65 yıldır Elazığ’da terzilik yapan ve küçücük dükkânında bu işi tek başına yaparak dünyanın çeşitli ülkelerine gönderen ısta bir Zanaatkâr Osman Solmaz…75 yaşında olduğunu söylüyor ve ilkokuldan beri terzilik yaptığını dile getiriyor.
Küçücük işyerinden çalışarak elde ettiği kazancıyla artık dünyanın birçok ülkesine de ürün gönderiyor. Her ne olursa olsun, okul bitirmenin kıymetli olduğu kadar meslek edinmenin ve o meslek kollarını korumanın da önemli olduğunu dile getiriyor.
Elazığ’ın bilinen en eski terzilerinden birisi olan Osman Solmaz, güler yüz ve dürüstlüğün tüm mecralarda insan kazanmak için en önemli şart olduğunu dile getiriyor. Küçük dükkânında el emeği ile diktiği kıyafetler sadece bir giysi değil. Aynı zamanda sınırlar ötesine uzanan kurulan baki dostlukların da bağı olmuş kendisine.
Mesleğe adım atmasında kendi deyimiyle ‘Pantolon Mütehassısı Ayrım Usta’nın çok büyük katkısı olduğunu dile getiriyor:’’Elazığ merkez Sütlüce Köyü’nde doğdun ilkokulu bitirdikten sonra bu mesleğe başladın Bayağı da çalıştıktan sonra bizim bir ustamız vardı dedi ki daha iyi bir usta var Ankara’da Türkiye’nin en ünlü ustası pantoloncu, gayrimüslim Pantolon Mütehassısı Ayrun Usta.’’ Oraya gidip işin en iyisini öğren. Ben oraya gittim 2 yıl çalıştım sonra Ustam bana dedi ki sen bu işi öğrendin seni ortak edeyim ben kabul etmedim dedim ki kendi memleketime gideyim yarayışlı olacağım çıktım geldim Elazığ’a bir ömür de bu işe devam ediyorum dürüst çalışırsa insan kazanır hangi sanat olursa olsun dürüst olmamız lazım işimizin En iyisini yapıyoruz şu anda 74 yaşında 45’e girdim öyle diyeyim en iyi malzemeyi kullanıyorum müşteriye karşı hata yapmamaya çalışıyoruz müşterinin güvenini kazanmaya çalışıyoruz tüm sanatkârlar için bu konuştuğun şey geçerli müşterinin güvenini kazandıktan sonra insanın kazanmaya cağı bir şey yoktur insan parada kazanır kişiliğini de kazanır.’’ diyor…
BU SANAT ÖLMEDİ, SADECE YETERİNCE ÖNEM GÖSTERİLMİYOR
Tek sıkıntısının işçi bulamamak olduğunu dile getiren Pantoloncu Osman Usta, zanaatkar yetiştirmenin de çok önemli olduğunu söylüyor. Bu konuda insanların el işçiliğine, alın terine hala önem verdiğini dile getirirken, dürüst çalışmanın önemini de bir kez daha vurguluyor:
‘’Şimdi ben yalnız çalışıyorum çünkü işçi bulunmuyor kimse mesleklere özen gösterip çalışmıyor. Aslında herkesin okuması değil de mesleklere dönem vermemiz lazım. Türkiye’de küçük esnaf sanatkâr sınıfını kastediyorum. Sanatkâr olmasa Türkiye’nin can damarı gider bu çok önemli ben kendim en iyisini yapmaya çalışıyorum. Yurt dışına da iş gönderiyorum. Müşterilerim var. Geçenlerde Hollanda’ya gönderdim Almanya’da var müşterim, Fransa’da var müşterilerim. Biz sanatımıza ne kadar dikkat edersek o kadar kazancımız olur. Bazı arkadaşlarımız söylüyor alınmasınlar iş yok bu sanat öldü diyorlar. Ama dürüst olursak işimizi dürüst yaparsak kişiye ve işe hem kişiye hem de işimizi önem vermemiz lazım hepimizde kazanırız.’’
