DOLAR 41,6139 0,23%
EURO 48,8339 0,44%
ALTIN 5.173,670,31
BITCOIN 50203751.45851%
Elazığ
26°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Borçları yüzünden işyerini kapatamayan esnaflarımız var.

Borçları yüzünden işyerini kapatamayan esnaflarımız var.

ABONE OL
30 Eylül 2025 10:38
Borçları yüzünden işyerini kapatamayan esnaflarımız var.
0

BEĞENDİM

ABONE OL

HABER/ SERRA TAYLAN

Elazığ Tatlıcılar ve Lokantacılar Oda Başkanı Zülfü Tarhan esnafın içinde düştüğü darboğazdan çıkması için devletin acil çözüm üretecek tedbirler alması gerektiğini söyledi. Esnaf ve sanatkarlar camiasında en büyük sıkıntının yeme içme sektöründe yaşandığına dikkat çeken Tarhan esnafın deprem dolayısı le kredi faizlerinin yükseltildiğini ve temel gıdadaki KDV farklarının esnafın belini büktüğünü belirterek:”  Bu esnaf ve sanatkar camiasında sektörler arasında en büyük zarar yeme içme sektöründe. . Malum emeklinin, asgari ücretlinin hali ortada. Hal böyle olunca insanlar tüketemiyor. Tüketemeyince müşteri sirkülasyonumuz düştü. Kiralar SGK-Bağ Kur primlerimiz yükseldi. Bunları teraziye koyduğumuz zaman gider masraflarımız ağır bir yük olarak sırtımıza bindi. Ve buna paralel olarak da müşteri sirkülasyonu da azalınca tabi ki bu çarkları döndürmek artık çok zor bir hale geldi.” dedi.

‘’Emeklinin, asgari ücretlinin hali ortada, insanlar tüketemiyor. Tüketemeyince müşteri sirkülasyonumuz düştü.’’

Elazığ Tatlıcılar ve Lokantacılar Oda Başkanı Zülfü Tarhan vatandaşların alım gücünün düştüğünü ve buna karşılık esnafların giderlerinin arttığını söyledi. Esnafların üzerindeki mali yüklerden dolayı büyük bir darboğaza girdiğini ifade eden Tarhan, esnafın çaresiz kaldığını ve sadece günü kurtarma derdine düştüğünü ifade etti. Esnafların çoğunun işi bırakma noktasına geldiğini ama çaresizlikten esnaflık yaptıklarını vurgulayan Tarhan:”

”Uzun bir zamandan beri esnaf ve sanatkârlar bu ülkede ciddi anlamda sıkıntılarla karşı karşıya. Bunu her platformda dile getiriyoruz. Ama esnaf ve sanatkârın kendi çarkını döndürmesi adına ciddi özellikle devlet nezdinde atılmış bir adım yok. Şunu unutmayalım ki esnaf ve sanatkar bir ülkenin,bir şehrin lokomotifidir. Esnaf ve sanatkarın ticaret çarklarının rahat döndüğü bir ortamda huzur vardır, adalet vardır ve doğru giden bir şeyler vardır. Son birkaç yıldır esnafların yaşamış olduğu sıkıntılara toplum kulak tıkamış durumda. Bu esnaf ve sanatkar camiasında sektörler arasında en büyük zararı yeme içme sektöründe yani lokantacı tatlıcı, pastaneci, kebapçı esnaflarımız sıkıntı yaşadı. İnsanların alım gücü düştü bu süreçte. Malum emeklinin, asgari ücretlinin hali ortada. Hal böyle olunca insanlar tüketemiyor. Tüketemeyince müşteri sirkülasyonumuz, müşteri potansiyelimiz düştü. Müşteri sirkülasyonumuz düşünce ekstradan zaten artan maliyetimiz vardı ekonomik krizden dolayı. Girdilerimiz yüksek., Kiralar SGK-Bağ Kur primlerimiz yükseldi. Bunları teraziye koyduğumuz zaman gider masraflarımız ağır bir yük olarak sırtımıza bindi. Ve buna paralel olarak da müşteri sirkülasyonu da azalınca tabi ki bu çarkları döndürmek artık çok zor bir hale geldi. Ama başka bir çaremiz olmadığı için günü kurtama derdine düştü esnaf. Çünkü başka yapacak bir işi yok.30 senelik hizmet sektöründe hizmet etmiş bir insanın o işi bırakıp başka bir mesleğe yönelmesi mümkün değil. Dolayısı ile başka işi olmadığı için mecburen can çekişmeye devam ediyor esnaf ve sanatkar”dedi

‘’Düşük faizle kredi çeken esnafın kredi faiz borçları arttırıldı.Bir gecede insanların çektiği kredilere zam geldi’’

Deprem sürecinde esnafa verilen düşük faizli kredilerin faiz oranlarına güncelleme getirilmesi ile borçlarının arttığını da söyleten Tarhan, deprem bölgelerindeki diğer illerin bu durumdan muaf tutulmasına rağmen Elazığ’ın muaf tutulmadığını belirterek:

”Ve bu süreçte yaşanılan bunca sıkıntıya rağmen esnaf ve sanatkarların esnaf kefalet kooperatiflerinden kullandığı kredi faizlerine zam geldi. Faiz oranları arttı. Bir gecede insanların çektiği kredilere ekstra zam geldi. Ve diğer deprem bölgelerindeki iller bu faiz oranları artışlarından muaf tutulmalarına rağmen ve biz diğer oda başkanlarımızla Ankara’ya gidip durumu anlatmamıza rağmen Elazığ bu uygulamadan muaf tutulmadı. Bundan dolayı esnaf ve sanatkarımız mağdur edildi.” diye konuştu.

‘’100 bin liralık çıkış yaptığımız noktada bir milyon liralık giriş yapalım ki birbirini dengelesin’’

Pandemi sürecinde temel gıda maddelerin için düşürülen   % 1 KDV oranlarının esnafların ürün girdi çıktılarında büyük maliyet farkı doğurduğunu ve bu durumun da esnafa ek bir külfet getirdiğini söyleyen Tarhan bu konuda devletin çözüm getirici adımlar atması gerektiğini söyledi. KDV makası arasındaki farkın ulusal marketlerin işine geldiğini ve devletin vergi gelirlerinde zarara yol açtığını belirten Zülfü Tarhan konuya dair konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

”Bizim sektörümüzde yaklaşık iki yıldan beri dile getirdiğimiz bi husus var. KDV oranları. Pandemi sürecinde temel gıdanın KDV oranları raf fiyatlarına yansısın diye % 1!e çekildi. Ama maalesef bu raflara yansımadığı gibi aradaki % 9 luk  fark yeme içme sektöründe bizim gibi hizmet veren işletmelerin sırtında bir kambur olarak yüklendi. Bunun bizdeki sıkıntısını bir tarafa bırakın temel gıdada en büyük ciroyu yapan ulusal marketlerin de ekmeğine yağ sürüldü. Devletimiz bu noktada, bu süreçte esnafa vergi anlamında yük yüklerken, vergi almak için tüm kurumlarını devreye koyduğu bu dönemde aslında Türkiye’nin en büyük cirolarını yapan bu tür firmalara maalesef KDV oranlarını % 1’e düşürerek onların ekmeğine yağ sürerken, devletin de vergi almasında zarara uğratmıştır. Biz buradaki adaletsizliğin giderilmesi adına yaklaşık iki yıldan beri mücadele veriyoruz. Derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Ya bizlerin de KDV oranını %1 e de değil, % 5 ‘ e düşürün, ya da temel gıdadaki KDV oranlarını yükseltin. Çünkü bu gün bizim işyerlerimizde kullandığımız maddelerin % 90’ı temel gıda. Yani yemeklerimizi temel gıdadan yapıyoruz. Şimdi aldığımız ürünlerin işyerimize %1 ile girişi varken, % 10 ile çıkışı var Tabiri caizse 100 bin liralık çıkış yaptığımız noktada bir milyon liralık giriş yapalım ki birbirini dengelesin. Bu da mümkün değil. Ortada bir mağduriyet var.”

’Devletimizin bir an önce esnaf ve sanatkara yönelik bir yol haritası oluşturarak çözüm üretmesi gerekiyor’’

Yakın bir zamanda başlayan döviz kurlarındaki yükselmenin de tüm girdi kalemlerinde artışa neden olduğunun altını çizen Zülfü Tarhan, tarım ve hayvancılık sektöründeki sıkıntıların kendi sektörlerine de yansıdığını ve geçtiğimiz ramazan ayında ete iki kere zam geldiğini hatırlatarak şunları söyledi:

”Döviz kurlarındaki dalgalanma ve artış nedeni ile  yine herşeye yansıdı. Akaryakıta zam geldi. Gelen zamla tedarikçi firmalar ürünlere zam yaptılar. Neticede maliyet olarak kşinin yaptığı hizmete de ekstradan bir fark geliyor. Bu da bizim günlük yaşantımızda kullandığımız, tükettiğimiz her şeye yansıyor. Bunun yanısıra tarım ve hayvancılıkta önlem alınmamasından dolayı geçtiğimiz aylarda ramazan öncesi ve ramazan ayında ete iki kere zam geldi. Haliyle esnaf gelen zamları ürün ve hizmete yansıtmak zorunda kalıyor. Zaten alım gücü olmayan vatandaş  zaten tüketemiyor. Hal böyle olunca ekstradan zamlar gelince, fiyatlar yükselince hizmet alamaz oldu. Dolayısı ile bu noktada devletimizin bir an önce esnaf ve sanatkara yönelik bir yol haritası oluşturarak çözüm üretmesi, piyasaları canlandırmak adına özellikle düşük faizli krediler ya da başka bir destekleme olması gerekiyor. Ama piyasaları canlandırmak adına vatandaşın alım gücünü yükseltmek adına ve esnafların yaptıkları iş ne olursa olsun hizmet verdikleri alanlarda  hizmetlerini rahat bir şekilde yürütüp, ticaret çarklarını rahatça döndürecekleri ve müşteri sirkülasyonunda nefes alabilecekleri bir piyasa oluşturması için devletimizin bu noktada tedbir alması kaçınılmazdır.”

‘’Bir çok esnafımız borcSGK ve Bağ Kur borcunu ödese vergi borcunu temizlese belki işyerini kapatıp çıkacak. Gidip bir yerde işçilik yapacak.’’

Birçok esnafın kapandığını bunun yanısıra borçlarından dolayı işlerini ticaretini sürdürmek zorunda kalan esnafların da olduğunu belirten Tarhan yaşanan bu durumu şu sözlerle ifade etti:

” Kapatan işletmelerimiz de var. Ama çoğu esnafımıza baktığımız zaman bu gün SGK’dan da öğrenebilirsiniz. Esnaf ve sanatkarımızın  çoğu SGK ve Bak Kur primlerini ödeyemiyor. Esnafların çoğu SGK’ya borçlu. Cebinizde paranız olsa kendinizi kuruma borçlu bırakır mısınız? Ama mecburiyetten, iş yapamadığından ve kar marjının düşmesinden dolayı çoğu esnafımız bu gün SGK, Bağ Kur’a, kasaba borçlu. Bir de şöyle bir duyum var; Artık işin içine bir kere girmiş ve çıkamayan esnafımız var. Belki bu gün kasaba borcunu  ödese, diğer çevreye borcunu ödese, dükkan sahibine kalan borcunu ödese, SGK ve Bağ Kur borcunu ödese, vergi borcunu temizlese belki işyerini kapatıp çıkacak. Gidip bir yerde işçilik yapacak. Âmâ borçlandığı için, mesela kasaba borcu olan esnaf kapattığı zaman ,kasap esnaftan bütün borcunu isteyecek. Bu olmasın diye, yaşanmasın diye gün be gün ticaretini kurtarmaya çalışan, kapatmak isteyip de kapatamayan esnaflarımız var. Ama bunun yanısıra kapatan işletmelerimiz de oluyor ekonomik sıkıntılardan dolayı.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP