DOLAR 39,2875 -0.11%
EURO 44,7841 -0.54%
ALTIN 4.175,92-1,41
BITCOIN 41442860.34742%
Elazığ
30°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Saadet Partisi Genelbaşkanvekili Arıkan:”Türkiye’de artık kuru ekmek üzerinden siyaset yapma dönemi bitti”
  • Harput Times
  • Güncel
  • Saadet Partisi Genelbaşkanvekili Arıkan:”Türkiye’de artık kuru ekmek üzerinden siyaset yapma dönemi bitti”

Saadet Partisi Genelbaşkanvekili Arıkan:”Türkiye’de artık kuru ekmek üzerinden siyaset yapma dönemi bitti”

ABONE OL
19 Ekim 2024 17:11
Saadet Partisi Genelbaşkanvekili Arıkan:”Türkiye’de artık kuru ekmek üzerinden siyaset yapma dönemi bitti”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Saadet Partisi genel başkanvekili ve Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan bir dizi temaslarda bulunmak üzere Elazığ’a geldi. Temasları kapsamında Elazığ İş Dünyası temsilcileri ile kahvaltılı bir basın toplantısında bir araya gelen Arıkan, gündeme ve Türkiye ekonomisine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. türkiye2nin büyük bir borç batağında ve yüksek borç faizi ödemeleri altında kaldığını ifade eden Arıkan:”2024’ün ilk 9 ayına baktığımızda 950 milyar Türk lirası faiz ödemesi yapmışız. 9 ayda. Bu hafta 2025’in bütçesi görüşülecek. 2025’in tahmini bütçesinde ne kadar faiz ödemesi var diye baktığımda, 1 trilyon 950 milyar. Bu şekilde devletin ekonomisini sürdürülebilir bir şekilde yönetmesi mümkün değildir. Kat be kat artan faiz gerçeği ile karşı karşıyayız.” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanvekili ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan Elazığ’da iş dünyası temsilcileri ile bir araya geldi. Düzenlenen toplantıya Saadet Partisi İl yönetimi, MÜSİAD İl Başkanı Tekin Gürkan, ASRİAD İl Başkanvekili Kenan Eskibağlar, TÜRSAB Harput Bölge Başkanı Cuma Gülnar ve iş dünyası temsilcileri bir araya geldi.

”Saadet partisi il Başkanı Akın: Bu gün Türkiye’nin en büyük partisi ‘Kararsızlar Partisi’dir.”

Toplantıda Elazığ İş dünyası temsilcilerine hitaben konuşan il başkanı Abdullah Akın, ülkedeki sorunların çözülmesi için iktidarda olmanın bir şart olmadığını söyledi. Muhalefet olarak sorunlara karşı kamuoyu oluşturmak ve çözüm önerileri üzerinden iktidara baskı kurmak gerektiğini ifade eden Akın,şunları söyledi:

”Ticaret yapmak, insan çalıştırmak, kazanç sağlamak, okyanusta yüzmeye benzer. Çok dalgalı bir okyanusta yüzmeye benzer. Bu ne Avrupa’da ticaret yapmaya benzer, ne başka yerde ticaret yapmaya benzer. Bu anlamda sizlere teşekkürlerimi arz ediyorum. Hem tanışma toplantısı, hem de bir istişare toplantısı yapıyoruz.  Varsa bazı konuların ele alınması gerektiğini düşünüyorsanız, elbette biz bunların üzerinde dikkatlice duracağız. Bu konuların çözümü için mutlaka çabalayacağız. Kamuoyu baskısı oluşturacağız. Elbette bazı sorunların çözümü için illa da iktidarda olmak gerekmiyor. Ciddi bir muhalefetle,  etkili bir muhalefetle, kamuoyu baskısıyla bazı sorunların net bir şekilde çözülebileceğini görüyoruz. Bugün hakikaten Türkiye’nin en büyük partisi hangi parti diye düşünecek olursak; Türkiye’nin en büyük partisi ‘kararsızlar partisidir’. Çünkü ülkemizde hakikaten çok büyük bir boşluk oluştu. Vatandaşlarımızın bir kısmında hayal kırıklığı var. Bu hayal kırıklığını nasıl tamir edebiliriz? diye çabalıyoruz. 50 yıldır Saadet Partisi olarak tüm kadrolarımıza, canla başla, Türkiye’yi hallaç pamuğuna çevirerek çözmeye çalışıyoruz. Sorunlarımızı hükümet de hakikaten icra makamında olan kişiler diyelim, mutlaka bir karar alacakları zaman, sizlerle bir araya gelip istişare etmesi gerekiyor. Bu noktada çok büyük bir eksiklik var. En büyük  eksikliğimiz bu. Yani birilerinden akıl almak, birilerine danışmak, buna saygı duymak,  maalesef bizde sanki bir küçüklük alametiymiş gibi görünüyor. Halbuki bizler sizlere hizmet için varız. Ve bunu da hakikaten Allah rızası için yapıyoruz. ” dedi.

 

Saadet partisi Genel Başkanvekili Arıkan:” Türkiye, dünyada en çok üniversitesi olan ama aynı zamanda en çok üniversiteli işsizi olan ülke”

Türkiye ekonomisi ve dünya gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Mahmut Arıkan İsrail Filistin savaşına ilişkin açıklamalarda bulunarak, önümüzdeki günlerde İsrail’in hedefinde Türkiye’nin de olduğunu söyledi. Dünyanın kritik bir eşikten geçtiğini belirten Arıkan ekonomik anlamda güçlü olmanın önemine vurgu yaparak ekonomik anlamda gelişmenin önemine değindi…

Ortadoğu’da cereyan eden olaylara ilişki 1999 yılında ABD Başkanı Bill Clinton’un yaptığı açıklamaları hatırlatan Arıkan Türkiye’nin çok önemli gelişmelerin arefesinde olduğunu belirterek şunları söyledi:

‘Türkiye’de bir çok problem var. Konuşulması gereken çok sorun var. Aynı zamanda çözüm önerilerini de ortaya koymak gerekiyor. Ama bizim nazarımızda bugün Türkiye’de konuşulması gereken en önemli husus, sosyal çürüme. Ahlaki ve manevi anlamda ülkemizin geldiği nokta. Ekonomik politikalarımız, dış politikadaki düşmanlarımız, eğitimdeki çıkmazlarımız, sağlıktaki çıkmazlarımız. Hepsi önemli bir husus. Ama hepimizin gönlünün köşesinde, en kıymetli yerinde, nesillerimizin, evlatlarımızın geleceği ile alakalı kaygılar var. Dün yeni doğan bebekler ile ilgili hadiseleri içimiz acıyarak izledik. Her duyduğumuz hadisede diyoruz ki bundan daha büyük daha kötü bir şey olmaz. Ama bir sonraki gün daha tehlikeli bir durumla karşılaşıyoruz. Narin kızımızı, Rojin kızımızı hep beraber okuduk. İstanbul’da katledilen polis kızımızı hep beraber okuduk. Hepimizin içi yandı. Okullardaki gençlerimizin ne boyutlara geldiğini hep beraber yaşıyoruz. Ara eleman bulmakta yaşadığımız sıkıntıları hep beraber yaşıyoruz. Türkiye, dünyada ve Avrupa’da Dünyanın en fazla üniversitesine sahip ülke. Aynı şekilde en fazla öğrencisine sahip ülkeyiz. Ama neticeye baktığımızda en çok üniversiteli işsizin olduğu ülke de bizim ülkemiz. Biz ülkenin bugünkü durumundan daha iyi bir noktaya gelebilmesi için üç tane başlık sayıyoruz: Bunlardan birincisi önce ahlak ve aile prensibi ile yeni bir nesil yetiştirmemiz lazım. Bu nesli yetiştirmek için de sağlıklı eğitim vermemiz lazım. Aksi taktirde bugün yaşadığımız konuların daha da ötesinde, daha kötü konuları konuşmak durumunda kalabiliriz. İkincisi üretime dayalı bir ekonomik modeli ortaya koymamız lazım. Burada siz üzerinize düşeni fazlasıyla yapıyorsunuz ama üreticinin elini rahatlatabilmek, daha fazlasını yapabilmesi için yaşadığı sıkıntılar giderebilmek için çözüm noktasında gayret göstermeliyiz.

”Şahsiyetli bir dış politika ortaya koymamız gerekiyor”

Üçüncü başlığımız şahsiyetli bir dış politikayı ortaya koymamız gerekiyor. Ülke olarak dünyada çok büyük tehlikeler var sıkıntılar yaşıyoruz. Buraya değinmek istiyorum. Bir yılı aşkın bir süredir Filistin’de bir katliam yaşanıyor. Filistin Araplarla çözsün bu problemi diyebiliyoruz. Netenyahu katliam başladığında dedi ki bu savaş sadece Gazze ile sınırlı kalmayacak. Daha geniş bir coğrafyayı kapsayacak. Bir ay önce savunma bakanları çıktı, Dedi ki; bu savaş Orta Doğu’ya yayılacak.  Bunlar bu açıklamaları yaparken, bizim burada Gazze’de olan bitenlerden bize ne, Beyrut’ta olan bitenlerden bize ne deme lüksümüz yok. Bir çok iş sahibi ihracat yapıyor. Belki de bölgeye ihracat yapan firmalarımız vardır. Herkesin bir tedirginliği söz konusu. Bu günkü ticaretimizi tedirginliğin ötesine evriltmeye işaret etmek istiyorum.

”Türkiye’de artık kuru ekmek üzerinden siyaset yapma dönemi bitti”

‘Allah korusun.50 yıllık, 100 yıllık planlardan bahsediyorum. Akşamdan sabaha olan şeylerden bahsetmiyorum.İsrail2in bizi bombalaması, bize saldırması emin olun çok uzak bir ihtimal değil. 1999 depreminde dönemin ABD Başkanı Bill Clinton Türkiye’ye gelmişti. geldiği esnada da TBMM’de bir konuşma yapmıştı. Demişti ki: ‘Önümüzdeki 25 yıl boyunca bu coğrafyada gerçekleşecek hadiselerin kararları bu çatı altında alınacak.’1999’da işaret etmişti, 25 yıldan bahsetmişti. Bu gün 25. yılın içindeyiz. Çok önemli tehlikelerin, çok önemli gelişmelerin arefesinde olduğumuz bir süreçteyiz. Burada şahıslar, partiler üzerinden bir değerlendirme yapmadan konuşuyorum. Türkiye’de artık kuru ekmek üzerinden siyaset yapmak, cambaza bak prensibi üzerinden siyaset yapmak, geleneksel muhalefet anlayışı ile iktidar ne yaparsa yapsın, yanlıştır mantığıyla siyaset yapma dönemi bitti. Türkiye’de yeni nesil siyasetini ortaya koymamız gerekiyor. ”

”Ortadoğu’da hedef Türkiye”

Tehlike çok çok büyük. bu gün Lazkiye’yi en son bombaladılar. Hatay’a sadece 85 km. Netyenyahu diyor ki.’Biz Lübnan’ı bombalıyoruz ama sınır güvenliğimiz için bombalıyoruz. ‘Ama ta Suriye sınırını bile bombalama cesaretini kendinde buluyor. Hedef Türkiye. Bunu bilmemiz lazım. İki tane müdahale edemedikleri ülke kaldı. Bunlardan biri İran, biri Türkiye. İran da topun ağzında. Olan biteni hep beraber yaşıyoruz. Allah korusun Türkiye’ye sıçramaları an meselesi. ”

”Türkiye’de 22 milyon kişi icralık vaziyette. ”

Belki bizim de çok da göremediğimiz ama TÜİK’in istatistiklerine baktığımızda Türkiye borçlu bir ülke. Yapılan kamuoyu yoklamalarında Türkiye’nin %71’i borçlu olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Bu kamuoyu yoklamalarının neticesi. bırçlu olan % 71’in de yüzde 56’sının borçlarının bankaya olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Diğer taraftan Türk-İş’in verilerine göre açlık sınırı 21 bin lira. Bir kamuoyu yoklaması simit, ayran ve çaydan müteşekkil üç öğün yemek yiyen 4 kişilik bir ailenin TUİK verilerine göre 22 bin 600 liralık bir gelire ihtiyacı var. Asgari ücreti hepimiz biliyoruz, emekli maaşlarını hepimiz biliyoruz. Türkiye’de adliyelerde hukuk davası açılmış icra dosyalarının sayısı 22 milyona ulaşmış. Kaç seçmen var? 60 milyon. Her 3 kişiden 1 i şu anda icralık vaziyette.

”Borçlandık, aç kaldık, işsiz bırakıldık.”

Türkiye üzerinde oyunlar oynandığını ve hedefin Türkiye olduğunu ifade eden Arıkan, Türkiye’nin eğitim, sağlık, ekonomi gibi konular üzerinden yıpratıldığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:

”Borçlandık, aç kaldık, işsiz bırakıldık….8.7- yani 7-8 bandında işsizlik açıklandı. Cambaza bak siyasetini terk edeceğiz dedim ya. Maalesef TÜİK de burada verilerle oynuyor. Orada bakılması gereken şu. Geniş tabanlı işsizlik oranlarına bakmamız gerekiyor. oradaki oran da % 25. Dört kişiden biri şu anda işsiz. ‘Benim fabrikam var ama üniversite mezunu benim verdiğim şartlarda çalışmıyor ‘ diyenler olacaktır. o zaman eğitim sistemini gözden geçirmek gerekiyor. 4+4+4 başta olmak üzere, üniversiteden bu kadar çok mezunun olması konusuna kadar eğitim sisteminin tekrar masaya yatırılması gerekiyor. Ama son 20 yılda 8 tane milli eğitim bakanı değişti. Her bakan sadece 2,5 yıl görev almış. Ve her biri bir önceki Milli Eğitim Bakanının politikalarını elinin tersi ile itmiş, sıfırdan bir politika ortaya koymuş. Neticede ne olmuş?19 yaşında, 27 suç sabıkası olan katil 27 yaşındaki polisi İstanbul’un ortasında bıçaklayarak öldürme cihetine gitmiş. Bu günkü eğitim sistemi başladığında daha bu çocuk doğmamıştı. Bu günkü eğitim sisteminde böyle bir katil maalesef yetişmek durumunda kaldı. Bunları söylerken şunu ifade edeyim. Ne kişilerle, ne kurumlarla bizim bir derdimiz yok. Gidilen yol ile alakalı yanlış gördüğümüz şeyleri düzeltmek için hamleler yapmaya gayret gösterdiğimizi belirtmek isterim.’

” Bu sene 9 ayda 950 milyar ödemişiz. 2024’te 1 trilyon 950 milyar faiz ödemesi koymuşuz. ”

Geçen yılın bütçe görüşmeleri vardı. Muhalefet bir çok şey söyledi, iktidar bir çok şey söyledi. En nihayetinde bütçe geçmiş oldu. Ama bütçenin tamamına yakınını faiz ödemeleri gerçekleştirdi. 2024’ün ilk 9 ayına baktığımızda 950 milyar Türk lirası faiz ödemesi yapmışız. 9 ayda. Bu hafta 2025’in bütçesi görüşülecek. 2025’in tahmini bütçesinde ne kadar faiz ödemesi var diye baktığımda, 1 trilyon 950 milyar. Bu sene 9 ayda 950 milyar ödemişiz. 2024’te 1 trilyon 950 milyar faiz ödemesi koymuşuz. Geçtiğimiz ay167 milyar Türk lirası borç ödememiz vardı. 167 milyar borcun 127 milyarı faiz. 40 milyarı anapara, 167 milyar borcu ödeyebilmek için de tekrar 217 milyar borçlanma durumunda kaldık. Bu şekilde devletin ekonomisini sürdürülebilir bir şekilde yönetmesi mümkün değildir. Kat be kat artan faiz gerçeği ile karşı karşıyayız.”

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP