HABER / FUNDA CANPOLAT
Elazığ’ın Maden ilçesi, 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile afet bölgesi ilan edildi. Ancak aradan uzun yıllar geçmesine rağmen ilçede heyelan riski nedeniyle tahliye edilen evlerin yerine yapılan konutlar hâlâ hak sahiplerine teslim edilmedi. Durumdan şikayetçi olan vatandaşlar yetkililere seslendi.
Memleketimiz bir müteahhitte peşkeş çekilmiştir
CHP Elazığ Maden İlçe Başkanı Göksel İlhan, yaptığı açıklamada heyelan için yapılan konutların tamamlanmasına rağmen henüz teslim edilmediğini belirtti. İlhan, “Bu bölgenin tahliyesinden dolayı insanlar mağdur edilmemeli. Esnafıyla, vatandaşıyla birlikte TOKİ konutları bir an önce teslim edilmeli” dedi.
İlhan konuşmasına şöyle devam etti:
“Heyelan için yapılan evlerin çekilişi yapıldı ve bu bölgenin tahliyesinden dolayı buradaki insanlar mağdur edilmemeli. Esnafıyla ikamet eden vatandaşları ile birlikte o TOKİ konutlarının mutlaka teslim edilmesi gerekiyor. Hani şu konunun bir çok boyutu vardır, mağduriyetleri vardır. Bu doğal olmayan yollarla oluşan bir heyelan riskidir. Memleketimiz bir müteahhitte peşkeş çekilmiştir. Uzun yıllardan beridir süregelen bu sorun için hiçbir yetkiliden bu hafriyatın kaldırılması noktasında bir kelime duymuş değiliz. Şimdi burada nasıl bir oyun oynanıyor açıkçası bilmiyoruz.”
Heyelan riskinden bahsediliyor ama dinamit patlatılıyor.
“Yani şimdi bir taraftan heyelan riskinden bahsediliyor diğer tarafta heyecan bölgesinde 3 buçuk ton dinamit patlatılıyor ve ilçede cam çerçeve hep kırılıp dökülüyor. Peki heyelan riski olan bir bölgede dinamit hangi mantıkla patlatılır? Gerekli izinlerin alındığı belirtiliyor ama izin alınsa bile o bizi bağlamıyor burası heyelan bölgesi ve burda taşın yerinden oynamaması gerekiyor. Geçişte patlatılmalar olabiliyordu ancak şimdi aynı pozisyonda değiliz. Burası Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile 2019 yılından itibaren Afet Alanı ilan edilmiştir ve burada yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz.”
Yetkililerden hiç bir zaman tatmin edici bir cevap alamadık. “Ahırı olan adama ev verdiler. “
Hak sahipliği konusunda haksız dağılım olduğunu belirten İlhan, ahırı olan kişilere konut hak sahipliği verildiğini iddia etti. İlhan;
“Bir diğer konu ise konutlardır. Vatandaşın bu işte bir suçu günahı yok. Müteahhitten bu işi tahsil edemediler mevcut hükümet ve siyasiler müteahhitte dokunamamaktadır. Dokunmadıkları içinde işte hazine yardımıyla, devlet imkanlarıyla 112 tane konut yapmıştır. Onun dağıtımını bile becerememiştir. Ortada bir sürü mağduriyetler oluşmuştur. Her bir insana, her bir bireye, hak sahibine birer tane versin eksik kalanı tekrar yapar tekrar verir yapamadığının parasını ödersin. Ayrı bir konuda şu şimdi bu bölgede yaşayan insanların bir çoğuna çıkmadı, burada ikamet eden insanlara çıkmadı burda olmayan insanlara çıktı. Yani onların hak sahipliğini belirlerken kriter olarak neyi baz aldıklarını bilmiyoruz. Açıkçası ona uygun bir resmi açıklama yapılmadı ve duymadık da. Biz yetkililere de sorduğumuzda bu konuyla ilgili yetkililerden tatmin edici bir cevap alamadık. Yok işte efendim ev çıkmayanlar hak etmemişlerdir, işlemlerini geç yapmışlardır, geciktirmişlerdir, zamanı kaçırmışlardır gibi şeyler duyduk. Şimdi şöyle bir şey söz konusu vatandaş belirli bir yaşın üzerinde insan olabilir, duymamış olabilir, bilmiyor olabilir burda yapılması gereken memurların ilgilenmesidir. Ayrıca kayıtlarda tapunun ada parsel numaralarına bakıldığında ordan çıkacaktır. Ondan sonra vatandaşına ulaşıp para istiyorsa para ev istiyorsa ev verecektir. Bu sorunu çözmek adına bir kaç blok daire yaptılar. 112 tane olduğunu biliyoruz 79 tanesinin kurasını çektiler. İnsanlar ilçede birbirini hep tanıyor 6 tane daire çıkanlar var. O insanlara ev verilsin biz verilmesin demiyoruz tapuda 6 evi varsa 6 ev verilsin ama bizim asıl sorunumuz şudur dışarıda kalan insanın mağduriyetini nasıl çözeceksiniz.
Çok sayıda hak sahipliği verileni de biliyoruz, ahırı ev gösterip ev verileni de biliyoruz. Biz nasıl verildiğiylede ilgilenmiyoruz artık. Ortada mağduriyet yaşayan, hak kaybına uğrayan vatandaşlarımız var onların haklarını talep ediyoruz. Yani herkesin başını sokabileceği yaşayabileceği haklarıyla ilgili bir talebimiz var.
Yani herkesin başını sokabileceği ailesi ile barınabileceği bir evi verirsin fazla hakkı olanı da ya fazlasını yaparsın ya da parasını ödersin. Şimdi muhatap yok, yetkili yok, ilçenin siyasilerinden ilin siyasiliklerine varıncaya kadar madem gözden çıkarılmış bir bölge gibi değerlendiriliyor artık bıktık bu şekilde bize muamele yapılmasından.
İlçemizde ki siyasiler beş dönemdir aynı kişiler. Belediye Başkanlarımız madem bu ilçenin insanı yabancı değiller şu an kişi siyaseti üzerinden konuşmuyorum ama burada yönetici olmuşlar ve seçilmişler. Ama inanın ki Maden’e gereği kadar sahip çıkmamışlar.”
İkide bir evimize gelip çıkın diyorlar çıksak nereye gideceğiz?
Konuyla ilgili görüşme sağladığımız Madenli Vatandaş Salih Ercan sürekli olarak evlerinden çıkmaları için baskı uygulandığını ancak şu an evlerini boşaltırlarsa gidebilecek bir yerleri olmadığını ifade etti. Ercan konuşmasına şöyle devam etti:
“Hafriyat mağduruyuz. Bu hafriyattan dolayı ikide bir evimize gelip çıkın diyorlar. Kaymakam ikide bir polis gönderip evi boşaltın diyor. Ama gidecek yerimiz yok. Buradan çıkınca nasıl geçineceğiz?
O evin kirasını, taksitlerini nasıl ödeyeceğim? Yakıt parasını nasıl ödeyeceğim? Ben asgari ücretliyim devlet bize çıkın diyor ama mağduriyetimizi gidermiyor. 2016’dan beri hafriyat mağduruyuz. Evler yeni yapıldı bitti ortada bir karışıklık var. Teslim etmiyorlar. Şimdi biz nereye gidelim? Evlerin dağıtımında bir haksızlık var birine 5 ev verilirken bazılarına 10, bazılarına 12 tane verilirken bazılarına hiç verilmemiş. Tek bir isme çıkmış bu evler. Neye göre, neye dayanarak verilmiş. Kaldı ki bu isimlerin hiçbiri müracaat dahi etmemişler.”
Kimsenin konut almaması söz konusu değildir.
Konuyla ilgili görüş bildiren AFAD yetkilileri;
“Şu an orda 144+98 konut yapıldı Çevre Şehircilik 5 Ağustosta uzlaşma ofisi açtı. Uzlaşanların kurası çekildi. Geriye kalan 33 kişi var AFAD’dan hak sahibi olan var heyelandan dolayı onlarında 380 konutun temeli atılıyor bitince evleri verilecek. Ama heyelandan dolayı hak sahibi olanların tamamının kurası Çevre Şehircilik tarafından çekildi. Teslimatı Çevre Şehircilik tarafından yapılmaktadır. Sadece geriye kalan 33 kişi için konut yetersiz kaldığı için ihalesi yapıldı onlar içinde konut için temel atılacak. Bitince onlara vereceğiz. Daha önce de 47 kişiye konutlarını vermiştik zaten. Şimdiye kadar binin üzerinde konut verildi Maden’de. Kimsenin konut almaması söz konusu değildir.
Hak sahipliği konusuyla Çevre Şehircilik ilgilenmektedir. Orda arsa ve birden fazla bağımsız bölüm varsa hepsine ayrı ayrı verebiliyor yani 3 konutu varsa 3 konut verebiliyor. Arsa bedellerini hesaplıyor 6306 sayılı kanun kapsamındaki bir değerlendirmedir. AFAD’ta kaç tane daire yıkılırsa yıkılsın 1 daire verilmektedir. Ama onlarda sistem farklıdır arsa bedelleri falanda devreye girdiği için. Yani bu durumun yasal olmayan bir tarafı yok 4 tane evi yıkılmışsa 4 tane ev verilir. Deposu varsa depo verilir, dükkan varsa dükkan verilir. Risk alanlarının dönüştürülmesi kapsamında öyle yapılıyor. Ama Afet kanunu kapsamında AFAD’dan hak sahibiyse 10 tane yıkılırsa bir tane veriliyor o ayrı. Riskli alan farklı bir şey kentsel dönüşüm dediğimiz şey farklı bir şey 7269 sayılı afat kanunu farklı bir şey. ”
Maden’deki hak mağduriyetleri iddiasının bir diğer tarafı olan Elazığ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri aranmış ancak ulaşım sağlanamamıştır.