DOLAR 41,3218 0,23%
EURO 48,6357 0,44%
ALTIN 4.829,17-0,56
BITCOIN 48641041.95856%
Elazığ
28°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

admin

admin

18 Eylül 2025 Perşembe

MİYADİN (GEMİCİ ) KİLİSESİ YOK OLMA TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA

MİYADİN (GEMİCİ ) KİLİSESİ YOK OLMA TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA
0

BEĞENDİM

ABONE OL

HABER / SERRA TAYLAN 

Tunceli’nin Çemişgezek ilçesine bağlı Alçılı köyü yakınlarında, Keban Barajı’nın suları altında kalan Miyadin (Gemici) Kilisesi, yüz yıllardır varlığını sürdüren tarihi miraslardan biri. Yaklaşık 3 asırdır Fırat’ın sularının çekilmesi ile gün yüzüne çıkan kilise dönem dönem sular altında kalarak kayboluyor. Tarih sahnesinin birçok döneminde farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Fırat Havzası için önemli bir yeri olan Miyadin Kilisesi yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.  Fırat’ın Kayıp Mirasını Araştırma Platformu Başkanı  Ayaz Ziya Kaya, Miyadin  kilisenin bir an önce koruma altına alınarak restore edilmesi için yetkililere seslendi.

Baraj gölü sularının çekildiği dönemlerde yeniden gün yüzüne çıkan ve “Miyadun” adıyla da bilinen kilise, zamana direnen taş yapısıyla Anadolu’nun çok kültürlü tarihine tanıklık ediyor. Ancak yıllar içinde harap hale gelen yapı, gerekli koruma ve restorasyon çalışmalarının yapılmaması nedeniyle her geçen gün daha da yıpranıyor.

Kilise Fırat Havzasında yaşamış tüm halkların ortak tarihine aittir

Fırat’ın Kayıp Mirasını Araştırma Platformu Başkanı Ayaz Ziya Kaya, kilisenin sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda Dersim coğrafyasının kültürel çeşitliliğini ve ortak hafızasını yansıtan önemli bir miras olduğunu vurguladı.

Kaya yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

“Tunceli’nin Çemişgezek ilçesine bağlı Alçılı köyü yakınlarında, Keban Barajı’nın suları altında kalan Miyadin (Gemici) Kilisesi, bugün Fırat’ın kayıp miraslarından biridir. Yaklaşık üç asırlık bir geçmişe sahip olduğu bilinen bu Ermeni kilisesi, baraj gölünün çekildiği dönemlerde yeniden gün yüzüne çıkarak, zamana direnen taş duvarlarıyla bize çok kültürlü Anadolu tarihini hatırlatır.

“Miyadun” adıyla da bilinen bu yapı, yalnızca bir ibadethane değil; aynı zamanda Dersim coğrafyasının kültürel çeşitliliğine ve ortak hafızasına tanıklık eden önemli bir mirastır. Sular yükseldiğinde kaybolup, çekildiğinde yeniden görünmesiyle adeta geçmişin bugüne seslenen bir yankısıdır.

Bugün harap halde olan ve koruma çalışmalarından yoksun bırakılan kilise, her geçen yıl biraz daha yıpranmakta ve tarih sahnesinden silinme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Oysa bu yapı yalnızca Ermeni kültürünün değil, Fırat havzasında yaşamış tüm halkların ortak tarihine aittir.”

Başkan Kaya platform adına yetkililere seslendi!

“Fırat’ın Kayıp Mirası Araştırma Platformu olarak çağrımız şudur:
Miyadin (Gemici) Kilisesi’nin korunması, restore edilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması adına acil adımlar atılmalıdır. Bu tarihî yapının yok olmasına seyirci kalmak, yalnızca bir binanın değil, bölgenin çok sesli hafızasının da kaybolmasına neden olacaktır.

Fırat’ın suları altında kalan bu mirası korumak, geçmişle bağımızı güçlendirmek ve kültürel çeşitliliğimizi geleceğe taşımak için hep birlikte sorumluluk almalıyız.”

“Geçmişin bilgisi, bugünün bilinciyle geleceğe taşınmalı”

Fırat’ın Kayıp Mirasını Araştırma Platformu’nun işleyişine de değinen Kaya, platformun amacı hakkında bilgi verdi. Platformun çalışmaları arasında kültürel varlıkların belgelenmesi, geleneksel yaşam biçimlerinin korunması, ekolojik dengeyle uyumlu turizm anlayışının geliştirilmesi ve tarihi yapıların tanıtılmasının yer aldığını belirten Kaya açıklamasına şöyle devam etti;

“Anadolu’nun bereketli topraklarını binlerce yıldır besleyen Fırat , yalnızca su değil; medeniyet, tarih, kültür ve yaşam taşımaktadır. Bu iki kutsal nehir havzası, insanlığın ilk yerleşimlerinden imparatorluklara, efsanelerden halk hikâyelerine kadar sayısız mirasa ev sahipliği yapmıştır. Ancak ne yazık ki bu kadim coğrafyanın birçok değeri zamanla unutulmuş, yok olmuş ya da görünmez hale gelmiştir.

İşte tam da bu nedenle, “Fırat’ın Kayıp Mirası Araştırma Platformi” yitip giden değerleri görünür kılmak, korunması gerekenleri sahiplenmek ve geleceğe aktarılması gereken mirasları yaşatmak amacıyla oluşmaktadır.

Platformumuz; kültürel varlıkların belgelenmesi, geleneksel yaşam pratiklerinin korunması, ekolojik dengeyle uyumlu turizmin geliştirilmesi ve tarihi dokuların tanıtılması adına çalışmalar yürütecektir. Amacımız, yalnızca geçmişe duyulan bir özlemi dile getirmek değil; geçmişin bilgisini, bugünün bilinciyle geleceğe taşımaktır.

Fırat’ın sesiyle sesleniyoruz: Bu topraklarda her taşın, her hikâyenin, her doğa parçasının anlatacak bir mirası vardır. Gelin bu mirasa birlikte sahip çıkalım.”