Ana Sayfa GÜNDEM, KÖŞE YAZILARI, Uncategorized 18.01.2024 2143 Görüntüleme

ŞEVVAL İLKAY ŞAMLI’NIN KALEMİNDEN

HADİ GELİN KÖYÜMÜZE GERİ DÖNELİM

Sizce zihninizi özgür kılacak bir hakikat var mı dostlar?

Belki aranızda bazıları şöyle söyleyebilir. “Ne gerek var böyle şeylere?” “İnsanlara harika hayatları olacağını söyle yeter.” Ama mesele bu kadar basit mi gerçekten?

Hakikat nerede?

Zihnimizi özgür kılacak bir hakikat var dostlar. Size bir hikâye anlatmak istiyorum;

Bir gün çingeneler uzak diyarlardaki bir köyde çobanlık yapan bir çocuğu kaçırmışlar.        At arabasına tıkılıp, alelacele köyünden uzaklaştırılan çocuk, köyünün kilise çanının sesini duyuyormuş. Araba uzaklaştıkça çan sesi de gerilerde kalıyormuş. Ancak çanın kendine has tınısı çocuğun zihninde kalıcı bir iz bırakmış. Yıllar sonra büyüdüğünde o çan sesiyle ilgili anılar delikanlıyı git gide daha fazla huzursuz etmeye başlamış. Çingenelerle yaşamak onu rahatsız ediyormuş. Köyüne, evine dönmek istiyormuş. Böylece çingeneleri terk edip yola koyulmuş ve köyünü aramaya başlamış. Diyar diyar gezmiş. Her gittiği yerde kendi kilisesinde duyduğu çanın o özel tınısını duymak için kulak kabartmış. Yolculuğu boyunca pek çok kilise görmüş, pek çok çan sesi işitmiş ama hiçbiri “doğru” ses değilmiş. Bu yüzden hiçbirinin aklını çelmesine izin vermemiş.

Nihayet bir gün, dinlenmek üzere bir yol kenarında uyuyakalmış. Uyandığında uzaktan tanıdık bir çan sesi duymuş. Sese doğru yürümüş, yürüdükçe hızlanmaya başlamış. İçinde bir yerlerde kendi köyünün çanını duyduğunu çok iyi biliyormuş. Sesi izleyerek yuvasına dönmüş.

İşte dostlar hakikatin tınısı aslında İÇİMİZDE! Eğer dinlemeyi öğrenirsek, yanlış seslerin cazibesine de kapılmayı reddederek, hepimiz evimize giden yolu bulabiliriz.

Peki! Hakikatin sesini nasıl duyacağız?

Hayat içimizden dışımıza doğru akar. İçsel olarak yaptığımız olumlu bir değişiklik dışımızda da olumlu bir değişikliğe sebep olur. Bu değişikliğe izin vermek gerek dostlar. Yine bir hikâye size;

Bir kıyı köyü varmış. Bu köy birkaç kere deniz canavarlarının saldırısına uğramış. Köylüler bir büyücüden yardım istemiş. Bu büyücü kudretli gözleri ile kötülükleri sadece bakarak yok edebiliyormuş. Büyücü denizi gören yüksek bir kayalığın üzerine çıkmış. Canavarlar ortaya çıktığında büyücü kararlı bakışlarını onların üzerine sabitlemiş ve böylece canavarların hepsi yok olup gitmişler.

İşte hepimiz kafamızın içindeki karmaşadan korkmayıp, net bir şekilde görmeyi başarana dek bakmaya devam edebilirsek olumsuzluklar kaybolacaktır.

Zihnimizi özgür kılan hakikate neden ulaşamıyoruz?

Çünkü böyle bir durumun gerçekten var olduğunun farkında değiliz. Bir şeyin peşinden gidebilmek için onun gerçek olduğunu, oralarda bir yerlerde olduğunu sezinlememiz gerekir. Bu durum başlangıçta belirsiz gözükebilir, güven de vermeyebilir. Ama farklı olup, denemeye cesaret etmek gerekir. Kendi içinizdeki direnci kırdığınızda içinizde var olan yeni hayatında bilincine varabilirsiniz.

Bir şekilde kabul ettiğimiz inançlarımızı terk edersek karşımıza çıkacak bilinmeyenin daha kötü olduğundan korkarız. Kim bilir, korktuğumuz şey belki de bizi özgürleştirecek yegâne şeydir. Yine bir hikâye ile şimdilik ara vermek istiyorum.

Yolcunun biri yol boyunca ayaklarını sürüye sürüye yürürken, bir elinde bir kaya, öteki elinde de bir tuğla taşıyormuş. Sırtında bir çuval dolusu toprak varmış. Beline uzun bir sarmaşık sarılıymış. Kafasının üstünde de bir bal kabağı duruyormuş.

Yolda bir köylüye rastlamış. Köylü sormuş; Bitkin yolcu, neden o kayayı taşıyıp kendine eziyet ediyorsun? Yolcu; “Garip ama daha önce bunu gerçekten hiç fark etmemiştim” demiş. Kayayı kenara atınca kendini çok iyi hissetmiş.

Sonra başka bir köylü ile karşılaşmış. O da; “Söyle bana bitkin yolcu, o ağır balkabağı ile neden kendini yoruyorsun?” “Söylediğin iyi oldu” demiş yolcu. “Çünkü kendime ne çektirdiğimin farkında değilim.” Ve balkabağını da kafasından atıp, yoluna daha rahat adımlarla devam etmiş.

Birer birer köylüler yolcuya gereksiz yüklerinin hepsini göstermişler, o da hepsini birer birer bırakmış. Sonunda özgür olup, özgür biri olarak yürümeye başlamış.

Bir sonraki yazıda buluşmak üzere. Birlikte hep daha iyiye…

Şevval İlkay Şamlı

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com