DOLAR 39,8665 0.14%
EURO 47,1393 0.36%
ALTIN 4.296,501,63
BITCOIN 4248223-0.97774%
Elazığ
28°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Haber/Serra Taylan

Elazığ’da Kadın Dayanışma Derneği şubesinin açılışı gerçekleşti. Elazığ’da gerçekleştirilen Kadın Dayanışma Derneği’nin açılış programına Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, çok sayıda kurum temsilcisi ve Elazığ’da Uzman Çavuş Murat Coşansel tarafından katledilen Burcu Demir’in ailesi katıldı. Açılış programında konuşan EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda karaca hükümetin kadın politikalarını eleştirerek kadınların hem kendileri hem de dünyaya getirecekleri çocuklar için kaygılı olduğunu söyledi. Hükümet tarafından  kadın hakların gasp edilmesi noktasında bir düzenek yaratılmaya çalışıldığını belirterek:’’ Şimdi ikiyüzlü bir biçimde kadınların çok özgürlüğe sahip oldukları, haklar yüzü şımardıkları, bu şımarıklık dolayısı ile çocuk doğurmadıklarını söyleyen AKP sözcüleri var. Asıl şımarık olan ta kendileri. Çünkü bu memlekette kadınlar yarınını göremezken, kâğıt üzerinde kalan haklarını bile kullanamaz hale getirilmişken hükümetin dayattığı 3 çocuk 5 çocuk zorunluluğuna boyun eğmiyorlar’’ dedi.

‘’Sermayeye kadınlar üzerinden ucuz emek üretme politikasını her vesileyle bir yasal kılıfa uydurmaya çalışıyorlar. ‘

 

Kadın Dayanışma Derneği’nin açılış programı gerçekleşti. Yoğun bir katılımla gerçekleşen programda konuşan EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca AK Parti Hükümetinin nüfus politikalarını eleştirerek hükümetin kadınları ucuz emek gücü üretme makinası haline getirdiğini söyledi. Kadınların haklarının gasp edildiğini ifade eden Karaca şunları söyledi:

 

‘’Türkiye’de 2011 yılından bu yana AKP iktidarı kadınları özellikle ucuz emek gücü üretme makinesi haline getirmek istiyor. Türkiye’deki nüfus politikaları açısından ihtiyaç duydukları 3 temel şey var. Birincisi sessiz, sebatkâr ve aynı zamanda itaatkâr kadınlar. İkincisi o Kadınların devletin yapmadığı bütün işleri aile işlerin aile içinde üstlendiği, bunu görev bildiği, sabır ve sebatla bu görevleri yerine getirdiği, bir taraftan da sermayeye ucuz emek gücü üretmek için 3 çocuk, 5 çocuk doğurduğu bir aile düzeni; 3. Olarak da özellikle kadınların da hem evleri işleri derleyip toparladığı, o kadar yoksulluğun, geçim derdinin içerisinde toplumsal öfkeyi dinginleştirmek için bir yastık görevi gördüğü, ama bir taraftan da işyerlerinde, fabrikalarda, işletmelerde ucuz iş gücü olarak çalıştığı ve erkek işçiler karşısında da ücretleri düşürerek, hakların gasp edilmesi noktasında da aslında kullanıldığı bir düzenek yaratılmaya çalışıyorlar. Bunun için de onlarca yasa geçirdiler. Onlarcasını da denediler. Kadın mücadelesi sonucunda geri çekmek zorunda kaldılar. Ama hala bütün bu programı kadınları köleleştirme, toplumsal öfkeyi kadınlar üzerinden dindirme, sermayeye kadınlar üzerinden ucuz emek üretme politikasını her vesileyle bir yasal kılıfa uydurmaya çalışıyorlar. ‘’

‘’10 yıldır düşen bir doğurganlık var. En temel sebebi yoksulluk’’

Türkiye’de doğurganlık oranı ve beraberinde genç nüfusun azaldığına dikkat çeken Karaca bunun en önemli nedeninin yoksulluk olduğun söyledi. Kadınların gelecekte kendilerinden daha kötü koşullarla karşılaşacak çocuklar doğurmak istemediklerini de ifade eden Karaca kadınların çocukları için kreş hakkının olmadığını, sağlık güvencelerinden yoksun olduklarını belirterek:

‘’Türkiye’de son 10 yıldır düşen bir doğurganlık oranı var. Bunun çok temel bir nedeni var. Her ne kadar iktidar bunu kabul etmek istemese de. En temel gerekçelerinden bir tanesi yoksulluk. İkincisi, bu ülkede çocuk sahibi olmak isteyen kadınların kreş hakkı, çocuklarının sağlık, eğitim, sosyal hizmetler gibi haklarının olmadığı; aynı zamanda büyük bir geleceksizlik ve kaygı ile karşı karşıya olmalarından dolayı bu gün kadınların çocuk doğurmayı, gelecekte kendilerinden daha kötü yaşam koşullarına mahkum edilecek çocukları doğurmayı reddettiğini görüyoruz. Dünyanın dört bir yanında doğurganlık oranının düştüğü bir gerçeklik var. Bu, kapitalist düzenin bütün dünyada kadınlara dayattığı o ağır korkunç koşulların bir sonucu olarak şekilleniyor. Günde 12 saat kölece koşullarda çalışmaya mahkûm edilen, kreş hakkı elinden alınmış olan, çocuklarının sağlık güvencesi eğitim hakkının olmadığı koşullarda kadınlar kendilerinden daha kötü bir yaşam koşulu ile karşı karşıya kalacak çocukları doğurmayı istemiyor. Ama aynı zamanda da kendi gelecekleri için kaygılı oldukları için aslında böyle bir tablo ortaya çıkıyor. ‘’dedi.

‘’Bu memlekette kadınlar gerçekten de yarınını göremezken, hükümetin dayattığı 3 çocuk 5 çocuk zorunluluğuna boyun eğmiyorlar.’’

 

AK Parti İktidarının kadınların hak ve özgürlük bilinçlenmelerinden dolayı şımardıklarını düşündüklerini de sözlerine ekleyen Karaca,

‘’Şimdi ikiyüzlü bir biçimde kadınların çok özgürlüğe sahip oldukları, haklar yüzü şımardıkları, bu şımarıklık dolayısı ile çocuk doğurmadıklarını söyleyen AKP sözcüleri var. Mecliste söyledik. Asıl şımarık olan ta kendileri. Çünkü bu memlekette kadınlar gerçekten de yarınını göremezken, kâğıt üzerinde kalan haklarını bile kullanamaz hale getirilmişken, esas olarak kadınların fazla özgür olmaları ve hakları yüzünden şımarmış olmasından kaynaklı değil; özgürlükleri, gelecekleri hakları elinden alınmış olduğu için, aslında hükümetin dayattığı 3 çocuk 5 çocuk zorunluluğuna boyun eğmiyor kadınlar. .

‘’Haklarımızın gereğinin yerine getirildiği sosyal bir devlet uygulaması,Türkiye’nin nüfus politikalarının değiştirilmesi ile olur ’’

Bir örnek vermek istiyorum. Sovyetler Birliği’nde bir nüfus politikasıyla kadınların çocuk doğurmalarını teşvik etme noktasında yapılan çok temel bir şey vardı. Her iş yerinde kreş. Kadınların ve çocukların bir bütün olarak ücretsiz, sağlıklı eğitim ve sağlık koşullarıyla sosyal hizmetlere ulaşımı. Kadınların istihdamlarının insanca koşullara çıkarılması, çocukların sadece anne babanın değil toplumun bir öznesi olarak görülmesi ve bağımsız kişiliğinin ve ihtiyaçlarının karşılanması noktasında bütünlüklü bir devlet politikası kurulması. Buradan AKP iktidarına soruyorum: Hem bunları yapmayacaksınız, kadınları ve çocukları kapitalist vahşetin, barbarlığın bütün şartlarının içerisinde eritecek politikaları ortaya koyacaksınız, hem de kadınlardan çocuk doğurmalarını isteyeceksiniz. Kadınlar bu oyuna gelmedikleri için çocuk doğurmuyorlar. Ama ben çok iyi biliyorum, çok karşılaşıyoruz. Gerçekten çocuk sahibi olmak isteyen, ya da birden fazla çocuk sahibi olmak isteyen kadınların en temel dertlerinden birisi bu iktidarın bir sermaye temsilcisi olarak onlara dayattıkları koşullar. Bu koşulları değiştirmek, insanca çalışma ve yaşam koşulları ve aynı zamanda haklarımızın gereğinin yerine getirildiği sosyal bir devlet uygulaması Türkiye’nin nüfus politikalarının değiştirilmesi ile olur.’’diye konuştu.

 

Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Gültekin:’’ Hükümet, İstanbul Sözleşmesi, 6284 gibi önemli yasaları kaldırarak kadın haklarını sürekli tırpanlamaya çalışıyor.’’

Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Dilan Gültekin de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı2nın çalışmalarının kadın haklarını korumak için yeterli çalışmalar yapmadığını belirtti. Kadınların haklarını koruyan 6284 sayılı yasa kaldırılmaya çalışıldığını belirten Gültekin şunları söyledi:

ülkemizde son dönemlerde kadın cinayetleri çok fazla arttı. Bunun en büyük nedeni hükümetin politikasızlıklarıdır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı açılmasına rağmen bu bakanlığın kadınlar için bir şey yaptığına şahit olmadık. Tam tersi erkek savunuculuğuna soyunan bu konuda kadınları mağdur eden ve kadınların mağduriyetini ortadan kaldıran İstanbul Sözleşmesi gibi önemli sözleşmeleri yürürlükten kaldırarak, 6284 gibi önemli yasaları kaldırarak kadın haklarını sürekli tırpanlamaya çalışıyor. Kadını sadece doğuran, sadece bir beden olarak görüyor, kadınları buna mahkum etmek istiyor. Kadınlarımız maalesef bu konuda çok yalnızlar. Biz bu konuda yalnız olmadıklarını, yanlarında olduğumuzu bu konularda sürekli arkalarında destekçisi olan kız kardeşlerinin var olduğunu göstermek adına bu derneği açtık.Umuyorum ki Elazığ için hayırlı olur.’’

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP