Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında fedakarca görev yapan peygamber ocağımızın her bir mensubuna selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Canımızdan aziz bildiğimiz bu aziz vatanın bekası, milletimizin istiklal ve istikbali için toprağa düşen tüm şehitlerimizi minnetle yad ediyorum.
Malazgirtteki akınlardan İstanbul’un fethine, İstiklal Savaşı’ndan 15 Temmuz Darbe Teşebbüsünün püskürtülmesine kadar şehadet şerbeti için tüm şehitlerimize rabbimden rahmet niyaz ediyorum.
Rabbim şehit ve gazilerimizin emaneti olan bu cennet vatanın her bir köşesine hakkıyla sahip çıkmayı, milletimize ve devletimize layıkıyla hizmet etmeyi, Türkiye’yi her alanda muzaffer ve muvaffak kılmayı, birlik ve kardeşlik iklimini ülke satında yeşertmeyi hepimize nasip eylesin diyorum.
18 haftalık zorlu eğitim sürecini başarıyla nihayete erdiren 2 bin 94 Komando Uzman Erbaşımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum.
Verdikleri güçlü, modern, nitelikli eğitimle Komando Uzman Erbaşlarımızı yalnızca en çetin koşullara değil, hayatın farklı zorluklarına da hazırlayan tüm komutanlarımıza da buradan teşekkür ediyorum.
Kahraman askerlerimiz, bugün sizlere tevcih edilecek bröveler, milletimizin şahsı manevisinde vücut bulan iftihar ve cesaret nişanlarıdır. Almaya hak kazandığınız mezuniyet belgeleri havada, karada, denizde her zaman ve her yerde korkusuzca vereceğiniz şanlı mücadelenin namus ve ehliyet beratlarıdır.
İki hafta sonra inşallah birliklerinize katılacak, en yalçın tepelerde, en zorlu hava şartlarında, en derin sularda çoğu zaman hayatınız pahasına vatanımıza ve milletimize hizmet edeceksiniz.
Ezan dinmesin, rengini şehitlerimizin kanlarından alan al bayrak inmesin diye gerektiğinde anadan, yardan, serden geçeceksiniz. Her biriniz disiplininiz, cesaretiniz ve yiğitliğinizle elbette vicdanınız, ahlakını, merhametinizle göz dolduracaksınız.
Vazifenizi icra ederken, Türkiye Cumhuriyeti hudayinabit bir devlet değildir. Bu toprakları bin yıldır gerektiğinde al kanlarıyla sulayan kardeşlik ve dayanışma ruhuyla yeşerten bu millet öyle sıradan bir topluluk değildir.
Bizler devlet ebed müddet ilkesi doğrultusunda asırlardır mücadele eden şahsiyetini vahdet ve uhuvvet şuuru istikametinde tahkim eden bir milletiz.
Türkiye Cumhuriyeti sulhun, barışın, istikrarın tarafındadır. Türkiye hiçbir ayrım yapmadan tüm komşularında ve bölgesinde huzurun egemen olmasını samimiyetle istemektedir.
Yıllardır istikrarsızlıklarla ve çatışmalarla boğuşan bölgemizde yeni krizlerin ortaya çıkmasını asla arzu etmiyoruz. Kuzeyimizden güneyimize, doğumuzdan batımıza ülkemizin etrafında artık merkezinde barış ve güvenliğin olduğu yeni bir iklimin hakim olması gerektiğine inanıyoruz. Gazze’de katliam son bulsun, Suriye 14 yıldır hasretini çektiği huzur ortamına kavuşsun, Rusya-Ukrayna savaşı adil bir barışla nihayete ersin istiyoruz. Bunları da öyle birileri gibi laf olsun diye söylemiyor tüm kalbimizle barışa inandığımız için vurguluyoruz.
Yaptığımız başarılı operasyonlarla örgütün Türkiye’deki eylem kapasitesi ve varlığını etkisiz hale getirdik. Suriye ve Irak’ın kuzeyine gerçekleştirdiğimiz sınır ötesi harekatlarla terörü kaynağında kurutma noktasına geldik. Şimdi bunu farklı bir aşamaya taşıyoruz. Terörsüz Türkiye hedefi için ittifak ve iktidar olarak kardeşliğimizi güçlendirecek adımlar atıyoruz. Netice alana kadar aynı iradeyi muhafaza edeceğiz.”
Hibya Haber Ajansı