Ey Esed Dedik de Ey Colani Ne Zaman Diyeceğiz? Sevgili okuyucularım, Tarih, Aleviler, Kürtler ve Ezidiler başta olmak üzere etnik kökenlere yönelik katliamlarla doludur. Sadece bunlar mıdır zulme uğrayanlar? Keşke sadece bunlarla sınırlı olsa… Koca bir dünyayı bir avuç insanın emrine bahşeden yüce Yaratıcı, “Alın size güzel bir dünya, doya doya yaşayın gitsin” diyor. Ama ne hikmetse bir avuç insan, koca bir dünyayı paylaşmayı beceremediği için önüne çıkan her canlıyı –etnik köken veya dini sebeplerden dolayı– çocuk, genç, yaşlı ve kadın demeden alabildiğince hunharca katledip, yakıp yıkıp yok ediyor. Benim kafama takılan soru şudur: Bu coğrafyada zulüm, etnik kimliklerin ve inançların üstüne bir lanet gibi çöktüğü günden beri neden bitmiyor?
Osmanlı’da Alevilere “Kızılbaş” damgası vurulup katledildiler; Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta yanarak can verdiler. Ezidiler Şengal’de IŞİD’in elinde aynı kaderi yaşadı; kadınları köle pazarlarında satıldı. Halepçe’de kimyasal gazlar bir halkı boğdu. Ve şimdi, Colani’nin “yeni Suriye” hayali, aynı eski hikâyeyi mi yazıyor? Kadınların feryatları, çocukların cansız bedenleri, yaşlıların yıkılmış evleri… Hepsi aynı resmin parçaları.
Yüce Yaratıcı’nın “paylaşın” dediği dünya, bir avuç insanın kanlı ellerinde neden oyuncak oldu? Ey Esed dedik, yıllarca dedik. Suriye’de Alevileri kalkan yapıp, onları hedef tahtasına oturtan zalim Esed’e seslendik. Ama şimdi sahne değişti. HTŞ’nin lideri Ebu Muhammed el-Colani, kravat takıp “barış” nutukları atarken, Alevi köylerinden katliam haberleri yükseliyor. Başlarında sarık, ellerinde kılıç olan bu zalimlere dur demek için hangi günü bekliyoruz? “Ya Allah” diyerek katleden bu canilere, zalim Esed’e bağırdığımız gibi “Ey Colani” demeyecek miyiz? Yoksa bu zulüm, isimler değişse de hep aynı nakaratla mı devam edecek?
Sevgili okuyucularım, tarih bize şunu soruyor: Ne zamana kadar susacağız? Colani’nin gölgesi Esed’in gölgesinden daha mı az karanlık? Bu katliam zinciri, bizim sessizliğimizle mi büyüyor? Belki de “Ey” diye seslenecek zalimler bitmeden, “Ey insanlık” diye haykırmanın vakti geldi. Siz ne dersiniz? Beni dinlerseniz, “Sedhınzar! Lanet olsun Yezit ve soyuna” deyiverin artık. Sesimizi çıkarmadan yaşamaya devam edersek, bugün başkalarının ciğerini yakan bu ateş, yarın bizim de ciğerlerimizi yakar. Kahrolsun zalimler ve zalimlere fırsat verenler demek için vaktimiz yoktur. Lütfen, dünyanın neresinde olursa olsun zalimlerin zulmüne uğrayanlar için sesinizi yükseltiniz. Zira hepimizi kendileri gibi düşünmediğimiz ve onların yolunda olmadığımız için katl edecekler! Saygı ve sevgilerimle.