HABER / FUNDA CANPOLAT
STK Platformu Dönem Sözcüsü Erhan Eğit, Harputtimes Haber sitesine konuştu. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Başkan Eğit, şehirde çalışmalar yapılırken birlik ve beraberlik içerisinde yapılması gerektiğini ve aynı zamanda STK’lar ile istişare içinde olunması gerektiğini vurguladı.
Öncelikle şehrin bir marka değerinin oluşturulması gerektiğini söyleyen Eğit, Elazığ’ın inanç turizmi bakımından zengin olduğunu , tarihi dokularının fazla olduğunu ve Harput’un bozulmamış bir platoya sahip olduğunu belirtti.
Şehirle ilgili kararlar alınırken Sivil Toplum Kuruluşlarının görüşlerinin alınmamasına tepki gösteren Eğit şu ifadelere yer verdi; “Yetkililer bizleri aradıklarında gelip sizi ziyaret edelim diyorlar. Beş dakika oturup fotoğraf çekiyorlar. Sonda sosyal medya hesaplarında şöyle yazıyor ” istişarelerde bulunduk.” Yani birbirimizi sormaktan istişarede bulunamıyoruz maalesef. ” dedi.
Eğit, Harputtimes mikrofonlarına yaptığı açıklamanın devamında şöyle konuştu;
“Şimdi ben zamanında Bakanımıza da söylemiştim “Sayın Bakanım Elazığ’ı ileri götürmeyin geçmişe götürün. Biz Elazığ’ı geçmişe götürdük çünkü Elazığ geçmişte daha büyük bir şehirmiş.” Bölgeye yön veren İpek Yolu ticaret merkezinin olduğu bir şehirmiş. Önemli bir tarım kentiymiş, önemli bürokratların yetiştiği bir şehirmiş. Gün geçtikçe Elazığ artık yavaş yavaş kendi öz benliğini yitirmiş bir şehir haline gelmiş. Sorunlar aslında çok fazla ama bunu alt başlık altında ele alacak olursak birincisi bu şehrin ne şehri olduğu net değil. Biz tarım şehri miyiz? Biz turizm şehri miyiz? Biz bir hayvancılık şehri miyiz? Bu çizgiler net çizilmediği müddetçe sorunlar çözülmüyor. Ben şu açıdan bakıyorum. Biz tarım kentiyiz üç tarafımız sularla kaplı. Doğru tarım yöntemleri yapılabilir. Turizm kentiyiz dünyanın en eski 2. kilisesi Elazığ’da. Akdamar bile bizden yüz yıllar sonra yapılmış ve bu yıl 1 milyon 768 bin insan ağırlamış ve hala ağırlamaya devam eden bir kent. Biz neresindeyiz bunun? Hala yedek kulübesine bile girememiş bir şehir halindeyiz. Memur kenti miyiz evet memur kentiyiz. Ama bu şehirde yaşayan öğrenciler bu şehre geldiklerinde tercihlerini başka yapıp başka illere gitmeye çalışıyorlar.”
Bizim bir markamız yok!
Başkan Eğit, şehrin en büyük eksikliğinin belirli bir markasının olmamasından kaynaklı olduğunu söyledi. Siyasetçilerin, STK’ların ve medyanın koordineli çalışmamasının şehri olumsuz etkilediğini vurgulayan Başkan Eğit, gelişmiş şehirlerde siyasetçilerin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının entegreli çalıştığını bununda verimli sonuçlar doğurduğunu ifade etti.
Eğit ;
“Alt başlıkları açtığınızda yüzlerce sorun var aslında. Ekonomik alanda sorunlar var, bilinç sorunu var, siyaset mekanizmasının doğru yönlendirilmemesi sorunu var. Hepsi bir araya toplandığında bu şehrin siyaseti, bu şehrin STK’sı, şehrin medyası, şehrin karar vericileri herkes kendi dalgasında. Oysaki şehirde her ay toplanıp çalıştaylar yapılsa. Yani bugün Karabük bizim ülkemizin güzel şehirlerinden birisidir ama Elazığ’ın bir mahallesi kadar bir ilden bahsediyoruz önemli bir üniversite kenti haline geldi. Turizm kenti haline geldi. Yanı başımızda Bingöl var artık yavaş yavaş tarım kenti haline geldi. Arıcılıkta artık Cambridge Üniversitesi dünyanın en iyi balı Bingöl’de üretiliyor diye belge verdi. Herkes bir marka ile hayata geçiyor. Peki ben burdan soruyorum Elazığ’ın markası nedir? Bir 8 köşe şapkamız var onu da işte bazen Erzincanlı hemşerilerimiz söylüyor. Orcik zaten bizden çıktı. Bizim bir markamız yok. Biz marka şehri olmadık. Vişne çürüğü markamız vardı doğru kullanamadık. O zaman en büyük sorun ne Elazığ’ın markasını yaratacak işler yapmak lazım. Turizmde marka fotoğraflar yapmamız lazım, tarımda ürünler yetiştirmek lazım, sanayide marka anlamında işler yapmak lazım. En büyük sorunumuz bu. Bu şehrin bir tanıtımı yok. Bu şehrin elle tutulur bir markaya ihtiyacı var.”
İl Başkanları sadece salon doldurmaya ihtiyaç duyunca bizleri çağırıyor
Şehrin turizmi, tarımı ve tarihi ile ilgili atılacak adımlarda STK’larla istişarelerde bulunmadan karar alındığını belirten Eğit; “İl Başkanlıkları sadece kendi etkinlikleri olunca ya da salon doldurmaya ihtiyaç olunca bizi arıyorlar.” sözleri ile duruma tepki gösterdi.
Eğit sözlerine şöyle devam etti;
” Biz Elazığ Sivil Toplum Kuruluşu Platformuyuz. Ne yazık ki siyasiler bir karar aldıkları zaman hiçbir şekilde bize sormuyorlar. Valiliğimiz bu noktada sağ olsun Sayın Valimize bir ricada bulunduk artık her toplantıda veya şeylerde artık soruyorlar ne yapabiliriz diye. Doğru çözüm önerileri sunduk mesela hoşlarına gitti. Ama siyasetten hiç bunu görmedik. İl Başkanlıkları sadece kendi etkinlikleri olunca ya da salon doldurmaya ihtiyaç olunca bizi arıyorlar. Ya artık 21. yüzyılda yaşıyoruz. Salonda boşluk dolduracak mekanizmalara değil çözüm önerilerine ihtiyaç var. Sadece aradıklarında gelelim sizi bir ziyaret edelim. Bir fotoğraf çekelim, beş dakika görüşüyoruz. Ve şöyle geçiyor sosyal medya hesaplarında; “İstişarelerde bulunduk.” Hiç istişarede bulunamadık yani birbirimizi sormaktan başka bir istişarede bulunamıyorsunuz. Ama başa şehirlere bakınca bu böyle değil. Biraz daha STK’lar ile partiler entegreli çalışabiliyorlar bizi bunu bekliyoruz. Başkada bir beklentimiz yok onlardan.”