HER YER KİRLİ
Değerli okurlar, insanları umutlandıran, rahat ve huzuru haber veren olaylara hasret kaldığımız günümüzde hemen hemen her gün insanların yoksulluk nedeniyle içinde bulunduğu çaresizliği, şafak vakti evlere yapılan baskınları, kişiler üzerindeki hukuktan yoksun kararları, içeride ve dışarıda illegal yollarla kazanılan paraların yabancı ülkelere aktarılması, devlette hakimiyetin mafyada olması gibi iç karartan olaylara şahit oluyoruz. Yani, AKP iktidarının eseri olan bu kirli ortam karabulutlarla kaplı. Nasıl olmasın ki;
“Çocuk yoksa aile olmuyor, karı koca oluyorsunuz” diyen bir sağlık bakanı…!
Deprem merkezinde yapılan toplantıya İBB yetkililerini çağırmayan bir Cumhurbaşkanı…!
“Yeni Doğan” çetesinin içerisinde yer aldığı hastanenin sahibi bir Sağlık Bakanı…!
Kocasının şirketinden kendi bakanlığına fahiş fiyatlarla dezenfektan ürünleri alan bir Ticaret Bakanı…!
Okullarda bilimsel faaliyet yerine cenaze kefenleme ve defin işlerini öğreten ve baltayla saldırdılar diyerek gençlere iftira atan bir Milli Eğitim Bakanı…!
Haksız ve hukuksuz kararlarla siyasi aktörlerin tutuklanmasına sebep olan bir Adalet Bakanı…!
Muhalif belediyelere yolsuzluk iddiasıyla soruşturma açan, ancak kendisine bildirilen yüzlerce AKP belediyelerine ait yolsuzluk dosyalarını Sümen altı eden bir İçişleri Bakanı…!
S-400 hava savunma sistemi için Rusya’ya 2.5 milyar dolar ödenmesine rağmen (ki iadesi yapılmamıştır), söz konusu sistemin Suriye’ye hibe edileceği iddiasının ve S-400 hava savunma sistemi alımı ile ortağı olacağımız f-35 projesinden atılmanın muhatabı bir Dışişleri Bakanı…!
Depremzede vatandaşlara hibe edilmesi gereken çadırları para ile satan bir Kızılay Başkanı…!
KKTC’nin kumar ve illegal faaliyetler merkezi haline gelmesine göz yuman bir Dışişleri Bakanı…!
Yalan, yanlış ve iftira dolu beyanlarıyla yaratılan algılarla milletini aldatan bir İletişim Başkanı…!
Ali Yeşildağ konuşmasın diye Yunanistan’a, kaçak petrol görüntüleri yayınlanmasın diye Rusya’ya ve mal varlığı deşifre edilmesin diye ABD’ye verilen imtiyazların müsebbibi bir Cumhurbaşkanı…!
Ve daha sayacak olursak kitap olacak nice kirli olumsuzluklar… Değerli okurlar, ülkemizin her alanda karabulutlarla kaplı kirliliğini tek tek saymak yerine içinde bulunduğumuz durumu mizahi açıdan ele alalım. Fıkra bu ya;
Mehmet 3. sınıfa giden zeki bir çocuktur. Bir gün öğretmeni Mehmet’e “Siyaset’ nedir” diye sorar.
Mehmet, çocuk aklıyla bu soruya cevap veremez. Ancak eve gittiğinde babasına “Baba siyaset nedir” diye sorar. Baba oğlunun sorusuna cevabını şöyle açıklar.
Bu evde parayı getiren kim oğlum? Der. Mehmet, sen dediğinde baba, ben Kapitalist rejimim der.
Peki, parayı alıp bizim yiyecek içecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılayan kim? Diye oğluna sorar. Mehmet, Annem dediğinde, baba işte Annen de hükümet der. Peki, küçük kardeşinle kim ilgileniyor? Sorusuna Mehmet, dadım dediğinde; işte Dadın işçi, kardeşin gelecek, sen de halksın diyerek siyaset nedir sorusunu cevaplar.
Mehmet her şeyi not alır ve uyur. Gece garip seslerle uyanır. Bir de bakar ki kardeşi ağlıyor. Yanına gidince altına pislediğini anlar. Hemen annesini kaldırmaya gider. Ama ne yaparsa yapsın anne kalkmaz. Bu arada salondan gelen sesleri merak eder ve salona gider. Babasıyla dadısını uygunsuz yakalayan Mehmet’in ağzından şu kelimeler dökülür; Kapitalist rejim işçiyi sömürüyor, hükümet uyuyor, gelecek bok içinde, halk ne yapsın? 29.Nisan.2025