Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Cezmi Orkun, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Başkan Yardımcısı Orkun, ” Suriye macerasına atılma, Amerika’nın Ortadoğu stratejisinde BOP eş başkanı rolünden hareketle “Büyük Osmanlı” hayalleri kurup ‘güç dengelerini’ değiştirmeye kalkma hayalleri, gerçeklikle ilintisi ortadan kalkınca, ülkemiz Ortadoğu coğrafyasında ki sorunların parçası olmuştur. ” ifadelerine yer verdi. Başkan Yardımcısı Orkun açıklamalarının devamında;

“Değerli vatandaşlar, gerçek yaşamda karşılığı olan yani, gerçeklikle bağını koparmadığınız sürece hayal kurmanızın zararı olmaz. Aksi durumda “hayalperest” olarak anılırsınız. Bunu siyaset açısından ele
alalım. AKP yönetiminin, “İnşallah en kısa zamanda Şam’a gideceğiz, Emevi Camisi’nde Cuma namazımızı kılacağız…” Diyerek Suriye macerasına atılma, Amerika’nın Ortadoğu stratejisinde BOP eş başkanı rolünden hareketle “Büyük Osmanlı” hayalleri kurup ‘güç dengelerini’ değiştirmeye kalkma hayalleri, gerçeklikle ilintisi ortadan kalkınca, ülkemiz Ortadoğu coğrafyasında ki sorunların parçası olmuştur. Üstelik sosyal, ekonomik ve siyasal anlamda tam bir sorunlar yumağına dönüşmüştür. Sonuçta “Katil Esed” politikası hayalperestlerin hayali olarak mazi oldu. Çöz çözebilirsen! AKP yönetiminin, Darbeci Mısır, katil İsrail, FETÖ finansörü hain BAE, katil Suudi Arabistan politikası da yön değiştirerek para temin etme hayaline dönüştü ancak hayali sükutla sonuçlandı. Suriyeli istilacıların ülkelerine dönüşü konusunda af kararı olmasına rağmen mevcut yönetimin oy devşirme hayali dışında bir politika da ortaya konmadı. Yani, mevcut yönetim hayallerinin, gerçeklikten kopması ile ekonomik açıdan ülkemize yük olmaya devam etmektedir. Ekonomik kriz ve Suriyeli istilacılar sorunlarının çözümü hakkında kalıcı çözümler üretmek yerine AKP iktidarı her zaman olduğu gibi bu kötü gidiş konusunda dış ve iç güçler suçlamasıyla kendi beceriksizliğini ve acziyetini örtmeye yönelik yalanları ve suçlu arayışı ile halkımızı aldatmaya devam etmekte, büyük hayallerle giriştiği Suriye macerası, halkımızın endişe duyduğu ülkemiz demografik yapısının değişmesine ve hatta giderek Suriye’ye dönüşmesine, ABD ve Rusya arasında uygulanan gel-git siyasetinin ise Ortadoğu da, ülkemizin çatışma merkezi olmasına katkı sağlamaktadır. Akıl ve bilimden uzak uygulamalar ile paramızın son bir yılda yüzde 100’ü aşan oranda değer kaybetmesi ve işsizlik oranının yüzde 20’yi aşması sonucu halkımızın hızla fakirleşmesi, kişi başına düşen Milli gelirin azalması ortada iken AKP yönetiminin hala ülkenin büyüdüğünü ilan ediyor olması yine gerçeklikten koptuğunu işaret ediyor. Zaten halkımız da ülke büyüyorsa biz niye küçülüyoruz diye soruyor ve yönetime hayal satmayı bırakın art6ık diye sesleniyor. Tabi duyan olursa. İtibardan tasarruf olmaz diyerek kaynakları israf eden, Lüks ve şatafattan vaz geçmeyen, beton ekonomisine yapılan yatırımlarla ülke ekonomisini canlandıracağını düşünen bir hükümet, milletimiz şahsında itibarını ve güvenini kaybetmiştir. AKP yönetiminin beton felsefesinde;
• Şehir hastaneleri ile sağlığın,
• Her ile bir üniversite ile eğitimin,
• Yapılan yüzlerce hapishane ve adliye binaları ile adaletin.
Düzeleceği hayali bu betonların altında yok olmuştur. Çünkü; hastaneler doktorsuz, üniversiteler hocasız, adliye binaları sarayın kontrolündeki bağımsızlığını yitirmiş yargı mensuplarıyla adaleti değil adaletsizliğin olduğu beton yığınları haline getirilmiştir. Hayali kuran AKP yönetimi, gerçekleri yaşayan ise halkımız.

Değerli vatandaşlar, gerçek yaşamda karşılığı olan yani, gerçeklikle bağını koparmadığınız sürece hayal kurmanızın zararı olmaz. Aksi durumda “hayalperest” olarak anılırsınız. Bunu siyaset açısından ele alalım. AKP yönetiminin, “İnşallah en kısa zamanda Şam’a gideceğiz, Emevi Camisi’nde Cuma namazımızı kılacağız…”

Diyerek Suriye macerasına atılma, Amerika’nın Ortadoğu stratejisinde BOP eş başkanı rolünden hareketle “Büyük Osmanlı” hayalleri kurup ‘güç dengelerini’ değiştirmeye kalkma hayalleri, gerçeklikle ilintisi ortadan kalkınca, ülkemiz Ortadoğu coğrafyasında ki sorunların parçası olmuştur. Üstelik sosyal, ekonomik ve siyasal anlamda tam bir sorunlar yumağına dönüşmüştür. Sonuçta “Katil Esed” politikası hayalperestlerin hayali olarak mazi
oldu. Çöz çözebilirsen! AKP yönetiminin, Darbeci Mısır, katil İsrail, FETÖ finansörü hain BAE, katil Suudi Arabistan politikası da yön değiştirerek para temin etme hayaline dönüştü ancak hayali sükutla sonuçlandı. Suriyeli istilacıların ülkelerine dönüşü konusunda af kararı olmasına rağmen mevcut yönetimin oy devşirme hayali dışında bir politika da ortaya konmadı. Yani, mevcut yönetim hayallerinin, gerçeklikten kopması ile ekonomik açıdan ülkemize yük
olmaya devam etmektedir. Ekonomik kriz ve Suriyeli istilacılar sorunlarının çözümü hakkında kalıcı çözümler üretmek yerine AKP iktidarı her zaman olduğu gibi bu kötü gidiş konusunda dış ve iç güçler suçlamasıyla kendi beceriksizliğini ve acziyetini örtmeye yönelik yalanları ve suçlu arayışı ile halkımızı aldatmaya devam etmekte, büyük hayallerle giriştiği Suriye macerası, halkımızın endişe duyduğu ülkemiz demografik yapısının değişmesine ve hatta giderek Suriye’ye dönüşmesine, ABD ve Rusya arasında uygulanan gel-git siyasetinin ise Ortadoğu da, ülkemizin çatışma merkezi olmasına katkı sağlamaktadır. Akıl ve bilimden uzak uygulamalar ile paramızın son bir yılda yüzde 100’ü aşan oranda değer kaybetmesi ve işsizlik oranının yüzde 20’yi aşması sonucu halkımızın hızla fakirleşmesi, kişi başına düşen Milli gelirin azalması ortada iken AKP yönetiminin hala ülkenin büyüdüğünü ilan ediyor olması yine gerçeklikten koptuğunu işaret ediyor. Zaten halkımız da ülke büyüyorsa biz niye küçülüyoruz diye soruyor ve yönetime hayal satmayı bırakın artık diye sesleniyor. Tabi duyan olursa. İtibardan tasarruf olmaz diyerek kaynakları israf eden, Lüks ve şatafattan vaz geçmeyen, beton ekonomisine yapılan yatırımlarla ülke ekonomisini canlandıracağını düşünen bir hükümet, milletimiz şahsında itibarını ve güvenini kaybetmiştir.AKP yönetiminin beton felsefesinde;
• Şehir hastaneleri ile sağlığın,
• Her ile bir üniversite ile eğitimin,
• Yapılan yüzlerce hapishane ve adliye binaları ile adaletin.
Düzeleceği hayali bu betonların altında yok olmuştur. Çünkü; hastaneler doktorsuz, üniversiteler hocasız, adliye binaları sarayın kontrolündeki bağımsızlığını yitirmiş yargı mensuplarıyla adaleti değil adaletsizliğin olduğu beton yığınları haline getirilmiştir. Hayali kuran AKP yönetimi, gerçekleri yaşayan ise halkımız.” dedi.