Ana Sayfa GÜNDEM 17 Aralık 2023 568 Görüntüleme

AV. DR. İRFAN SÖNMEZ’İN KALEMİNDEN

ŞEHY SAİD

MHP lideri Bahçeli’nin, Diyarbakır Büyükşehir Belediye’sinin bir bulvara verdiği Şeyh Said Bulvarı adlandırmasına gösterdiği tepki yerindeydi.

MHP lideri Bahçeli’nin, Diyarbakır Büyükşehir Belediye’sinin bir bulvara verdiği Şeyh Said Bulvarı adlandırmasına gösterdiği tepki yerindeydi. 

Lakin o tepki, verilen ismin kaldırılması halinde bir anlam ifade eder. Aksi takdirde konu meydanlarda İsrail’i yuhalayıp, arkadan gemiler dolusu mal göndermeye benzer. Yapılan yanlışsa- ki yanlıştır- doğru olan yanlıştan dönülmesi, o bulvara herkes için -değer taşıyan- bir ismin verilmesidir. 

Bahçeli, gerçekten bu isimlendirmeden rahatsızsa muhatap bellidir, ismi veren halk değildir, halka gitmek, halkın balonunu söndürmekten başka bir anlam taşımaz. Hiç bir şey değişmeyecekse konuşmanın, kamuoyunun havasını boşaltmaktan başka bir anlamı olmaz. İktidarda olanlar, vaat etmez, yaparlar. 

Şeyh Said’ Doğu’da bazı çevreler tarafından bir Kürtlük davacısı olarak görülmez. Onun isyanını Kürtleştiren PKK ve Doğu’daki her olaya etnik pencereden bakanlardır.Bu tavırlarıyla, PKK’nın inşa etmeye çalıştığı -savaş tarihine- malzeme taşırlar.  Ayaklanma, İslam’ı kullanarak o günkü rejimi devirmek,belli bir coğrafyada hakimiyet kurmak içindir.İçinde Azadi örgütünün üyeleri  de olmasına rağmen hakim renk etnikçilik değildir. Din, her zaman olduğu gibi araç, kişisel  hırslar amaçtır. İsyanın İslam’la telifi mümkün olmadığı gibi o dönemin din alimlerinin bir çoğu isyana karşı çıkmıştır. 

Şeyh Said’i ululayanlara şunu hatırlatmakta fayda var, Şeyh Said yargılama safhasında bir çok kez mahkemenin savcısı  Ahmet Süreyya Örgeevren’le görüşmüş, kendisiyle birlikte hareket edenlerin  ele geçirdikleri yerlerde yaptıkları azgınlıklar hatırlatılınca, pişmanlıklarını, hayal kırıklıklarını dile getirmiş, yaptıklarını savunamamıştır. Örgeevren’in bu konuda bir kitabı da vardır. 

İsyanda ele geçirilen illerden biri de Elazığ’dır. Vali’nin korkaklık ederek şehirden ayrılması Elazığ’ı savunmasız bırakmış, şehir kolayca düşmüştür. İsyancılar, Hüseynik mahallesindeki cephaneliği havaya uçurmuş, sokaklarda kadınlara, kızlara musallat olmaya başlamış, bunu gören halk, Elazığ Türkocağı öncülüğünde örgütlenerek birkaç gün içinde isyancıları Elazığ’dan atmıştır. Görüntüde şeriat diyenler uygulamada birer eşkiyadan farksız davranmışlardır. İslam, bir defa daha dünyalık hırsların aracı olmuştur. Sonradan isyanın İngilizlerin teşvik ve kışkırtması olduğu  ortaya çıkmıştır. Şeyh Said’in savunamadığı bir ayaklanmayı savunmak dindarlık değil, ahmaklıktır. 

17-25 ARALIK 

Aradan tam 11 yıl geçmiş, oysa dün gibi hafızalarda tazeliğini koruyor. O gün ayakkabı kutularına şeref ve haysiyetlerin nasıl doldurulduğunu görmüş, milletçe bir şok yaşamıştık.  Olay kumpas denilerek kapatıldı. Evet bir kumpasçı vardı ama bir de AKP içinde yuvalanmış,  hedefi bu ülkeyi soymak,yağmalamak olan bir suç örgütü  de vardı. Kumpasçı gitti, o yağma örgütü  duruyor.  O kadar büyüyüp serpildiler ki, artık ayakkabı kutularına sığmıyorlar. 

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com