Devletler yapı itibariyle yönetilmek için referandum ile bir lider belirler ve bu lider eşliğinde kanunlar ile yönetilirler. Özellikle demokrasi ile yönetilen ülkelerin çoğunda bu liderin yanı sıra birde meclis bulunmaktadır. Bu ülkelerde liderler sürekli olarak yeniden seçilir ve belli sürede bir yapılan seçimler ile o ülkenin halkına yeni bir seçim yapma hakkı sunulur. Yönetmek için seçilen lider eğer başarılı ise bir sonraki seçimde yeniden seçilerek iktidarda kalmaya hak kazanır, eğer halk tarafından istenmeyen ve iyi yönettiği düşünülmeyen bir lider ise yerine yenisi seçilir.

Bu tür yönetim sisteminde yönetime seçilen parti iktidar olurken seçimi kazanamayan partiler muhalefet olarak çalışmalarını sürdürmeye devam ederler. Ancak bu süreçte gözden kaçırılan bir şey vardır! Sürekli olarak seçimlere katılan ve her dönem yeniden mağlubiyet yaşayan partilerin genel başkan değişikliğine gitmemesi, muhalefet partilerinin sürekli olarak seçimi kaybetmesine neden olmaktadır. Seçimi sürekli olarak kaybeden genel başkanların gerek uzun süre aynı amaca hizmet ederek mental yorgunluk yaşamalar,ı gerek sürekli olarak aynı metotlar ile aynı yolu izliyor olmasının sonucunu başarısızlık olarak ortaya koymaktalar.

Ülke seçimlerinde genel başkanlık yapan kişililerin seçimi kazanmadığı takdirde başkanlıklarının fesih edileceği bir sistem getirilmelidir. Çünkü 8-10 seçimi ard arda kaybeden bir başkan adayının aynı yerde kalıyor olması aynı partilerin sürekli olarak iktidarda kalmasına ve muhalif partilerin seçimi kaybetmesine neden olmaktadır. Aynı seçimi 2 kez kaybeden Başkan adayları 3. Kez aynı seçime Genel Başkan olarak katılmamalıdır. Çünkü aynı kişiler, aynı parti yönetimleri ve defalarca denenmiş aynı yollar ile aynı sonuç elde edilmektedir. 2 seçimi kaybeden Genel Başkan yönetimden çekilmeli ve yerine yeni kişiler getirilerek hem partilere yeni kanlar kazandırılmalı hem de gelecek olan  Başkanlarla iktidara karşı yeni güçler elde edilmelidir.

Ve unutulmamalıdır ki “İktidarın Başarısı Muhalefetin Başarısızlığından Kaynaklıdır“

Ne yazık ki bunun en büyük örneği ülkemizde yaşanmaktadır.