Türkiye’de son zamanlarda eşcinsellik, ensest ilişki ve benzeri konular çok fazla gündeme gelmekte. Ancak yapı itibari ile bakıldığı zaman Türkiye ne dini açıdan ne de toplumsal yapı olarak bu tür bireyleri kabullenebilecek bir yapıya sahip değil. Eşcinsellik,  kimilerine göre hormonal bir hastalık iken kimilerine göre bir tercih meselesidir. Ancak bu tür durumların normalleştirilmesi toplum tarafından hoş karşılanmayıp geleceğin birer bireyi olacak olan çocukları etkileyeceği düşünülmektedir.

Bugün Türkiye’nin dini yapısına bakıldığında İslamiyet’in kurallarına uygun olmayan eş cinsellik ve ensest ilişki dinimizce haram kılınıp yasaklanmıştır.

İslamiyet inancına göre büyük sapkınlıklar içerisinde olan  Lut kavmi eşcinselliğin çok fazla olduğu bir dönemde, yaratıcı olan Allah tarafından cezalandırılmıştır.

Aynı zamanda ensest ilişki de birinci ve ikinci derece  akrabalar olan “anne, baba, dayı, teyze vb.” kişiler arası ilişkide bulunmak İslamiyet dinene aykırı olup dince haram kılınmıştır. Bu tarz ilişkiler sadece dinen değil toplumun ahlak kurallarına da aykırıdır.  Eşcinsellik her ne kadar bir “tercih meselesidir saygı duymak gerekir” denilse de topluma uygun bir durum değildir. insanların hak ve özgürlüklerine saygı duymak gerekir ancak toplum kurallarına ve ahlak kurallarına uygun olmayan bu davranışlar kişiliği tam oturmamış veya çocukluk döneminde olan kişilerin etkilenmesine sebep olmaktadır. Eşcinselliğin normalleştirildiği toplumumuzda insanlar eşcinsellerin sayısının her geçen gün arttığına her ne kadar inansa da aslında daha önceki dönemlerde eşcinsellere verilen tepkilerin fazla olması ve toplum tarafından bu tercihte bulunan insanların dışlanması ile insanlar var olan duygu ve düşüncelerini aslında gizli gizli yaşadığı gerçeğini gün yüzüne çıkarmaktadır.

Kadın ve erkek doğası gereği birbirini tamamlar nitelikte yaratılmıştır. İki cinsin doğası birbirini tamamlar niteliktedir. İnsanlar eşcinselliği tercih etmek yerine karşı cins ile olmalıdır. Eşcinsellik hormonlara bağlı bir hastalık ise tedavi edilmelidir. Ancak bu durum normalleştirilmemelidir. Bu tür insanlar özellikle sosyal medya gibi mecralarda birbirine ulaşarak alışılmışın dışında bir tutumla toplumda var olmaya çalışmaktadırlar. Son zamanlarda özellikle sosyal platformlarda çok fazla eşcinsel bireye rastlamak mümkünken  bu bireyler her ne kadar toplum tarafından dışlanılsa da aslında var olan bir topluluklardır. Ancak demokrasi adı altında meşrulaştırıldıkça toplumda henüz karakteri oturmamış, kimliğini bulamamış, zor süreçlerden geçen ya da zayıf karakterli kişilerin olumsuz etkilenmesine sebep olmaktadırlar. Aynı zamanda bu bireylerden bazıları sosyal medya platformları üzerinden prim yapabilmek için ahlak dışı davranışlarda bulunarak toplum yapısının bozulmasına neden olmaktadırlar.