DOLAR 39,7826 -0.3%
EURO 46,6799 -0.48%
ALTIN 4.193,12-0,17
BITCOIN 4285721-0.9801%
Elazığ
24°

AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

ELAZIĞLI DEPREMZEDELER: KONTEYNERLER BOŞALTILSIN AMA BİZ NEREYE GİDECEĞİZ?
  • Harput Times
  • GÜNDEM
  • ELAZIĞLI DEPREMZEDELER: KONTEYNERLER BOŞALTILSIN AMA BİZ NEREYE GİDECEĞİZ?

ELAZIĞLI DEPREMZEDELER: KONTEYNERLER BOŞALTILSIN AMA BİZ NEREYE GİDECEĞİZ?

ABONE OL
30 Haziran 2025 00:54
ELAZIĞLI DEPREMZEDELER: KONTEYNERLER BOŞALTILSIN AMA BİZ NEREYE GİDECEĞİZ?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

HABER / FUNDA CANPOLAT

Elazığ’da 24 Ocak 2020’de meydana gelen depremde ve ardından 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerde evleri hasar gören kiracı depremzedelerin bir kısmı, aradan geçen uzun zamana rağmen hâlâ barınacak bir yer bulamamanın sıkıntısını yaşıyor. Deprem sonrası hızla yükselen kira fiyatları, dar gelirli vatandaşlar için konut sahibi olmayı neredeyse imkânsız hale getirdi.

Depremzedeler, konteyner kentlerin boşaltılması için baskı yapılırken, kalıcı çözümler sunulmadığını belirtiyor. Birçok aile, henüz TOKİ konutları teslim edilmeden dışarıya atılma korkusuyla yaşıyor. Elektrik ve su kesintisi tehdidi altındaki vatandaşlar, en azından evleri teslim edilene kadar konteynerlerde kalabilmelerine izin verilmesini talep ediyor.

Neden halimizi görmüyorlar?

Özellikle konteyner kentlerin boşaltılması yönündeki baskılar, birçok aileyi hem maddi hem de manevi açıdan çıkmaza sürüklüyor.  Elazığlı bir depremzede, yaşadıkları çaresizliği şu sözlerle dile getirdi:

“Elektriğimizi, suyumuzu keseceklermiş bizim gibi dar gelirli olanlara en azından bir yer versinler. Barınma yeri versinler, kira desteği versinler. Bizim halimizi görsünler. Uzakta durup da biz bunu  yapıyoruz elektriği ve  suyu keseceğiz demekle olmuyor. Yani bu insanlar ne olacak?  Ne olacak bu halimiz? Biz nereye gideceğiz?  Bize bir yer versinler kendi gücümüze göre suyumuzu ödeyelim, doğal gazımızı ödeyelim, elektriğimizi ödeyelim. Gücümüze bakıp aylığımızı öğrensinler istediğimiz bu. Bu devletimiz niçin var?  Bu yabancıları besliyorlar kendi vatandaşlarını kedi yavrusu gibi boynundan tutup kapıya atmak istiyorlar. Atsınlar bakalım yukarıda Allah var. Onları biz başa getirdik, halk getirdi onlar şap diye düşmediler. Başbakan olsun, Belediye Başkanı olsun, Milletvekili olsun onların hepsini bizler getirdik. Niye halimizi görmüyorlar ? Kimseyi burada görmüyorlar? Bak önceki Valimiz geliyordu Toraman toplantı yapılıyordu ama ondan sonra biz asla bir yetkiliyi burada görmedik. Halimizi sormadılar uzaktan oturup da biz böyle  yapıyoruz deyip durmasınlar.”

Benim ailem yok, kimsem yok elektriği keserlerse hasta çocuğumla kapıda kalacağım. 
Uzun yıllardır konteyner kentte ikamet eden engelli bir anne olan Semra Bekler ise çocuğunun rahatsızlığının ve gelirinin göz önünde bulundurularak bir çözüm üretilmesi gerektiğini ifade etti. Bekler konuşmalarına şu şekilde devam etti;
“Ben eve gidersem kirayı ödeyemem, kira verecek durumum yok. Yani hiçbir şey yapamam. Ben çocuğumu oraya götürsem çocuğumu aç susuz bıraksam onun günahını ben nasıl çekeyim. Allah onu bana bakmam için verdi aç susuz bırakmam için vermedi. Benim ailem yok, kimim kimsem yok elektriğimi  ve  suyumu keserlerse hasta çocuğumla kapıda kalacağım.
Ben kapıda kalsam çadırda da kalırım ama ben hasta çocuğumu nasıl çadırda yaşatayım devletimiz bu çocuğu şimdi kapıya nasıl atacak bu çocuğuma bir şey olsa devlet bana ne cevap verecek keşke de çocuğum iyi olsaydı ben de bu durumda olmasaydım görüyorsunuz telefon dahi vermesem durduramıyorum.”
Biz hak sahibiyiz evimiz teslim edilmeden bize çık diyorlar!
Deprem sonrası hak sahipliği olduğu halde konutları teslim edilmeyen depremzede vatandaşlar hayatlarını konteyner kentlerde idame ettirmeye çalışıyorlar. Son zamanlarda konteyner kentlerin boşaltılmasına yönelik yapılan baskıların yersiz olduğunu belirten hak sahibi depremzedeler ” konutlarımızı teslim etmediler ama bize çıkın diyorlar. En azından konutlarımız teslim edilene kadar bizlere müsaade edilseydi. ” dediler.
Konuyla ilgili konuşan Sıdıka Avcı ve Ayten Kat şu ifadelere yer verdiler;
“Bize yardımcı olsun bir konut versin kira ödeyeceğimize oraya ödeyelim. En azından şu an maddi durumumuz ortada. Kira veremiyoruz ne yapalım biz de mağdur kaldık. Ayın 30’unda elektriklerimizi kesecekler biz nasıl yapacağız şimdi ?  Bizim elektriklerimizi neden kesiyorlar biz de mağdur kaldık burada hak sahibiyiz anahtarımızı almadan 30’unda nereye gideceğiz?  Biz buraya geldiğimiz zaman bize dediler ki TOKİ yapılacak  TOKİ yapılınca taşınır gidersiniz.  Suyu, elektriği keserlerse benim dört tane öğrencim var ben kayıtlarımı nereye alayım? Allah razı olsun devletimiz yaptı etti ama  anahtarımızı verene kadar bizi idare etsinler en azından yoksa bizim bir şikayetimiz yok.”
Feryadımızı basın mensupları ile duyurmaya çalışıyoruz
Depremzede Abdullah Bal ise yaşadıkları sıkıntıyı yetkililere anlatamadıklarını, seslerini yalnızca basın aracılığıyla duyurabildiklerini söyledi. Bal konuşmasına şöyle devam etti:
“Öncelikle Değerli Basın mensupları sizin için bir şey söyleyeyim. Orada derler ki bunlar muhalif medyadır ya bizi kötülemek için ya da bir şeyler yapmak için bunları çekiyorlar. Biz kimseyi kötülemek için bunu çektirmiyoruz biz bir yere varamadığımız için Sayın Valimize biz gidemiyoruz, Sayın Belediye Başkanına biz gidemiyoruz, Sayın Müdürüne biz gidemiyoruz. Bizi görüştürmüyorlar zaten. Biz hangi kanala derdimizi,  feryadımızı onlara iletelim  tabii ki de basın mensupları aracılığıyla ileteceğiz.”
Tek bir suçumuz var kiracı olmak

 Bal, yaşadıkları mağduriyetin temelinde kiracı olmalarının yattığını vurgulayarak;

“Tamam bizi çıkarsınlar. Hadi çıkardınız nereye göndereceksiniz. Zaten dördüncü kez yazıları yazıyorsunuz. İmkanımız olsaydı biz şimdi 50 sefer buradan gitmiştik. Demek ki çözüm bulamıyoruz.  Biz Türkiye Cumhuriyeti devletine güveniyoruz. Bir şeyler yapması gerekiyor. Sayın Valimiz’de, Sayın Belediye Başkanımız’da, Afad Müdürümüz’de bu halkı düşünmeleri gerekiyor. Elektriği de kesseniz, suyu da kesseniz, kanalizasyonu da tıkasanız bizi buradan yolun üstüne de atsanız gidecek yerimiz yok. Burayı Sayın Valimiz, Belediye Başkanımız düşünmüyor mu? Biz bu adamlara elektriğinizi, suyunuzu keseceğiz diyoruz adamlar çıkamıyor. Demek ki neden çıkamıyor? Gidemediği için çıkamıyor, yoksul insanlar olduğu için çıkmıyor.
Biz de bu Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşıyız. Biz Suriye’den gelmedik. Irak’tan gelmedik, Biz nereden gelmişiz buraya?  Buranın kimliğine sahip insanlarız. Bir tek suçumuz var kiracı olmak. Kiracı olmak suç mudur?”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP