DOLAR 41,2421 0,44%
EURO 48,3440 0,72%
ALTIN 4.789,971,85
BITCOIN 4560757-0.34108%
Elazığ
24°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

AV. DR. İRFAN SÖNMEZ’İN KALEMİNDEN

AV. DR. İRFAN SÖNMEZ’İN KALEMİNDEN

ABONE OL
7 Eylül 2025 00:47
AV. DR. İRFAN SÖNMEZ’İN KALEMİNDEN
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hukuk CB referandumunda bitmişti

CHP İstanbul İl Başkanlığına Gürsel Tekin kayyum olarak atandı. Tekin, daha önce parti kurmak için çalışıyordu. Birçok kişiyle irtibat kurmuş, kadrosunu oluşturmuştu. Bunu nereden biliyorum? Yazar bir arkadaşıma da teklifte bulunmuş, olumlu cevap alamamıştı.

Sonra birdenbire parti çalışmaları askıya alındı, şimdi mahkeme kararına bakınca parti çalışmalarının niçin durdurulduğu anlaşılıyor. Ya birileri partiyi Özgür Özel ve ekibinden alıp size vereceğiz dedi yahut Gürsel Tekin mahkemeden böyle bir karar çıkacağını tahmin etti.
Bu karar tepeden tırnağa kadar yanlış. Delegelere menfaat temin edilmiş diye bir kongre iptal edilemez. Adaylar cebir, baskı, zorlama hariç her yolla delegelerin kendilerine oy vermelerini sağlamaya çalışabilirler, bunun önünde hukuki bir engel yok. Ahlaki olarak tartışılabilir ama hukuki olarak tartışılamaz. Seçimlerde kömür, gıda yardımı dağıtmak hukuki bir sorun oluşturmadığına göre, kongrelerde menfaat dağıtmak da hukuki sorun oluşturmaz.

Sonra bu konuda karar mercii, mahkemeler değil YSK’dır.
YSK’nın onayından geçen bir kongre iptal edilemez, edilirse bu konudaki yasa hükümleri çiğnenmiş olur.
CHP yönetimi, haklı olarak mahkemenin bu ara kararına sert tepki gösterdi. Özel, kararı tanımayacaklarını söyledi. Adaletin bittiğini ifade etti.

Aslında yargı yeni bitmedi, Türkiye’de hukuk CB sistemine geçişte – mühürsüz oyların- geçerli sayılmasıyla bitti. Açıkça YSK üyeleri kanunu çiğneyerek suç işlediler. Muhalefet, o tarihte bir iki cılız tepki dışında bu hukuk ihlalini sineye çekti. O gün gereken tepki gösterilse, seçim sonuçları reddedilseydi, bugün bu operasyonları yapmaya kimse cesaret edemezdi. Saray cesaretini muhalefetin önce kapağı açılan gazoz gibi köpürüp sonra durulmasından alıyor. Bir hukukçu olarak, CB referandumunun mühürsüz pusulalar yüzünden yok hükmünde olduğunu, iktidar değişikliğinde ona dayanarak referandumun geçersiz sayılabileceğini yazmıştım. Şimdi yine aynı düşüncedeyim, kanunsuz bir iş uygulamaya konuldu diye meşru hale gelemez.

CHP, bu noktaya sadece iktidarın daha doğru bir ifadeyle Saray’ın operasyonu ile gelmedi. Kendi hataları da var. İktidar belediyeleri rüşvetçi İhsan Aktaş’la çalışıyordu. Bu nedenle Aktaş’ın çalışma usulünü biliyorlardı. CHP yandaş müteahhitlerden, beşli çeteden hesap soracaktı. Belediyeleri, hesap sormak yerine AKP’li belediyelerin yaptığı gibi Aktaş’la çalışmayı tercih etti.

Aynı çark CHP’li belediyelerde de sürdü. ”Hesap soracağız” sözleri unutuldu. Netice; o çarkı bilen ve içinde olanların operasyonu ile yargının pençesine düşmek oldu. Rüşvetçilerle çalışanlar, sonunda rüşvetçilerin kurbanı oldular.

Yargının bugün AKP’li belediyelere dokunmaması geçici bir durumdur. Rüşvetçinin partisine, meşrebine bakılmadan hesabının sorulacağı günler mutlaka gelecektir. Soygunun, rüşvetin, yolsuzluğun, zulmün hesabını sormayan bir devlet devlet olarak kalamaz. Kimse ilelebet böyle gideceğini düşünmemelidir.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP