HABER-SERRA TAYLAN
Kurs Der Elazığ Şube Başkanı Veli Aksu,Türkiye’de üniversite sayısının fazlalığı ve her üniversitede öğretmen yetiştirme amaçlı fakültelerin olması dolayısı ile hayatının 23 yılını okulda harcamış işsiz öğretmen ve üniversiteli ordusu oluştuğunu söyledi. Aksu üniversitelerin artık 23-24 yaşına kadar insanların potansiyel işsiz olarak oyalandıkları kurumlar haline geldiğini belirterek:”Yaklaşık 1,5-2 milyon mezun birikimi var. Bu yıl da açıklandı 10 bin öğretmen alımı var. Bunu Eritemediğiniz gibi, bir tarih, Türkçe öğretmeni hangi mesleği yapabilecek? Biz gençliğimizi ne kadar atıl duruma getirmişiz. Zaten azalan bir gençlik var. Bu azalan gençliğimizi de işsiz potansiyeli olarak 23-24 yaşına kadar oyalıyoruz. O nedenle ülkemizde hem üniversite hem orta öğretimde zorunlu, kesintisiz eğitim sistemi kaldırılmalı.” dedi.
”Gençliği atıl bir duruma getirdik, onları işsiz potansiyeli olarak 23-24 yaşına kadar oyalıyoruz.”
Kurs Der Elazığ Şube Başkanı Eğitimci Veli Aksu eğitim sistemindeki yanlış planlamalar nedeni ile bu gün ülkede en fazla işsizlik oranlarının üniversite mezunları arasında olduğunu söyledi. Özellikle akademik eğitimle öğretmenlik hayali kuran bir çok gencin açıkta kalacağını ifade eden Aksu, ülkedeki 219 üniversitenin hepsinde öğretmen yetiştiren Fen Edebiyat Fakülteleri ve yine büyük çoğunda eğitim fakülteleri olduğunu ve bunun da büyük bir mezun birikimine yol açtığını söyledi. İhtiyaç kadar kontenjanla fakülte açılması gerektiğini belirten Aksu şunları söyledi:
” Eğitimdeki planlama her boyutta yanlış. Üniversitelerde de YÖK’ün eğitim planlamasını eleştiriyoruz. Doktorlar Tıp Fakültesinden başka yetişmez. Ama öğretmenlikte öyle değil. Fen Edebiyat mezunu öğretmen yetiştiriyor. Bir üniversite açılacağı zaman ilk kuruluş aşamasında YÖK’ün olmazsa olmaz kanunu Fen-Edebiyat fakültelerinin olması. Eğitim fakülteleri de var. 219 üniversitenin çoğunda eğitim fakültesi var, ama hepsinde Fen Edebiyat fakültesi kesinlikle var. Şimdi yaklaşık 1,5-2 milyona yaklaşan bir mezun birikimi var. Nüfus oranının düşmesiyle Milli Eğitim Bakanımızın yaptığı açıklamada artık 30-40-50-60-70 bin kontenjanı öğretmen alımlarının bittiğini, artık nüfusun azalması nedeniyle derslik sayılarının azalacağını, insanların 65 yaşından önce emekli olmak istememeleri sebebiyle bu oranın azaldığını söyledi. Ve nihayetinde bu yıl da açıklandı 10 bin öğretmen alımı var. Siz buna 30 bin, 50 bin deyin. 2 milyonu nasıl eriteceksiniz? Eritemediğiniz gibi, bir tarih, Türkçe öğretmeni hangi mesleği yapabilecek? Yani kendi alanında 24 yıl okuyup da bir Türkçe Öğretmeni olma hayali kuran bir öğrenci, öğretmen adayı nerede çalışacak? Biz gençliğimizi ne kadar atıl duruma getirmişiz. Zaten azalan bir gençlik var. Bu azalan gençliğimizi de işsiz potansiyeli olarak 23-24 yaşına kadar oyalıyoruz. O nedenle ülkemizde hem üniversite hem orta öğretimde zorunlu, kesintisiz eğitim sistemi kaldırılmalı. İlk öğretim kesinlikle zorunlu olmalı.”
”İstatistiklere bakın; eğitim seviyesi arttıkça işsizlik oranı da doğru orantılı artıyor”
YÖK’ün ülke genelinde bir fizibilite çalışması yaparak ihtiyaç kadar bölüm ve ihtiyaç kadar kontenjan ayırması lazım. Diğer öğrencilerin mesleğe yönlendirilmesi lazım. Bu durum iş gücü kaybına da yol açıyor. Zaten istatistiklere bakın; eğitim seviyesi arttıkça işsizlik oranı da doğru orantılı artıyor. İlk okulda işsizlik daha azdır. Orta okulda biraz fazla, lisede biraz daha fazla ama en çok işsizliğin olduğu yer üniversite mezunlarındadır. Bu da okuma ile ters orantılı bir iş bulma problemini ortaya koyuyor.
”Elazığ Belediyesi’ne mevsimlik işçi olmak için 265 mühendis başvurdu”
Bunun neticesinde Elazığ Belediyesine sorun. Mevsimlik işçi alımında size müracaat eden kaç tane üniversite mezunu var? Kaç tane mühendis var? 265 tane mühendis mevsimlik işçi olmak için başvuruyor. Yazık günah değil mi bu çocuklara? Sorun planlanmış bir eğitim siteminin olmaması. Bu zincirleme sorunlar yaratıyor. Yani bizim planlı bir eğitim sistemimizin olması gerekiyor. Bakın Avrupa’yı örnek vereyim. Avrupa’da akademik liseler maksimum yüzde 35’i geçmez. Yüzde 70’i mesleki eğitimdir. Avrupalı insanlara sorun lise düzeyinde ise çocuklarınız nerede okuyor? Mesleği okulda öğreniyorlar. Çünkü bu çocuklar zaten liseyi bitirdiklerinde mesleği öğrendikleri için bir çok öğrenci liseyi bitirdiğinde üniversiteye dahi gitmiyor. Yani Avrupa’da akademik liseler yani bizim Fen-Anadolu Lisesi dediğimiz liseler yüzde 30’u oluşturuyor. Bizde ise tam tersi.
News
