Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ve özellikle konut ve inşaat sektörünü içeren ekonomi paketi kapsamında ilk defa ev alacaklara ve ikinci el konut alacaklara 0,89 ve 0,99 faiz oranı ve uzun vadeli kredi imkanları sunulmuştu.

Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan inşaat sektöründe son zamanlarda maliyet ve girdi fiyatlarındaki aşırı artışlar dar gelirli vatandaşların yanı sıra orta gelirli bir çok vatandaşın da ev alma hayallerini suya düşürdü. Konut fiyatlarındaki anormal artışlar kira fiyatlarına da yansıdı. Elazığ Müteahhitler Derneği Başkanı Miraç Ayaz inşaat sektörünün içinde bulunduğu durumu değerlendirerek fahiş fiyatların en önemli nedeninin ekonomik kriz, maliyet arışı gibi unsurların yanı sıra piyasadaki denetimsizlik olduğunu söyledi. Ayaz normal koşullarda yapılan zamların çok üzerinde bir fiyat artışı olduğunu ve bunun denetlenmemesi halinde fiyat artışlarının durdurulamayacağını da ifade etti. Ayaz:

İNŞAAT MALİYETLERİNDE % 250-300 E VARAN ZAMLAR SÖZKONUSU

‘’Müteahhitlerimizin en çok problem yaşadığı nokta artan üretim maliyetleri. Müteahhitlik sektörü kendi etrafında ve çevresinde en az yüz sektöre hizmet eden, doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bir sektördür.  Yani bir inşaat başladığı zaman,  peşi sıra 100 sektör çalışma imkanı buluyor.  Böyle lokomotif bir sektör olan inşaat sektöründe bir denetim mekanizması olmamasından şikayetçiyiz. Şu anda 2020 ile 2022 arasında bir karşılaştırma yaptığımız zaman 2020 yılında inşaat maliyetlerinin metrekare birim maliyeti yaklaşık 2 bin TL iken, 2022 yılında günümüz güncel maliyeti  5000 TL civarındadır. Yaklaşık olarak %250-300’e varan bir zam söz konusudur.

DENETLEME MEKANİZMASI OLSUN İSTİYORUZ

Tabii burada dolar diyebiliriz,  dış güçler diyebiliriz, yetersiz ham madde diyebiliriz, enerjiye gelen zam diyebiliriz.  Biz bunların hiçbirinden şikayetçi değiliz. Şikayetçi olduğumuz nokta,  denetimsizlik. Yani üretici, inşaat sektörüne ham maddesi sağlayan fabrikalar kendilerine yansıyan enerji veya dışarıdan gelen bazı girdilerin zam fiyatlarını %100 iken bile %300’e kadar arttırabiliyorlar. Günümüzde en çok gündeme gelen çimento konusundan örnek verecek olursak,  100 birim olan çimento fiyatı yaklaşık 2 yıl içerisinde 10 katına çıkarak 1000 birime kadar ulaşan bir sektör olma noktasına geldi.  Burada çimento sektöründeki temsilcilerle konuşurken artan enerji miktarı, artan enerji maliyetleri, artan mazot ve nakliyelerin zam miktarından şikayetçi olduklarını söylediler.  Biz de şunu diyoruz; enerjiye gelen %100 zam piyasaya nasıl oluyor da %300 olarak yansıyor? Bir çimento fabrikasını örnek verecek olursak enerji maliyeti çimento fabrikasının %50’sidir. Enerjiye %100 zam bile gelse bunun ürüne yansıyan kısmının maksimum %50 olması lazım. İşte bu noktalardaki boşluklarda bizim devlet büyüklerimizden beklentimiz budur. Enerjiye gelen %50 zam piyasaya nasıl %200 olarak yansıyor? Bu inşaat sektöründe de böyle, giyim sektöründe de böyle, hizmet sektöründe de böyle.

İNŞAAT SEKTÖRÜ ÖLÜRSE, TİCARET SEKTÖRÜ DE ÖLÜR

Ham madde ve üretim girdilerine gelen zamları denetleyecek bir mekanizma istiyoruz biz. Bu kolay bir mekanizma değil, ancak bununla ilgili çalışmalar yapılması lazım. r %10’luk artışın piyasaya  %50 olarak girmemesi lazım. inşaat sektörü çok hassas bir sektördür. Türkiye’nin çatı geliri olan, çatı istihdamı olan bir sektördür.  Bu sektör ölürse Türkiye’deki ticaret de ölür.

AÇIKLANAN KONUT DESTEK PAKETİ MEVCUT KONUTLARIN ERİTİLMESİ İÇİNDİR

Şu anda zaten durma noktasına gelen inşaat sektörü için canlandırıcı bazı adımlar atılması lazım. Tabii bununla ilgili Cumhurbaşkanımızın açıkladığı bir konut finansman paketi vardı. Bunlar kendi içerisinde 2’ye 3’e ayrılıyordu bunları anlattık, burada 0 89 ve 0,99 Faiz oranında verilen konut kredilerini sektöre sadece bir can suyu olarak görüyoruz. Mevcutta yapılmış komutların eritilmesi adına yapılmıştır. İyi niyetli bir adımdır ancak biz bunun yeterli olduğunu kesinlikle düşünmüyoruz. Sektörün devamı daha da önemlidir. Sektörün devamı da bizim bahsettiğimiz gibi denetim mekanizmasından geçiyor. Önce üretim noktasında fiyatları makul fiyatları inmesi lazım ilan makul fiyatlardan sonra tekrar sektörün canlanacağını düşünüyoruz’’ dedi.