Tarihi ve mimari dokusuyla yüz yıllar boyunca birçok güzelliği içinde yaşatmayı başarmış bir şehirdir Elazığ.

Gerek İslamiyet öncesi devirler gerek Osmanlı gerekse günümüzde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehirdir Elazığ.

Doğal güzelliklerinden tarihe, mimariden kültüre, geleneksellikten yöreselliğe tarihin birçok sahnesinden günümüze açılan bir penceredir Elazığ.

Bu kadar çok şeye sahip olup bir o kadar kaderine terk edilmiş bir şehirdir Elazığ.

Depremde yara alıp yıllarca belini düzeltememiş üstüne birde pandemiden yediği darbeyle ayakta duramaz hale gelmiş bir şehirdir Elazığ.

Vatan severliği ile bilinen hatta Doğu’nun Kalesi olarak adlandırılan ancak her türlü destekten mahrum bırakılan bir şehirdir Elazığ.

Kör kurşunlara karşı darbe gecesi sokaklara dökülen ancak her türlü yolsuzluğa maruz kalmış bir şehirdir Elazığ.

Büyümesi gelişmesi gereken her alanda diğer tüm illerden ayrı tutularak unutulmuş bir şehirdir Elazığ.

Fabrikaların şeker stoğu yaptığı, depremzedelere 3-5 kat daha fazla fiyata evlerin verildiği vatandaşı mağdur edilen bir şehirdir Elazığ.

Deprem sonrası yıkılan evlerin kim eliyle yapıldığı bilinmeyen ancak bir öğretmen evine dahi sahip olmayan bir şehirdir Elazığ.

Evleri yıkılanların ortada kaldığı, işsizlerin iş bulamadığı, yüzyıllarca yaşamış tescilli dokuların kaderine terk edildiği şehirdir Elazığ.

Bürokratların sadece seçim döneminde yüzünü gösterdiği bir şehirdir Elazığ.

KADERİNE TERK EDİLMİŞ BİR ŞEHİRDİR ELAZIĞ…!