Ana Sayfa GÜNDEM, KÖŞE YAZILARI 4.07.2022 2204 Görüntüleme

CEZMİ ORKUN YAZDI: YOKSULLUK KADER DEĞİL

Değerli vatandaşlar, çözümsüz hale getirilen ekonomik sorunlar nedeniyle istisnasız toplumun her kesimi olumsuz etkilenmektedir.
Çözümün üretime dayalı karma ekonomi modelinde olmasına rağmen hala akıl ve bilimden yoksun şahsına nevi üretilen ekonomi modelinde ısrar etmenin tek nedeni mevcut kaynakların israf edilmesidir. Bu ısrarın temelindeki sebep ise kişisel menfaatlerin devlet ve millet menfaatlerinin önüne geçmesi anlayışıdır. Yoksa çalışanlarımıza açlık sınırının altında bir ücret reva görülmezdi. Bu konuda cimri davranan ve milletin dar günler için saklı tuttuğu altın ve döviz birikimlerine bile göz koyan bu anlayış saray ve eşrafı için aynı duruşu sergilemekten imtina ediyor. İşte bazıları;
• Ek bütçe yasa teklifi ile elektrik dağıtım şirketlerine, genel ücretsiz aydınlatma
(Sokak, park ve benzeri) kapsamında kWh başına tüketilen elektrik üzerinden
%2.38 oranında ödeme yapılması için milyar liralık ek ödenek konmasıyla bu
şirketlere yıl sonuna kadar on milyonlarca lira kar olarak ödenecektir.
• Köprü, otoyol, havaalanları ve tünel geçişlerinde işletici firmalara garanti
kapsamında ödemeler döviz olarak devam ediyor. Bu ödemelerin TL. ye çevrilmesi
yönünde hiçbir adım atılmıyor.
• KKM(Kur korumalı mevduat) sahibi 300 bin kişiye üçer aylık dilimlerde
milyarlarca lira ödemek için ek bütçeye ödenek konmuştur.
• Saray ve eşrafına tahsis edilen hava ve makam araçları ile saray harcamalarında
tasarrufa gidilmiyor.
• Yurtiçi ve yurt dışı seyahatlerde büyük savurganlığa devam ediliyor.
• Saray ve eşrafına ödenen çoklu ve ballı maaşlarda geri adım atılmıyor.
• Yandaş/Paydaş şirketlerin, çevremize ve insanlarımızı olumsuz etkileyen
madencilik faaliyetleri tüm hızla devam ettiriliyor.
• Yaklaşık 10 milyon Suriyeli işgalcilere yapılanlar yetmezmiş gibi ek bütçe ile ilave
kaynak sağlanıyor.
Tüm bu uygulamalar ile AKP yönetimi milletin vergilerinden oluşan kaynakları kullanırken adil paylaşım yerine, bir avuç saray ve yandaşını daha zengin, iktidarlarını borçlu olduğu halkını ise yoksulluk hatta açlık sınırının altında bir yaşama mahkum ediyor. Bu paylaşımdaki adaletsizlik, haksızlık ve hatta millete yapılan bu zulüm, adında Adalet olan bu yönetimin tek başarısıdır.
Mevcut iktidar tüm dünyada ekonomik kriz var gerekçesine dayanarak kendi beceriksizliklerini örtmeye çalışıyor. Açlık sınırı altındaki asgari ücreti de müjde! olarak açıklıyor. Ne diyelim ki, biz bu duruma düşen halkımıza reva görülen bu müjdeleri yazmaktan utanıyoruz ama iktidarın yüzü dahi kızarmıyor. Dün olduğu gibi yarın da yine
dini ve milli söylemlere dayalı algı operasyonları ile siz halkımızı aldatmaya devam edecekler. Bari bu kez aldanmayın. Çünkü bunların yaptıklarının ne dinimizde ne de milliyetçilik değerlerimizde hiçbir karşılığı yoktur. Durum ortada.
Değerli vatandaşlar, tarım ürünleri karşılığı sanayi tesisleri sahibi olan bir ülke iken, AKP yönetimi, tüm bu tesisleri sattığı gibi tarım ürünlerini dahi ithal eder duruma getirdi. Bunlar yetmezmiş gibi, her gün yeni bir suçlama karşısında susmayı tercih eden siyasiler, soruşturmaya dahi gerek duymayan yargı, eminim sizleri de rahatsız ediyordur. Suçlama karşısında suskunluk isnat edilen suçu kabul etmek değil midir? Yargı sessiz. Suçlar havada
dolaşıyor. Soruşturulması gerek. Vatandaş aleyhte bir söz ettiğinde hemen adli işleme tabi tutarak şahin kesilen yargımız, ayyuka çıkan bu suçların muhatapları karşısında neden süt dökmüş kedi gibi pısıyorlar.? Sizce manidar değil mi?
Yirmi yıldır ülkemizi yönetme yetkisini milletimizden alan AKP yönetiminin ve mecliste yer alan muhalefet partilerinin sorumsuzluğu ile geldiğimiz nokta da; İlkesiz siyaset, vicdandan yoksun uygulamalar, milletin sırtından sağlanan zenginlik, ahlaktan yoksun siyaset ve iş dünyası, sadakat kriteri doğrultusunda bürokraside yer alan bir kısım bilgi ve karakter yoksunu bürokratlar, insanlarımıza, çevremize sevgi ve saygısı olmayan, ziyafetlerde zenginleri hatta katil-terörist-terör destekçisi olmakla suçladıklarını ağırlayan ancak garip gurabayı cepheye yollayan, dini ve milli hassasiyetleri algılarla siyasete malzeme yapan bu anlayış sonucunda varlıklarını borçlu oldukları milletimizi yok etmişlerdir. Kaderlerine terk etmişlerdir.

Değerli vatandaşlar, tüm bu yanlı ve taraflı uygulamalar karşısında, DOĞRU PARTİ olarak; yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele başta olmak üzere ülkemizin tüm sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlarının çözümünde milletin rahat ve huzuru için temel ilkemiz, vergi gelirlerinin adil paylaşımı ile yargı, yasama ve yürütmede bağımsızlığı temin
etmek olacaktır. Bunun için milletini yok sayan sadece saray ve eşrafını koruyup kollayan AKP yönetimi ve koşulsuz destekçisi MHP’yi seçimlerde sandığa gömerek geleceğinize sahip çıkmak da siz aziz milletimizin temel ilkesi olmalıdır. Aksi durumda “AKP var, milletimiz ve ülkemiz yok” karak sizin. Yoksulluk kader değil.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com