DOLAR 38,4477 0.02%
EURO 43,6554 -0.38%
ALTIN 4.092,94-0,15
BITCOIN 3610272-0.8481%
Elazığ
17°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Tahliye edilmek istenen konteyner kentteki vatandaşlar tepkili:” Nereye gidelim.Bize sosyal konut versinler.”
  • Harput Times
  • Güncel
  • Tahliye edilmek istenen konteyner kentteki vatandaşlar tepkili:” Nereye gidelim.Bize sosyal konut versinler.”

Tahliye edilmek istenen konteyner kentteki vatandaşlar tepkili:” Nereye gidelim.Bize sosyal konut versinler.”

ABONE OL
25 Nisan 2025 18:36
Tahliye edilmek istenen konteyner kentteki vatandaşlar tepkili:” Nereye gidelim.Bize sosyal konut versinler.”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

HABER/SERRA TAYLAN

Elazığ’da 2020 ve 2023 depremlerinden sonra kurulan Kırklar Mahallesi Konteyner kentte oturan kiracı depremzedeler konteyner kentten çıkartılıyorlar. Geçtiğimiz günlerde taraflarına Elazığ Valiliği’nden gönderilen bir tebligatla konteynerleri boşaltmaları istenen depremzedelere Haziran ayına kadar süre tanınacağı belirtilmişken Elazığ Valiliği görevlileri tarafından bir an önce konteyner kentleri boşaltmaları istenen kiracı depremzedeler hak sahipliği talep ediyorlar. Kendilerine sosyal konut verilmesini isteyen vatandaşlar gidecek yerlerinin olmadığını belirterek tepki gösterdiler.

”Nereye gidecek bu insanlar, bu yetimler.”

Konteyner kentte yaşayan 75 yaşındaki Ali Polat,  konteyner kentten çıkartıldığı takdirde gidecek yeri olmadığını söyledi. Herhangi bir gelirinin olmadığını ifade eden Polat gerekirse konteyner kentte para ödemeye razı olduklarını belirtti. Polat yetkililere çağrıda bulunarak:” Ey yetkililer! Ülkenin yetkilileri kırıp atacaksınız. Götürün boş bir alana bırakın biz orada oturalım. Gerekirse parayla oturalım. Taksit taksit öderiz. Nereye gidecek bu insanlar, bu yetimler. Maaşı olmayanlar, hasta insanlar nereye gidecek? Ben 60 sene vergi ödedim. Ne olacak yani? Sosyal konut, deprem konutu gibi boş arazilerde gideriz. Başka bir alana götürsünler. Gidecek  yerleri yok. Benim 5-6 hastalığım var. Yürüyemiyorum. Devlet beni düşünmüyor mu? Bu insanları. Çocuklar var. Maaşı olmayanlar var. Kaç kuruş alıyoruz maaş. Ne bileyim .Geldikleri zaman gerekeni konuşuruz yine.” dedi.

” Hükümetimiz parasal yönde her başı sıkıştıkça çareyi bizleri buradan atmakta buluyor.”

Konteyner kente yaşayan İbrahim Hakkı İncel  konteyner kentten çıkması durumunda gidecek yerinin olmadığını ve çalışacak durumda olmadığını söyledi. Konteyner kentten çıkarılmak istemelerine tepki gösteren 79 yaşındaki İncel: ” Hükümetimiz parasal yönde her başı sıkıştıkça çareyi bizleri buradan atmakta buluyor. Ben 79 yaşında kalp, KOAH ve romatizma hastasıyım.Devletin vermiş olduğu 4 bin 500 lira yaşlılık maaşıyla geçiniyorum. Var mı bu paraya kiralık daire. Her ne kadar hak sahibi olmasam da bu ülkenin vatandaşıyım. Dışardan yabancıları getireceklerine, devlet olarak görevlerini yapıp aylık gelirime göre taksitle sosyal konut yaparak bana da bir ev versinler. Çıkıp gideyim. Görüyorsunuz günün 8 saatini oksijen makinesine bağlanarak geçiniyorum. İnsanda biraz vicdan ve merhamet olmalı. Ortada garibanlara çadır açıp yaşayacak kamu alanı bile bırakmadılar. Kendilerini kurtaracaksa kalan eşyalarımı da onlara bırakıp gideyim. Oksijen cihazımı fişini de burnumun deliklerine takayım. Yazıklar olsun böyle yöneticilere. Başka ne diyeyim” dedi.

”Sürekli kağıt gönderip çıkın diyorlar. Nereye gidelim. Buradan çıkıp gidecek imkanımız mı var?”

Aldığı maaşla geçinmekte zorluk yaşadığını ifade eden Sevim Erkan da devlet yetkililerine yardım çağrısında bulundu. Yaşadıkları sıkıntıyı” Burada valimiz geliyor bize imza attırıyor. Sürekli kağıt gönderip çıkın diyorlar. Nereye gidelim. Buradan çıkıp gidecek imkanımız mı var? ” diyerek dile getiren Erkan şunları söyledi:

”Biz Aşağı Demirtaş Konteynerlerinde oturuyorduk. Ahıska Türkleri gelince bizi oradan çıkartmak istediler. ‘Biz sizi dışarı atmıyoruz, sadece yerinizi değiştiriyoruz’ dediler. Bizi oradan buraya getirdiler. Bize kalıcı bir yer, bir konut verin. Bizi oradan oraya taşıyıp durmayın. Biz konteyner kentte kalmaya meraklı değiliz. Ama bize kalıcı bir yer verin. Bizim de yerimiz belli olsun. Aldığımız üç kuruş parayla da eve gidemeyiz. Bu günkü şartlarda ne kiraya çıkabiliriz, ne de bir şey alabiliriz. Aldığımızı kiraya versek ne yiyip, ne içeceğiz. Biz de bilmiyoruz nasıl yapacağımızı? Devlet büyükleri bize bir çare bulsun. Burada valimiz geliyor bize imza attırıyor. Sürekli kağıt gönderip çıkın diyorlar. Nereye gidelim. Buradan çıkıp gidecek imkanımız mı var? Babamızdan, annemizden kalan bir yerimiz yok. Dedemizden kalan yerimiz yok. Burada ortada kalmışız. Bize de bir çözüm bulun. Bizi de evlere yerleştirin. Oradan oraya bizi gezdiriyorlar. Şimdi de tamamen çıkın diyorlar. Nereye gideceğimizi biz de bilmiyoruz. Bizden iki yıl sonra gelen Ahıska Türklerini nasıl etap etap ev yapıp gönderdilerse , ev verdiyseler Bitlis Ahlat’ta bize de versinler. Biz de Elazığlıyız. Elazığ’ın dağı, taşına ev yapılmış. Bize de cüzi bir ödemeyle ev versinler.”

”Asgari ücretin altında maaş alıyorum. İki tane çocuğum var.”

Koneynerkentte imkansızlık nedeni ile kaldıklarını belirten Pınar Güler de devletten sosyal konut talep ettiklerini belirterek:

”Konteyner kentte oturuyorum. Devletimizden ev istiyorum. Asgari ücretin altında maaş alıyorum. İki tane çocuğum var. Devletimizden sosyal konut istiyorum.” dedi.

Konteyner kette kalan Remziye Dağ isimli vatandaş da hiç bir gelirinin olmadığını ve gidecek yeri de olmadığını söyledi.Dağ:

”Oradan oraya sürükleniyoruz. Benim maaşım yok. Babamdan kalma maaşım var. Onunla da ben nereye gidebilirim. Bize de Ahıska Türkleri gibi ev versinler. Biz beleş de istemiyoruz. Taksitle ödeyelim. Bizi oradan oraya sürüklüyorlar. Bu devlet niye bize sahip çıkmıyor? Sosyal konut talep ediyorum.”diye konuştu.

”Kağıtlara çoğumuz imza atmadık. Çünkü beklentilerimizi söyledik.”

Kendilerine Haziran ayında çıkarılmaları için bir kağıt geldiğini ifade eden Müzehher Mutlu, 2 aylık bir süre varken AFAD yetkililerinin polisler ile konteyner kente geldiğini söyledi. Mutlu yaşanan süreci şu ifadelerle anlattı: ”Bize dün konteyner kentten çıkarılma konusunda kağıtlar geldi.2 ay sonra haziran ayında çıkacaksınız dediler. Üzerinde valilik mühürü hiç bir şey yok. 2 ay sonra çıkacaksınız dediler. Kağıtlara çoğumuz imza atmadık. Çünkü beklentilerimizi söyledik. Bu gün zabıta ve polisle kapımıza gelmişler.  AFAD müdür ytardımcıları, AFAD yetkilileri polislerle gelmişler. İmza konusunda mı geldiler* Bilmiyorum. iki aylık süre veilmişken neden böyle yapıyorlar emin değiliz. Gelmelerini bekliyoruz şu anda ”

”Elimizdeki maaşımızla geçinme imkanımız bile yokken biz kiraya nasıl geçelim?”

Depremde 3 katlı evi yıkılan ve 3 daire yerine sadece bir hak sahipliği aldıklarını ifade eden Müzehher Mutlu  evlerini yaptıramadıklarını ve maddi gücü olmadığı için kiraya çıkamadıklarını belirtti. Mutlu devletten sosyal konut talep ettiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

Biz 2020 depreminden bu yana konteyner kentte kalıyoruz. Orada kaldığımız sürece bize sürekli kağıtlar gelirdi. Boşaltacaksınız, çıkacaksınız diye. Çıkmadık. Çünkü gidecek yerim yoktu. Benim evim Çevre ve Şehircilik tarafından yıkıldı. 3 Katlı evimize karşılık bir daire verildi. O evi de annem aldı. Geriye kalan kardeşler de konteyner kentte  ya da kirada yaşamaya başladık. Üç yıldır mahkeme sonuçlarını bekliyoruz. Sonuç da alamadık. Biz Aşağı Demirtaş konteyner kentte idik. Bizi oradan buraya gönderdiler. ”Sizi sokağa atmıyoruz. Gidecek yer veriyoruz” dediler. Şimdi de gelen kağıtlarda çıkacaksınız diyorlar. Bir yer de göstermiyorlar. Elimizdeki maaşımızla geçinme imkanımız bile yokken biz kiraya nasıl geçelim? Ben küçük kızımla yaşıyorum. Elimdeki maaş belli. Biz devletimizden sadece şunu istiyoruz: Oraya, Aşağı Demirtaş Konteyner Kent’e göç idaresi bizim yerimize Ahıska Türklerini getirdi. Kendilerine iki yıl içinde Bitlis’te ev yapıldı. Tabi ki yapılsın. Biz aynı imkanları kendimiz için de istiyoruz.

”Kağıt gönderip sokağa atmakla olmuyor. Biz Türk vatandaşıyız.Bize sosyal konut verilsin, Biz de evimize geçelim.”’

Bizim maaşlarımıza göre belirli şekilde sosyal konut bizlere de verilebilir. Biz yıllardır bunu talep ediyor, bunu istiyoruz. Ama biz yıllardır bir sonuç alamadık. Bizim devletimizden talebimiz budur. Kendi imkanlarımıza göre, bizim imkanlarımıza göre ödeme kolaylığı sağlansın. Biz de ev sahibi olalım, biz de hak sahibi olalım. Biz bedava ev istiyoruz. Biz istiyoruz ki bizim de başımızı sokacağımız bir ev olsun, biz de  geçinelim. Konteyner kentte yaşamak hiç de kolay değil. Kışın soğuğu, yazın sıcağında yaşamak hiç kolay değil. Biz de konteynerkentte  yaşamak istemiyoruz, biz de evlere geçmek istiyoruz. Kağıt gönderip sokağa atmakla olmuyor. Biz Türk vatandaşıyız. Haklarımızı istiyoruz. Bize sosyal konut verilsin, Biz de evimize geçelim.”

 

 

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP