldı özellikle. Buradaki hastanelere de saldırılar oldu. Bir vahşet yaşanıyor, bir savaş suçu yaşanıyor. Ama maalesef başta Birleşmiş Milletler olmak üzere bütün dünya seyir ediyor ve İsrail bu zulmüne devam ediyor. Burada tabi Türkiye’de Sayın Cumhurbaşkanımız işte Sayın Dışişleri Bakanımız sürekli hem Avrupa ülkeleri ile hem İslam ülkeleri ile görüşmelerine devam ediyorlar. Bir diplomasi trafiği yürütülüyor. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın bu anlamda Kudüs’e olan hassasiyeti konusunda şüphemiz yok. Elbette ki siyasi diplomatik çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Bu anlamda birkaç gün önce yapılan yardımlar işte refah kapısından bir heyet sağlık ekibi gönderildi, doktorlar bir uçakla gönderildi. Türkiye tabi bütün ülkelerde olduğu gibi ümmetin yanında olma gayretinde. Biraz daha gayret fazla bir gayret beklentimiz var.” ifadelerine yer verdi.
İNCİRLİK VE KÜRECİK RADAR İSTASYONLARI KAPATILSIN
Harputtimes Habere özel açıklamalarda bulunan Başkan Bahşi, İncirlik ve Kürecik İstasyonlarının kapatılması gerektiğini ve bu soykırıma açık destek veren tüm firmaların Müslüman ülkelerde boykot edilmesi gerektiğini vurguladı. Filistin için yardım çağrısında bulunan Başkan Bahşi;
“Tabiki devletler arası ilişkiler açısından bizim bunu değerlendirmemiz mümkün değil ama gönül istiyor ki hem İncirlik hem de yanı başımızda ki Kürecik radar istasyonları kapatılsın. Bunların en kısa zamanda kapatılması ve büyük elçimizin geri çağırılması, buradaki büyük elçiliğin kapatılması ve büyük elçinin sınır dışı edilmesi bizim bir vatandaş olarak gönlümüzün istediği şeylerdir. Olması gereken şeyler bunlar ama devletler arası ilişkiler açısından bu istediklerimiz ne kadar mümkün bilemiyoruz. İnşallah devletimiz en kısa zamanda bu adımları atacaktır. Bunun dışında bizim bir vatandaş olarak tepki göstermemiz ekonomik anlamda bazı şeylerin boykot edilmesi. Bilinen ve direk bütün dünyanın gözü önünde sosyal medyalarında meydan okuyan yiyecek gıda sektöründe olsun bazı sektörlerde firmalar var bunları en azından bir Müslüman olarak Türkiye’de bir millet olarak tepki gösterebiliriz.
Şuan ilimizde de Elazığlımızda da 15 Temmuz Demokrasi Meydanında eski adıyla Postane Meydanında İHH tarafından stantlar kurulmuş yardım toplanıyor. Şu anda elektrik yok, su yok herhangi bir yakıt falan kullanacakları hiçbir şey yok.” dedi.
HASTANELERDE ANESTEZİSİZ AMELİYATLAR YAPILIYOR
“Hastanelerde bu alanda anestezi yapılamıyor. Televizyon kanallarında izlediğimiz anestezi yapılmadan çocukları ameliyat ediliyorlar yada yaraları sarılıyor çocuk o acıyı hissetmemek için yüksek sesle Kur’an-ı kerim okuyor. Gazze’de büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. İnsani yardımların, gıda ve sağlık malzemelerinin acilen gönderilmesi gerekiyor. Bunun içinde bu aşamada acil olan şeyler için yardımlarımızı esirgemememiz gerekiyor. Bir Müslüman olarak, ecdadımızın bir evladı olarak bugün millet olarak yardım elimizi uzatmamız gerekiyor.”
BU BİR İNSANLIK SUÇU, BU BİR İNSANLIK ONURU MESELESİDİR
Tabi bu anlamda eylemler devam ediyor. Tepkimizi elimizden geldiği kadar belli etmeye çalışıyoruz. Peygamber Efendimizin bir işte “Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, onu yapamıyorsanız dilinizle onuda yapamıyorsa kalbinizle buğuz edin ” hadisi şerifine dayanarak işte meydanlarda dilimizle bir protesto edebiliriz, yürüyebiliriz işte bunlar dünyanın her yerinde yapılıyor. Müslüman ülkelerden beklenen tepki fazla olmasa da Avrupa’daki ülkelerde bile insanlar, İsrail’de bile meydanlara inerek bu vahşetin bitmesini istiyorlar. Çocukların ölmemesi için eylem yapan insanlar var. Bu bir insanlık suçu bu bir insanlık onuru meselesi. Biz İnsanlar olarak insanlığı kaybettik. Dolayısıyla burda tepkiler ülkemizde de zaman zaman yapılıyor. Cahit Zarifoğlu’nun dediği gibi ” Kudüs bir sınav kağıdıdır ve hepimizin önünde.” Bir insanlık sınavı veriyoruz burda. İlimizde de zaman zaman protesto eylemleri yapıyoruz. Meydanlara iniyoruz.
MEMUR-SEN OLARAK EYLEMLERİMİZE ARA VERMEDEN DEVAM EDEĞİZ
Geçtiğimiz günlerde Antalya’da meşalelerle binlerce kişi ile Akdeniz’e sınırı olan bir ilimizden sesimizi yükselttik. Ve Siyonist İsrail’in bu katliamı durdurması için meşalelerle yürüyerek protesto ettik. İnşallah bu protestoların sonucunda da yaptıkları zulümde son bulacak. Eylemlerimize ara vermeksizin devam edeceğiz. Mutlaka bir araya gelerek bu vahşeti durdurmaları gerekiyor. Yine dediğimiz gibi ümmetin gözü bizim milletimizin üstünde, bizim devletimizin üstünde. Bu anlamda da biz Sayın Cumhurbaşkanımızın bu tarihi kavşak noktasında burdaki intifadan hayırlı sonuç alacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanımızın da burda atacağı adımlarla tarihe not düşeceğine inanıyorum. Bunu bir millet olarak yapabileceğimize inanıyorum. Çünkü ümmetin gözü bizim üzerimizde. İslam devletleri üzerindeki dağılmıştık, bölünmüşlük, parçalanmışlık göz önünde ortada. Dolayısıyla bunlarıda toparlayarak o ülkelerdeki halk Filistin için yürüyor, Gazze için yürüyor ama maalesef başlarındaki liderler İsrail’den yana demeçler veriyor .
