SERRA TAYLAN
EYT’nin çıkması bir çok kişiyi sevindirse de BAĞ-KUR’lu esnafların EYT mağduriyeti devam ediyor. Elazığ’da EYT’li olmak için toplu prim borcunu ödemek için bir çok esnaf ya borçlandı ya da evini aracını sattı. 7 bin 200 gün emeklilik gününü tamamlamak isteyen esnaflar, kendilerine verilen sözlerin tutulmasını ve emekli olmak istediklerini söylüyorlar.
”Ben 51 yaşındayım,25 yılım dolmuş emekli olamıyorum, başkası 43 yaşında emekli olmuş”
Elazığlı esnaf Zülfü Kaya da EYT’li olmak için borçlananlardan. 8 bin günü olmasına rağmen emekli olamayan Kaya prim bocunu ödeyebilmek için akrabalarından 60 tam altın borçlanmış. 7 bin 200 günde emeklilik yasalaşmayınca emeklilik hayali suya düşen Kaya şimdi kara kara altın borcunu nasıl ödeyeceğini düşünüyor.Ve yetkililerden verilen sözlerin tutulmasını bekliyor.
Harputtimes Haber’e konuşan esnaf Zülfü Kaya bu mağduriyeti sadece kendisinin değil bir çok esnafın da yaşadığını söyledi. Emekli olabilmek için borçlananların dışında evini , arabasını satan esnaflar olduğunu, kredi çekenlerin faizlerini bile karşılayamayacak hale geldiğini belirten Zülfü Kaya şunları söyledi:
”Esnafım, BAĞ-KUR’luyum. BAĞ-KUR’lu olduğum için de 9 bin gün prim günüm var. Daha önceden Bağ-Kura prim borcum vardı. Yapılandırma yaptık, borçlandık. 500-600 milyar para yatırdım. Sayın cumhurbaşkanımız seçimlerden önce her mitinginde bunu dile getirdi. Biz çok sevindik. Ondan sonra EYT çıktı. SSK’lılar 5 bin 900 günde emekli oldular. 43 yaşında emekli oldular. Ben esnafım, 25 yılı doldurmuşum, 51 yaşındayım. EYT’ye de uyuyorum. 8 bin günüm var. Ne yazık ki emekli olamadım. Çok zor durumdayım. Mağdurum, primleri yatıramıyorum. 6 bin- 7 bin lira arası primler. Evimize ekmek götüremiyoruz. Biz bunu sayın cumhurbaşkanımızdan da, sayın çalışma bakanımız Vedat Bey’den de bekliyoruz inşallah. Bu yasanın çıkmasını ve bütün esnafların düzlüğe çıkmasını istiyorum. Mağduriyetimiz budur.43 yaşında emekli olmuş adam, ben 51 yaşında emekli olamıyorum. 8 bin günüm de var. Devletimiz bir açıklama yapsın. BAĞ-KUR mağdurları ne olacak? Açıklama istiyoruz. Bize yardımcı olsunlar, isteğimiz budur.”
EYT için gerekli şartları taşıdığı halde faydalanamadığını belirten Zülfü Kaya bir yandan borçlarını ödemeye çalışırken, diğer yandan da aylık BAĞ-KUR primini ödemeye çalıştığını söyledi. Evi ve işyerinin de kira olduğunu belirten Kaya sözlerine şöyle devam etti:
”Çok zor durumdayım, primlerimi ödeyemiyorum. Evimiz kira, iş yerimiz kira, evimize ekmek zor götürüyoruz. İki tane çocuğum var. Üniversitede okuyorlar ,dükkan kiraları çok pahalı. Elazığ’da deprem oldu, depremden dolayı, pandemiden dolayı…Ev kira kiramız pahalı. Bir de biz EYT’ye uyuyoruz. Benim 8 bin günüm var. Bu yanda 5 bin 500 günle, 5 bin 300 günde emekli olan var. Primlerimizi ödeyemiyoruz . Ödemeyince borçlanıyoruz, çok zor durumdayız. Yetkililerden yardım istiyoruz.
”Prim borcumu ödemek için 60 altın aldım. O zaman altın 9 bin 750 idi, şimdi 17 bin lira”
BAĞ-KUR prim borcunu ödemek için 60 tam altın borçlandığını ama şimdi bu borcu ödeyemediğini söyleyen esnaf Zülfü Kaya ‘Ben altın borçlandığımda altın 9 bin 750 lira idi. Ama şimdi 17 bin lira. Ben bunu nasıl ödeyeceğim. Bunalımdayım” dedi.
Ben BAĞ-KUR için toplu ödeme yaptım. Cumhurbaşkanımız söylediği için yaptım. Ben ödeme yapmamıştım, yapamamıştım. BAĞ-KUR faizi de vardı. Sayın cumhurbaşkanımız Kayseri mitinginde cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce 7 bin 200’e EYT gelecek deyince, bütün BAĞ-KUR’lular olarak sevindik. Elimizde olan, avucumuzda olan her şeyi verdik. Kimi arabasını sattı, kimi evini sattı, kimi kredi çekti. Ve hala benim arkadaşlarımdan bankaya faiz ödeyenler var bu çıkacak diye. Yasa çıktıktan sonra biz de emekli oluruz dedik. Bizim de hakkımız. O yüzden ben de 60 tane tam altını borç ettim. Ben tam altını borç ettiğim zaman 9 bin 750 liraydı ve toplamda 385 bin lira tuttu. Bugün benim tam altın borcum 1 milyon 50 bin lira olmuş. Altın 17 bin lira. Ben bunu ödeyemiyorum. Asabım bozulmuş ,ailemle huzurum bozulmuş. Ben 60 tane tam altını nasıl ödeyeyim? Ödeme yapamıyorum.
”Artık primlerimizi ödeyemiyoruz, borcumuzu nasıl ödeyelim?”
Biz dedik;’ emekli olursak ufak ufak öderiz’. Yasa çıkmadı. 7200’e düşerse eğer EYT de vurduğu için inşallah emeklilik nasip olacak. 1,5-2 yıl geçti çıkmadı. Ve mağduruz. Artık primlerimizi ödeyemiyoruz. Borcumuzu nasıl ödeyelim? Borcumdan dolayı evimin huzuru bozuldu. Akrabalarımla huzurum bozuldu. Çok bunalımdayım, çok zor durumdayım. Devlet yetkilileri bana yardım etsinler, Ben bunalımdayım. En azından bir açıklama yapsınlar, en azından bir önümüzü görelim.
Sonuçta bu yasa çıktı, bu EYT çıktı. EYT bize vuruyor. Biz 25 yıl buraya prim ödemişiz. Bizim hakkımız. Hakkımız olan bir şeyi istiyoruz. Biz başka ne isteyelim? Devletimiz sağ olsun, bizim için bir şey yok. Ama biz BAĞ-KUR’lular olarak unutulduk, bir kenara atıldık. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Diğer partilere de söylüyoruz. Diğer partiler de gündeme getirsinler, söylesinler. Çok mağduruz. Bütün sorunumuz bu. Bu durumda biz primlerimizi yatıramıyoruz. Bizler de bu 7 bin 200 günün çıkmasını istiyoruz.”
”Diğer esnaf arkadaşlar da aynı durumda, evimize ekmek götüremiyoruz”
Esnafta büyük bir olumsuzluk var. Biz bunu Bendevi Palandöken Bey’den de istiyoruz. Esnaf ve Sanatkarlar Oda başkanımız. Yani onun da söylemesini istiyoruz. Gündeme getirsin. Tamam o diyor ki; getirmiyorlar. Ama sonuçta bizim haklarımızı söylesin. Sonuçta bizim haklarımızı söylesin. Bizim Elazığ Bakkallar Odasına da söylüyoruz. Mağduriyetimizi anlatsınlar. Bendevi Palandöken Bey’den de istiyoruz. O da gündeme getirsin. O zaman cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce 7 bin 200 hakkımızı istiyoruz. Biz çok mağduruz. Ben diğer Bağ-KUR’lular adına da konuşuyorum. Diğer arkadaşlarla da sorduğunda yardımcı olsunlar bize. Evimize ekmek götüremiyoruz. Esnaflar zor durumda. Biz bunu meclisten istemeyeceğiz de kimden isteyeceğiz? Biz mecburen yetkililerden, devlet büyüklerinden yardım isteyeceğiz. Biz ne yapacağımızı şaşırmışız. Esnaf olarak ben çok mağdurum. Borçlandım, primlerimi yatırdım. Ama çıkmayınca yüzüstü çok zor duruma düştük.