*UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ*
Ülkemizin bugün ki en asıl gündemi ekonomidir, adalettir , insan haklarıdır, eğitimdir, sağlıktır. Ancak oluşturulan suni gündemlerle halkımız oyalanmaktadır.
Bugün iktidarın tek gündemi İmralı, Ana muhalefetin tek gündemi Silivri’dir. Bilnmesi gerekir ki, Türkiye’nin sorunları da, umutları da İmralı’dan da Silivri’den de büyüktür!
Törürsüz Türkiye gündemiyle ülkemizde asıl gündem olması gereken her şey maalesef ki halının altına süpürüldü.
Bu süreci arşivden kısaca hatırlarsak Sayın Cumhurbaşkanımız ne diyordu ; ‘Ne AK Parti ne AK parti iktidarı hiçbir illegal örgütle, hiçbir terör örgütüyle görüşmez, masaya oturmaz, müzakere yapmaz. Bunu böyle biliniz .‘ peki bu esnada Sayın Bahçeli ne diyordu; ‘Hiçbir namuslu ve şahsiyet sahibi ülküdaşım PKK ile HDP ile Türk’e kefen biçmek için fırsat kollayan alçaklarla yan yana gelemez.’ ardından önceki dönem İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU’nunda söyledikleri hala arşivde aynen şöyle diyordu;’ Terör örgütünden merhamet bekleyen, terör örgütünden vicdan bekleyen vicdansızdır. Terör örgütünden ahlak bekleyen ahmaktır. Terör örgütünden bir şey olur mu diye ona yaslanan hain oğlu haindir.’ sözlerinin üzerinden çok zaman geçmedi hala kulaklarımızda çınlıyor.
Saadet Partisi olarak elbette ki *TERÖRSÜZ TÜRKİYE’nin* sonuna kadar arkasındayız ama bu yöntemlerle değil. Eğer bir sorun varsa bu sorunu ancak ve ancak sorunun asıl muhatapları ile çözebilirsiniz. Kürtlerin bir problemi varsa bu konu kanat önderleri ile görüşülerek, yerel halk ile görüşülerek çözülür. Bir hastalık misali hastalık nereden başlamışsa oradan başlarsınız tedaviye. Ancak şu anda yürütülen sistemde Kürtlerin tek temsilcisi DEM partiymiş gibi Kürtlerin tek temsilcisi tescilli bebek katili Abdullah Öcalan’mış gibi meseleyi kişilere indirgemek, sulandırmak, magazinleştirmek, gündem saptırmaktan başka bir şey değildir kaldı ki bu şekilde sorun çözülmez.
Saadet partisi olarak bu konuda yaptığımız birçok çalışma ve birçok önerimiz var. Toplumsal bir barış için tek bir adım değil, gerekli tüm adımlar hak ve adalet ekseninde atılmalıdır ve bir an evvel atılmalıdır. Hak ve özgürlükler üzerindeki tüm kısıtlamalar bir an evvel kaldırılmalıdır. İlk olarak; Anayasa Mahkemesi’nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bağlayıcı kararlarına uyulmalıdır.
Peki gündem Terörsüz Türkiye iken Elazığlı vatandaşlara neler unutturuldu ;
-Bildiğiniz üzere Sayıştay 2024 yılı Elazığ Belediyesi raporunu açıkladı bunu da duymadık ya da birileri önümüze farklı konuları koydu.
Hazır konu Sayıştay raporuna gelmişken değinmeden geçemeyeceğim. Birkaç maddeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum ;
1 . Mal veya Hizmet Alım İhalesinde, Şartnamelere Hüküm Konularak Alımla İlgisi Olmayan Taşıt/Malzeme Temin Edilmesi,
2. İhaleyle Alınması Gereken Organizasyon ve Fuar Hizmeti Alımının Doğrudan Teminle Yapılması,
3. İdarenin Mali Durumu Dikkate Almadan Amatör Spor Kulübü Derneğine Nakdi ve Gıda Yardımı Yapılması,
4. Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Genelgesinin Temsil Tören, Ağırlama ve Tanıtım Giderlerine Uygun Olmayan Harcamaların Bulunması
Sayıştay Elazığ Belediyesi ile alakalı 30’dan fazla bulgu raporladı. Ben sadece bunlardan bir kaçını sizlerle paylaştım. Sayıştay’ın hazırladığı raporda, Elazığ Belediyesi’nin mali disiplinini neredeyse tamamen kaybettiği görülüyor. Kaynaklar gelişigüzel harcanmış, kalemler usulsüz, denetim mekanizmalarının zayıf olduğu açıklanan bulgulardan rahatlıkla görebiliriz.
Rapor, adeta “belediye kaynakları iş bilmez yöneticiler tarafından hoyratça harcandı” diye haykırıyor. Ayrıca bu rapor geçmişte “yetimin hakkını kimseye yedirmem” diyen bir başkanın elinde yetimin, garibanın, hatta daha doğmamış çocukların hakkının nasıl gasp edildiğini, kaynakların yerli yerinde kullanılmadığını ve şeffaflıktan uzak bir şekilde kullanıldığını gözler önüne koymaktadır. Bir zamanlar “benim dönemimde adalet olacak” diyen bir yönetim, bugün kamu kaynaklarını adeta kişisel malı gibi kullanıyor. Yüzbinlerce liralık harcamalar belgeye dayandırılmamış. İhale süreçleri, şeffaflıktan uzak yürütülmüş. Bazı hizmet alımları, “tanıdık firmalar” arasında paylaştırılmış gibi. Sayıştay’ın açıkladığı bu raporu, sıradan bir idari hata, bir anlık dalgınlık olarak göremeyiz. Bu rapor aslında yıllarca halkımızın cebinden çıkan paranın, tüyü bitmemiş yetimin hakkının nasıl bir denetimsizlik bataklığında eridiğini, çarçur edildiğini gösterir.
Vatandaşa unutturulmaya çalışılanlardan devam edelim;
-Yıllardır olmayan İMAR PLANI vatandaşa unutturuldu
-Şehirdeki hizmet eksikliği; akmayan sular, yapılmayan yollar, trafik, alt yapı vb. sıkıntılar vatandaşa unutturuldu
-Her seçim kampanyasında ilk sıraya koyulan KENTSEL DÖNÜŞÜM ün nasıl RANTSAL DÖNÜŞÜME dönüştürüldüğü vatandaşa unutturuldu.
-Depremin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen kentin kalbi konumundaki en köklü mahallerimizdeki harpten yeni çıkmış görüntüler vatandaşa unutturuldu.
*Altını çizerek belirtmek isterim ki BİZ SAADET PARTİSİ OLARAK UNUTMADIK her şeyin takipçiyisiz.*
Adalet ve şeffaflıktan uzak bir yönetim bu şehre kaybettirir. Saadet Partisi olarak Gerek Sayıştay’ın ortaya koyduğu bulguların düzeltilip düzeltilmediği, gerekse yukarıda saydığımız diğer konuların takipçisi olacağız. Yoksulluk sınırının altında, açlık sınırına yakın ücretle çalıştırdığınız personele yönelik tutum ve davranışlarınızı da, personeller arasında yaptığınız ayırımcılığı da, farklı siyasi düşünceye sahip personele uyguladığınız mobbing’i de takip edeceğiz. Ta ki yönetimde adil, uygulamalarda şeffaf ve hesap verebilir duruma gelinceye kadar bu takibimiz devam edecektir.
1
ÜLKÜSÜ VE ÜLKESİNE ADANMIŞ BİR ÖMÜR…..İRFAN SÖNMEZ’LE GÜNDEME DAİR..
16673 kez okundu
2
16348 kez okundu
3
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN TÜRKİYE’M…….
12189 kez okundu
4
YAZIKONAK’IN DÜRÜST, GÜVENİLİR SİYASET ÜSTÜ BAŞKANI: HATİF ÇADIRCI…
7666 kez okundu
5
İYİ PARTİ’NİN ADAYI İCRAATE DEĞİL REKLAMINI YAPMAYA ADAY…
7463 kez okundu